Eğitimde farklı projelerle dikkati çeken uzman öğretmen İrem Savcı Köroğlu, alternatif eğitim modeli montessori uygulamalarıyla ‘Dünyanın En İyi 100 Öğretmeni’ arasına girme başarısı gösterdi. Daha önce dünyaca ünlü bir vakıf tarafından düzenlenen yarışmada, ‘Dünyanın En İyi 100 Okulu’ arasına giren Sivas Zübeyde Hanım Anaokulu’nun montessori proje yazıcısı ve yürütücüsü 30 yaşındaki Köroğlu, bu kez de ‘Uluslararası T4 Yeni Normal Eğitim Konferansı’ndan ödül aldı. Dünyada yüzden fazla ülkeden 100 bin öğretmenin katıldığı konferansta düzenlenen yarışmada, dünyadaki 100 iyi uygulama örneği belirlendi. Köroğlu, alternatif eğitim modeli montessori uygulamalarıyla ‘Dünyanın En İyi 100 Öğretmeni arasına girmeyi başardı. Yarışmada, Türkiye’den bazı öğretmenler de ilk 100’de yer aldı.
ŞIRNAK’TA BAŞLATTIĞI PROJEYİ TÜRKİYE’YE YAYDI
Halide Edip Adıvar Anaokulu sınıf öğretmeni İrem Savcı Köroğlu, T4 Yeni Normal Eğitim Konferansı’nın dünyada eğitimle alakalı kişi ve kurumların oluşturdukları sosyal topluluk olduğunu söyledi. Konferansta Kovid-19 salgını sürecinde dünyada en iyi örnek teşkil eden, iyi uygulamalar yapan 100 öğretmenin seçimine yönelik bir yarışma yapıldığını anlatan Köroğlu, şöyle konuştu:
“Yarışmaya projelerimle başvurdum ve dünyanın en iyi 100 öğretmeni arasında yer aldım. Bundan gurur ve mutluluk duyuyorum. Proje alternatif eğitim modeli montessori ile ilgili. 2011 yılında Şırnak’ta başlayan bir maceraydı aslında. Çocuklarda bir farkındalık yaratmak istedim ve alternatif eğitim modeli montessoriyi uygulamaya karar verdim. Hiç materyal yoktu. Birçoğunu yurtdışından tedarik ettim ve tamamını kendi bütçemle karşılayarak bir sınıf elde ettim. Hedefim sadece sınıftaki 20 çocuğa değil, Türkiye’deki birçok çocuğa ulaşabilmekti. Milli Eğitim Bakanlığı görevlisi olarak da Hakkari Çukurca, Van, Bitlis, Artvin, Hatay, Kocaeli, Nevşehir, Yozgat ve Kayseri’de montessori okul kurumları gerçekleştirerek binlerce öğretmene ve dolaylı olarak on binlerce çocuğa ulaştım.
MONTESSORİ SINIFLARI EĞİTİMİ EĞLENCELİ HALE GETİRİYOR
Montessori eğitiminde öncelikli olarak bireysel öğrenme bulunuyor. Bu sınıflarda her şey çocukların boyuna göre dizayn edildi. Sınıflardaki birçok şey ahşap materyalden oluşuyor. Ahşabın çocuklarda oluşturduğu çok farklı bir duygu var. Ahşap uzun yıllar kullanabileceğimiz bir materyal, bu yüzden sınıfımızda ahşap materyaller var. Bu sınıflarda bizim önceliğimiz çocuğun kendi kendine yetebilmesini sağlamak. Bir yetişkinden bağımsız çocuk yetiştirmek istiyoruz. Planımız kendi kararını kendi verebilecek çocuklar yetiştirmek. Bu sınıflarda hata kontrolü içeren materyaller var. Bir çocuk yetişkine bağlı olarak doğru ya da yanlış yaptığını öğrenmiyor. Bu sınıflarda çocuklar kendi kendine doğru ya da yanlış yaptığına karar verebiliyor. Bu sınıflar karmakarışık renklerden oluşan cıvıl cıvıl sınıflar değil, ne kadar çok renk ve görsel katarsanız çocuğun dikkatini o kadar dağıtırsınız. O yüzden bu sınıflar çok sade, çocuğun gözünü yormayacak şekilde dizayn edilmiş sınıflar. Asıl hedefim daha fazla çocuğa ulaşmak. Ödül ve cezanın olmadığı bir eğitim sistemini uygulamaya çalışıyorum. Yaptığımız çalışmalar çocuklarda içsel mutluluk yarattı. Çocuklardaki farklılığı sene sonunda gözlemledik. Aldığım ödül sadece benim değil, çocukların ve bana destek veren yöneticilerin de.”