İSTANBUL (ANKA) – Haber : OKTAY YILDIRIM – ESRA PARILTI PERVAN / Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Rize’nin Çayeli ilçesinde; ” İstanbul‘da kendi mülklerini güya ellerinden birisi aldı. İstanbul 16 milyon vatandaşımızın malıdır, mülküdür hatta bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin. Milletin malına sahip çıktığımız için ve milletin kelamıyla İstanbul’u yönettiğimiz için çıldırıyorlar” dedi.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Semih ve kızı Beren İmamoğlu ile çıktığı Karadeniz cinsine Rize’nin Çayeli ve Pazar ilçelerinde devam etti.
Çayeli’nde yaptığı konuşmada, Türkiye‘de son birkaç yıldır derin bir ekonomik kriz yaşandığına dikkat çeken İmamoğlu, “İşsizlik dataları, eğitimdeki problemler ve bunun üzere birçok toplumsal sorunumuz de uğraşı. Bizi bu hale getiren ne? Bizi bu hale getiren en temel ögelerden birisi ne biliyor musunuz? ‘Ben bilirim, ben bilirim, ben bilirim, öteki kimse bilmez.’ Bu anlayış, bizi bu hale getirdi” dedi.
O sırada yurttaşlar, İmamoğlu’nun ardındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterine işaret ederek “Arkanda, gerinde, reis arkanda” diye seslenince İmamoğlu, gülerek “Neyse kızım, sana diyorum” dedi. İmamoğlu, şunları söyledi:
“İSTANBUL’DA HALKIN MEMNUNİYETİ YÜKSEK: Çayeli deyince benim bir arkadaşım vardı, Güngör Çerman. Beylikdüzü’nde benim çok değerli bir ağabeyimdi. Allah gani gani rahmet eylesin. Dosttan, ağabeyden öte yol arkadaşıydı. Çok erken göçtü. Onun gücü, coşkusu daima benimle. Allah herkese o denli yol arkadaşı versin. Biz yeni periyotta insanlarımızın kelamlarının dinlenildiği, prestij gördüğü bir süreci bu memlekete armağan edeceğiz. Bakın, İstanbul’da 3 yıldır her mevzuda vatandaşa açık davranan bir idareyiz. Vatandaşını dinleyen, onlarla tahlil üreten bir anlayışı yürütüyoruz ve İstanbul’da herkes keyifli. İstanbul’da, yüzde 60’ın üzerinde memnuniyet var. Biz her hafta kendimizi ölçtürüyoruz. Oy verme sorunu sonraki problem. İstanbul’da halkın memnuniyeti yüksek.
MİLLETİN KELAMIYLA İSTANBUL’U YÖNETTİĞİMİZ İÇİN ÇILDIRIYORLAR: Siz zannetmeyin her gün Ekrem İmamoğlu’na birisi sağdan, birisi soldan hakaret ediyor. Hakaret edenler var ya vız gelir tırıs masraf. Berbat kelam sahibine ilişkin, hiçbirini dinlemiyorum, işime bakıyorum. Tek kederleri ne, biliyor musunuz? İstanbul’da kendi mülklerini güya ellerinden birisi aldı. İstanbul 16 milyon vatandaşımızın malıdır, mülküdür hatta bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin. Milletin malına sahip çıktığımız için ve milletin kelamıyla İstanbul’u yönettiğimiz için çıldırıyorlar, çıldırıyorlar. Hatırlarsanız seçim periyodunda 3 ayda bu arkadaşları biraz çıldırttık ya. O vakit demiştim ki ‘Ben bunları 5 yılda mecnun edeceğim mecnun.’ Hani biraz delirmeye az kaldı misali. Her gün bana sallayan, her gün bana hakaret eden lakin makus kelam sahibine aittir. Anneciğim bana daima der ki ‘Allah seni yeterli beşerlerle buluştursun.’ İşte benim âlâ insanlarım. Dünyanın en hoş insanları, memleketimin her yeri her insanı benim hoş beşerim. Bir avuç insan makûs konuşmuş umurumda değil. Onları Allah’a havale ediyorum. Kadir Gecesi bile onlar için dua ettim. Allah onlara akıl versin diye. Hoş günler bizim. Çok çalışacağız, 7/24 çalışacağız. 6 siyasi parti bir ortaya geliyor, bu memleketin özgürleşmesi, demokratikleşmesi için. Daima birlikte oradaki kelamları uygun dinleyeceğiz.”
