İngiliz hükümeti, Çinli teknoloji şirketi Huawei’nin İngiltere’nin 5G altyapısında hizmet sağlayıcı olarak yer almasına karar verdi.
İngiliz hükümetinden yapılan açıklamada, Huawei’nin, “yüksek riskli hizmet sağlayıcı” olarak nitelendirilmesine karşın ülkenin 5G altyapısında asli olmayan kısımlarda hizmet vermesine izin verileceği bildirildi.
Açıklamada, Huawei’nin içerisinde bulunduğu yüksek riskli hizmet sağlayıcıların ülkenin asli (core) 5G ağının dışında tutulacağı, nükleer santral ve askeri tesisler gibi hassas noktalarda faaliyet göstermeyeceği, piyasa payının ise yüzde 35 ile sınırlandırılacağı kaydedildi.
İngiliz The Guardian gazetesi, hükümet kaynaklarına dayandırdığı bir haberde, İngiliz hükümetinin Huawei’den kaynaklı zorlukların farkında olduğu, bu nedenle de şirketin yüksek riskli hizmet sağlayıcı olarak sınıflandırıldığı bildirildi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışman Vekili Matt Pottinger liderliğindeki ABD’li heyet, bu ay İngiliz yetkililerle görüşmüştü. Görüşmede, İngiltere’nin 5G ağında Huawei teknolojileri kullanmasının “çılgınlık” olacağı belirtilmişti.
İngiliz yayın kurumu BBC, 14 Ocak’taki haberinde, ABD’li yetkililerin bazı teknik bilgileri içeren bir dosyayı İngiliz yetkililere sunduğunu bildirmişti.
Kararın, 2 ülke arasında gerilime neden olması bekleniyor
Konuya ilişkin bir süre önce Huawei’den yapılan açıklamada da “Biz son 15 yıldır İngiltere’deki telekom şirketlerine 3G, 4G ve genişbant hizmeti vermiş özel bir şirketiz. İngiliz uzmanlar, teknolojimizin güvenlik riski taşımadığı konusunda net.” ifadeleri kullanılmıştı.
ABD, daha önce “İngiltere’nin, 5G altyapısında Huawei şirketinden hizmet almasının iki ülke arasındaki istihbarat paylaşımının yeniden değerlendirilmesine neden olabileceği” konusunda uyarıda bulunmuştu.
MI5 Başkanı Andrew Parker, İngiliz Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, Britanya’nın Huawei teknolojisini kullanmasının ABD ile istihbarat paylaşımı ilişkisini olumsuz yönde etkilemesi için bir neden bulunmadığını belirtmişti.
İngiliz hükümetinin Huawei’nin 5G altyapısında yer almasına ilişkin kararının, serbest ticaret anlaşması görüşmelerine hazırlanan İngiltere ve ABD arasında gerilime neden olması bekleniyor.