Beşiktaş, Galatasaray derbisinde gelen galibiyetin ardından sadece 3 puanı kazanmadı. Büyük bir moral ile birlikte ciddi de bir ivme elde etti. Derbinin sonrasında dikkatli gözler Beşiktaş’ın teknik,taktik veya fiziksel değerlerin ötesinde ‘tek vücut olmuş’ bir takıma dönüştüğünü de gözlemledi. Nitekim birlikte hareket eden o grup dün de Antalya’da sahaya karakter, yüksek mücadele, tempo ve kararlılık koydu.
4-3-3’ten 4-2-3-1’e dönerek Atiba-Elneny ikilisi ile merkezi sağlama alan Abdullah Avcı, pres ile kazanılan topları daha direkt bir şekilde rakip ceza alanına taşıyan oyunu da sahneye koydu. Bu yeni sistem forvet arkasında oynayan Ljajic ve Diaby’yi de daha etkili hale getirirken, Rebocho ve Gökhan Gönül’ü de oyunun daha fazla içine aldı. İlk 25 dakika büyük bir coşku ile oynayan ve 2-0’ı bulan Beşiktaş, devrenin sonunda kaçan net fırsatlar ile çok farklı bir skora da ulaşabilirdi.
İkinci yarıya kaybedecek bir şey olmayan Antalyaspor, orta alanda daha sert ve baskıyla başladı ve hızlı çıktığı bir pozisyonda golü bularak tekrar maça ortak oldu. Telaşlı oynayan orta alanda basit top kayıpları yapan ve 3’üncü bölgede top tutamayan Beşiktaş’ta bu soruna çare olması için Burak oyuna girdi. Ancak siyah beyazlı ekip Antalyaspor’un direncine karşılık veremedi.
Sendromu da yendiler
İlk yarıdaki oyun Beşiktaş için ne kadar umut verdiyse ikinci devredeki görüntü de o kadar düşündürücüydü. Şayet 86’da Serdar golü atmış olsa Beşiktaş ilk yarısında farka koşacağı bir maçı hüsranla bitirebilirdi. Ancak ikinci yarıdaki olumsuzluklarla dolu görüntüsüne rağmen aylar sonra deplasman sendromunu da geride bırakarak kazanması önemliydi.