Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan yapılan açıklamaya göre, Johnson ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, iki taraf arasında yürütülen gelecekte kurulacak ilişkilere dair müzakereleri ele aldı.
Telefon görüşmesinde, anlaşmaya varılmasının her iki taraf için daha iyi bir sonuç olacağını kaydeden Johnson, ancak anlaşma sağlanamaması durumunda İngiltere’nin Avustralya şartlarında geçiş dönemini sonlandırmaya hazır olduğunu vurguladı.
Varılacak olası bir anlaşmanın İngiliz halkının Brexit referandumundaki isteğini yansıtması gerektiğini ifade eden Başbakan Johnson, işletmelerin ve halkın gelecekteki ilişkinin türü konusunda kısa süre içinde bir netliğe ihtiyacı olduğunu belirtti.
“1 OCAK’TA PARAMIZIN, SINIRLARIMIZIN TAM KONTROLÜNÜ GERİ ALACAĞIZ”
İki lider, son günlerde müzakerelerde bir miktar ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen özellikle balıkçılık alanında ciddi görüş ayrılıklarının devam ettiği ve heyetlerin, farklılıkları gidermek için gelecek günlerde yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmeleri konusunda mutabık kaldı.
Öte yandan, Johnson, bugün parlamentoda yaptığı konuşmada, “Bu ülke, AB’den ayrılmakla kalmadı, aynı zamanda 1 Ocak’ta paramızın, sınırlarımızın ve yasalarımızın tam kontrolünü geri alacağız.” dedi.
BREXİT SONRASI İLİŞKİLER
31 Ocak’ta AB’den ayrılan İngiltere, birlikle ticaret başta olmak üzere ikili ilişkiler konusunda kapsamlı müzakereler yürütüyor. 31 Aralık’ta sona erecek olan geçiş dönemi boyunca İngiltere, AB kurallarına tabi olmayı sürdürüyor.
İngiliz yetkililer, AB’nin itirazlarına rağmen geçiş dönemini uzatmamakta ve müzakerelerin 2020 sonuna kadar tamamlanmasında ısrar ediyor. Ancak müzakerelerin tıkanması, olası bir anlaşma şansını giderek azaltıyor.
Anlaşmaya varılamazsa iki taraf arasındaki ticari ilişkiler, 31 Aralık 2020 sonrasında Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapılacak.
Başbakan Johnson’ın “Avustralya şartları” diye nitelediği durum, büyük oranda anlaşmasız ayrılığı ifade ediyor. Avustralya’nın AB ile kapsamlı bir ticaret anlaşması bulunmuyor ve iki taraf arasındaki ticaretin büyük bir kısmı, bazı ürünler hariç, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre yapılıyor.