İmamoğlu, Çayeli ziyaretinin akabinde Pazar ilçesine geçti. Burada da halka hitap eden İmamoğlu, şöyle konuştu:
“KÖTÜ LİSANI DAİMA BİRLİKTE SONA ERDİRECEĞİZ: Bu milleti birbiriyle uzaklaştıran o bütün makus hisleri bu çocuklar yıkacak bu çocuklar. Yalnızca biz o çocuklara, o gençlere birazcık sağlam bir taban verelim. Şu anda onun arifesindeyiz. Az kaldı. En fazla bir yıl kaldı, bak en fazla bir yıl kaldı. Ben bütün muhalefetin bir ortaya gelmesini isteyenlerdenim, açık söyleyeyim. Herkesin bir ortada çaba etmesi gereken bir devirdeyiz. Değerli bir adım atılmıştır. Farklı görüşlerde siyasi partilerin başkanları bir ortaya gelmiştir. Memleketin demokratikleşmesi için insanlarımızın özgürleşmesi için. Devletin sopası olmaz, devletin şefkatli eli olur. Devletin heyecan veren, umut veren lisanı olur. İşte bu makûs durumu, bu berbat lisanı daima birlikte sona erdireceğiz.
DEMOKRATİKLEŞEN TOPLUMDA İŞ, AŞ OLUR, İKTİSAT GÜZEL OLUR: Özgürleşen toplumda demokratikleşen toplumda iş olur, AŞ olur, iktisat âlâ olur. Lakin ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen toplumda ekonomik kriz olur, çayın fiyatı tabanı görür, tarım yapan para kazanamaz. Bakın sebebi odur. Ancak bütün bunları düzelteceğiz. Farkında mısınız? Vazifesini güzel yapana laf yetiştiren bir sürü iktidar mensubu var. Evet. Her gün sabah kalkıyorum, ‘Acaba bugün Ekrem İmamoğlu’na ne diyecekler?’ ya bazen diyorum Allah’ım bu kimin aklına gelir vallahi onların aklına geliyor. Şaşırıyorum yaratıcı beşerler. Bir de ortamızda kalsın kıskançlar. Kim fazla hakaret ederse apolet takıyorlar. O denli bir şey gelişti, apolet takıyorlar. Ancak bir kişinin gördüğü değil. 85 milyon insanın gördüğü apolet kıymetlidir. Bir kişinin gördüğü apoletten hiçbir şey olmaz.
İSTANBUL’DA HOŞ HİZMETLER YAPIYORUZ: Millet görecek millet. Millet görecek. Niçin kıskanıyorlar biliyor musunuz? Biz milletimizin, çocukların, gençlerin aklına değer veriyoruz. Biz siyasi görüşüne bakmaksızın herkese eşit davranıyoruz. Ben herkesi seviyorum. Allah şahittir. Allah şahittir hiçbir beşere diğerine öteki gözüyle bakmadım, bakmayacağım. Herkesi seviyorum. İstanbul’da hoş hizmetler yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bakın beni İstanbul’da, büyükşehir belediye lideri adayı genel liderim gösterdi. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bana vazife verdi. Ona minnet hislerimi iletiyorum. Sizlere selamı var. Bana ittifak olarak dayanağını verdi, Sayın Meral Akşener’in, ÂLÂ Parti Genel Lideri, onun da size selamlarını iletiyorum. Onlara dedim ki ‘Sayın genel liderlerim, evet ben Millet İttifakı’nın adayıyım ancak ben İstanbul ittifakının adayı olmak istiyorum. Zira ben AK Partililerin oyunu da alacağım’ dedim. Vallahi aldım. İstanbul’da aldım emin olun. O denli yüzde 55 oy kolay değil. İçinde her partinin oyu var ancak seçim bitti. Seçimden sonra o oyların hepsi sandıkta birbirine karıştı. Artık var ya 16 milyon insanın hepsinin oyu bende, hepsinin. Hepsinin oyu bende. Onun için insanlara eşit bakıyorum ve onlara hizmet etmeye uğraş ediyorum.
İTTİFAK BLOĞUNUN EN ÇOK ÇALIŞAN NEFERİ BEN OLACAĞIM: İddialıyım ki vallahi de billahi de size mahcup olmayacağım. Olmayacağım size mahcup ve seneye, en geç seneye bu memleketin muhalefet bloğunun ülkedeki demokratikleşme süreci, güçlendirilmiş parlamenter sistem, herkesin gücünün, herkesin sesinin daha güçlü çıktığı bir Türkiye, çocuklarımızın ve gençlerimizin gelecek hayallerini kurduğu bir Türkiye olması için sizlerin huzurunda kelam veriyorum. Bu ittifak bloğunun en çok çalışan neferi ben olacağım ben. En çok.”
