İran, “yaptırımları teşvik etmekle” suçladığı ABD merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) ile iş birliği yapan isimleri yaptırım listesine alacağını duyurdu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, yaptığı yazılı açıklamada, FDD ile bağlantılı kişilere yönelik ilk yaptırım listesinin kısa sürede Yargı Erki ve ilgili diğer kurumlara gönderileceğini belirtti.
Musevi, ilk yaptırım listesinde FDD ile bağlantılı ve İran’a karşı yaptırımlarda etkili olan farklı uyruklara mensup kişilerin bulunduğunu aktardı.
İran’a göre FDD’nin “düşünce kuruluşu olarak kabul edilemeyeceğini” ifade eden Musevi, “FDD, günlük olarak ABD’nin İran’a yönelik ekonomik terörizmini planlayan ve bunu teşvik eden bir organizasyondur. Bu vakıf, ABD hükümetinin planlama ve uygulamadan sorumlu bir kanadıdır. ABD, İran’a yönelik düşmanca adımlarını bu vakfın planlamasına göre atmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Tahran yönetiminin bu adımı, ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinin, İranlı tedarik ağları Shariat Ağı ve Dehghan Ağı, yöneticileri ve bazı çalışanlarına dün yaptırım kararı almasının ardından geldi.
İran Dışişleri Bakanlığı, 24 Ağustos’ta ABD merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı ve Başkanı Mark Dubowitz’i yaptırım listesine aldığını duyurmuştu.
‘Washington’ın hedefi rejimi yıkmak’
Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi ise, ABD’nin İran’a baskıyı artırarak “rejimi yıkma” amacında olduğunu söyledi.
İran resmi ajansı IRNA’ya göre, başkent Tahran’da düzenlenen “Devrim Sürecinde Dış İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı” konferansında konuşan Arakçi, “ABD’nin İran’a yönelik politikası, baskıyı olduğunca artırmaktır. Hedefleri rejimi yıkmaktır.” dedi.
Washington yönetiminin İran’la mücadele için asıl olarak ekonomik araçları kullandığına işaret eden Arakçi, rejimi devirmeyi hedefleyen ABD’nin nükleer anlaşma sonrasında ekonomik baskı aracını kaybettiğini görünce söz konusu anlaşmadan çıktığını dile getirdi.
‘ABD bir oyuna girdi, ama istediği sonucu alamadı’
Arakçi, “ABD’nin başında Donald Trump’ın yerine kim olursa olsun nükleer anlaşmadan çıkardı. Onlar (Washington yönetimi) nükleer anlaşmayı imzalamakla bir oyuna giriştiler, fakat istedikleri sonucu alamadılar. İran ise bölgede az ya da çok bir güce ulaştı ve direniş unsurları zayıflamak yerine daha da güçlendi.” değerlendirmesinde bulundu.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Arakçi, ABD’yle mücadelede tüm kurumlar arasında iş birliği olması gerektiğini, bu konuda ülke dışı operasyonlardan sorumlu Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif arasında bir fark olmadığını sözlerine ekledi.