İran devlet televizyonuna konuşan Kemalvendi, Mecliste çıkarılan nükleer yasanın 23 Şubat’ta uygulanmaya başlamasıyla yıllık 120 kilogram yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum üretilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Üretilen yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum oranının nükleer anlaşmadan önceki seviyenin üstünde olduğunu ve o tarihe göre kapasitelerinin de yüzde 30 arttığını belirtti.
Kemalvendi, önceki santrifüjlere göre 8 kat daha fazla kapasiteye sahip olan yeni nesil santrifüj IR6 ile uranyum üretiminin arttığını ifade etti.
İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade’ye düzenlenen suikastın ardından Mecliste hükümetin itirazlarına rağmen 1 Aralık 2020’de onaylanan yasa, İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılmıştı.
Hükümet önce karşı çıkmış ancak söz konusu yasa, Anayasayı Koruyucular Konseyinde (AKK) nihai onayı aldıktan sonra kabul etmek zorunda kalmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor.
Tahran’ın uranyumu yüzde 20 saflıkla zenginleştirmesi ciddi bir adım olarak görülüyor çünkü İran, nükleer anlaşmaya imza atmadan önce de bu oranda uranyum üretiyordu. Uranyumun yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmesi, nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.
İran ise nükleer programının barışçıl olduğunu ve anlaşmanın taraflarının yükümlülüklerine uyması halinde kendisinin de anlaşmadaki taahhütlerini yerine getireceğini ifade ediyor.