IMF Mali İzleme Raporu’na göre, salgın sürecinde Türkiye, G20’nin yükselen ekonomileri arasında GSYH’sine oranla en fazla likidite desteği sağlayan ülke oldu. Türkiye’nin likit destek oranı GSYH’sinin yüzde 9,4’ü oranında olurken, aynı kategorideki ülkeler arasında Türkiye’ye en fazla yaklaşan ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu.
Konuya ilişkin olarak Prof. Dr. Sefer Şener CNN Türk ekranlarında açıklamalarda bulundu. Şener, Türkiye’nin GSYH’nın yüzde 9.4’ünü pandemi sürecinde destek olarak sağladığını söyledi. Şener “Kovid-19 vakaları başladıktan bu yana siz ne kadarlık bir destek, yardım sağladınız? Likidite, kredi desteği, birçok çeşidi var. IMF’in raporu çok açık. Gelişen ülkeler içerisinde Türkiye yüzde 9.4’lük yardım yaptı diyor. Geçen yıl 2020’nin sonlarına doğru bu oran yüzde 11-12 seviyelerindeydi. GSYH 719 milyar civarında. Püf noktası burası” dedi.
Şener “Çin, Güney Afrika, Polonya, Endonezya, Arjantin var listede. Çin’de dahi bu oran yüzde 1.3 seviyesinde. Kredi ötelemelerini saymıyorum. Düşük faizli ucuz krediyi, ötelemeyi, KOSGEB’i saymıyorum derseniz düşük derler. Ne kadarlık hizmet yapılmış. İşletmelerin 3 ay süreyle borcunun ötelenmesinin maliyeti var. Bunların tamamını değerlendiriyorsanız, GYSH oran yüzde 9.4” açıklamasında bulundu.
ABD VATANDAŞLARININ BORCU YÜZDE 200 ARTTI
ABD’nin sürekli destek paketi vermesini ele alan Şener “ABD’nin GSYH’ye borcu yüzde 200’ün üzerinde. Kamu borcu bu kadar büyükken ABD, Almanya, Japonya riskli olarak görünüyor. Siz bu kadar bol yardım yapar, mali disiplini bozarsanız, bunun bedelini gelecek nesil ödeyecek. ABD’de her vatandaş yüzde 200 borçlanmış oluyor. Önemli olan burada mali disiplini bozmadan bu süreci devam ettirmektir” dedi.
Şener’in açıklamaları şöyle:
Kovid vakaları başladıktan bu yana siz ne kadarlık bir destek, yardım sağladınız? Likidite, kredi desteği, birçok çeşidi var. IMF’in raporu çok açık. Gelişen ülkeler içerisinde Türkiye yüzde 9.4’lük yardım yaptı diyor. Geçen yıl 2020’nin sonlarına doğru bu oran yüzde 11-12 seviyelerindeydi. GSYH 719 milyar dolar civarında. Püf noktası burası. Sosyal medyada ek harcamaların detayı konuşuluyor.
250 bin esnafın borcu KOSGEB tarafından üstlenildi, oradaki rakam 5 milyar lirayı aşan bir rakam.
Çin, Güney Afrika, Polonya, Endonezya, Arjantin var listede. Çin’de dahi bu oran yüzde 1.3 seviyesinde. Kredi ötelemelerini saymıyorum. Düşük, ucuz krediyi, ötelemeyi, KOSGEB’i saymıyorum derseniz düşük derler. Ne kadarlık hizmet yapılmış. İşletmelerin 3 ay süreyle borcunun ötelenmesinin maliyeti var. Bunların tamamını değerlendiriyorsanız, GYSH oran yüzde 9.4.
ABD, Japonya, Almanya çok müthiş destekler veriyor deniyor. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında mali disiplinini, mali yapısını bozmadan bu destekleri sağlıyor. Para basar destek olursunuz. Tamam da mali yapıyı nasıl düzelteceksiniz. Para basıp vermek çok kolay bir unsur. ABD’nin GSYH’ye borcu yüzde 200’ün üzerinde. Kamu borcu bu kadar büyükken ABD, Almanya, Japonya riskli olarak görünüyor. Siz bu kadar bol yardım yapar, mali disiplini bozarsanız, bunun bedelini gelecek nesil ödeyecek. ABD’de her vatandaş yüzde 200 borçlanmış oluyor. Önemli olan burada mali disiplini bozmadan bu süreci devam ettirmektir. KGF kredi çok gündeme geliyor. 25 milyar liraydı Kovid-19 başladığında teminatı 50 milyar liraya çıkarıldı.
En büyük destekler KGF’ler. Yüzde 6.4’e ulaştı oranı. GSYH’sının yüzde 6.4’ü kadar KGF destekli kredi veriyor. Bence aslolan likidite desteğidir. Türkiye yüzde 9.4’ü yakaladı. Kredi ötemele, doğrudan destekler başlatılıyor. Borç, vergi ötelemeleri var. Kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli kredi sağlandı. Herkese doğrudan destek sağlayamazsınız. 2022’de bedelleri daha ağır olarak ödersiniz.
Mali desteği bozduğunuz her dakika bunu geriye getirmek uzun yıllar alacak bir unsur.
ABD ve Almanya’yı eleştiriyorlar. Verilen destekler ilerde sorun olacak deniliyor.