Biz Amerika rotamızı Los Angeles – San Francisco ve Las Vegas olarak planlamıştık. Zaten Las Vegas’a direkt uçuş bulunmadığını hatırlatmak isterim. Bu sebeple diğer yerleri de görmek isterseniz uzun uçuş sonrası uyku düzensizliğini de plana katarak tatil planınızı en az 10 gün yapmanızı tavsiye ediyorum.
Las Vegas, Amerika’nın Nevada eyaleti üzerinde Mojave Çölü üzerinde kurulu, gecesi ve gündüzü uyumayan ışıl ışıl bir eğlence dünyası. Las Vegas’ı tanımlamak için eğlence dünyasından başka bir kelime bulamıyorum çünkü gerçekten her şey konfor ve eğlence üzerine inşa edilmiş. Las Vegas tatilimden 5 yıl sonra yine çöl üzerine kurulu bir yer olan Dubai’ye gittiğimde her ne kadar Dubai’de kumar ve eğlence hayatının gözler önünde yaşanması, hatta ağza dahi alınması yasak olsa da bu iki yeri oldukça birbirine benzetip, istemsizce tüm tatil boyunca karşılaştırdım.
Eminim ‘günahlar şehri’ ya da ‘evlilik merkezi’ olarak tanınan Las Vegas’a gitmeden de birçoğunuz aşinadır. Burada alkolü abartan gençlerin sabah uyandıklarında evli olduklarını görmeleri pek çok filme ve diziye konu olmuştur. Bu sebeple de aslında Las Vegas’ın hep merak edilen ve insanların hayatlarında bir kez de olsa mutlaka görmek istedikleri bir yer olduğuna inanıyorum.
Çölün üzerine öyle bir dünya inşa etmişler ki gördüğünüz an büyülenmemenize imkân yok. Burada eğlenmek için kumar oynamanıza ya da 21 yaşının üstünde olup partilere katılmanıza da gerek yok! Las Vegas’ta bizim yaptığımız gibi ailece de çok güzel vakit geçirebilirsiniz. Işık ve su şovları hem çocuklar hem de anne babalar için oldukça keyifli. Her damak tadı için ayrı restoranların bulunması, alışveriş yerleri ve uyumayan şehri izlemek gerçekten olağanüstü.
Sabaha kadar bitmek bilmeyen partiler
Meşhur olmasının esas sebebi ise dünyaca ünlü kumarhaneleri, sabah ve akşam tanınmış DJ’lerin yer aldığı partileri… Her ne kadar kumarhaneler kenti olarak bilinen Çin’e bağlı Makao, Las Vegas’tan daha çok kazanca sahip olsa da herkesin kumarhane dediği an aklına gelen ilk yer her zaman Las Vegas oluyor. Tüm oteller lüks ve konfor barındırıyor ancak en göze çarpan ve meşhur olan oteller; Hotel Bellagio, MGM Grand Hotel, Hotel New York New York, Encore at Whynn, Paris Hotel Las Vegas… Bizim kaldığımız da Mısır Piramitleri şeklinde olan Hotel Luxor’du. Otellerin kendi simgelerini taşımaları ise bunları gezmeye/görülmeye değer, turistik bir yer haline getiriyor. Örneğin Paris Hotel’in Eyfel kulesi, New York Hotel’deki Özgürlük Anıtı her yerden göz alıcı şekilde sizleri selamlıyor. Las Vegas içerisinde gezerken ulaşım üstten giden metrolarla yapılıyor. Böylece bir yere giderken tüm şehri keyifle izleyebiliyorsunuz. Ancak bu metrolara da çok sık binmek durumunda değilsiniz çünkü çoğu yer yürüyerek de oldukça birbirine yakın.
Yazın çok sıcak
Burası gerçekten çok farklı ve görülmeye değer bir yer ancak göz önünde bulundurmanız gereken bir konu var o da sıcaklık! Ben sıcak havayı seven biri olarak yaz döneminde gittiğim bu tatilde gerçekten sıcak hava ile tanıştım ve bu yüksek sıcaklığı hiç sevmedim. Nem derecesinden dolayı dışarıda yürürken nefes almak bile zor oluyor, kapalı alanlara girdiğinizde ise en düşük dereceye alınan klimalar yüzünden vücudunuz şok geçiriyor ve dışarıdaki o sıcağa rağmen soğuk havaya dayanamayıp hemen tekrar sıcak havaya çıkmak istiyorsunuz. Bu sebeple tatil planınızı yazın yapmamanızı şiddetle öneriyorum. Unutmayın burası çöl sıcağı şakaya gelmez.