Rebii, sosyal medya hesabından Bağdadi’nin ölümüyle ilgili yaptığı açıklamada, ABD’yi eleştirerek, örgütün büyümeye devam ettiğini savundu.
DEAŞ’ın dünya kamuoyunda İslam algısını tahrip ve insanlığın kalbine ölüm düşüncesini enjekte ettiğini belirten Rebii, “Bağdadi’nin ölümü, baskıcı ve tahripkar terörizmin sembolünün yok edilmesi demektir. Bin Ladin’in ölümüyle terörün kökü kurutulmadığı gibi Bağdadi’nin ölümü de DEAŞİZM’in sonu olmayacaktır.” yorumunu yaptı.
DEAŞİZM’in yapısının bombalar ve toplarla ortadan kalkamayacağını ve örgütün bölgesel petro-dolar ve tekfiri düşüncelerle yeşermeye ve gelişmeye devam ettiğini savunan Rebii, bu iki kaynağın kurutulması gerektiğini belirtti.
Rebii, ABD’nin medeniyet söylemini kendi tekeline almaya, askeri müdahaleler ve yaptırımlarla da kendini terörle mücadelenin temsilcisi gibi göstermeye çalıştığını ileri sürerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Terörizm, Orta Doğu ve Afrika’da ABD’nin askeri politikaları, petrolü sömürmesi ve baskıcı rejimleri desteklemesi neticesinde doğmuştur. İran, uluslararası alanda şiddetten arınmış bir dünya için aşırıcılıkla mücadelede ve DEAŞ ile savaşta öncülerden biri olmuştur. İran DEAŞİZM ile diplomatik, stratejik ve ideolojik yaklaşımı savunmaktadır.”