Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, suyu israf etmeyen sistemleri geliştirmenin artık lüks değil zorunluluk olduğunu belirtti.
İklim değişiklikleri ve uzun süreli maruz kalınan yağışsız dönemlerin, kuraklıkla ilgili endişeleri artırdığını anlatan Çelik, “İnsan sayısının da giderek artması gelecek yıllarda su sıkıntılarının yaşanacağını göstermektedir. Bireysel ve kurumsal olarak her türlü faaliyetimizde suyu gerektiği kadar tüketmek insani bir görev olmanın yanı sıra kendi yaşamımıza, çevremize, diğer canlılara ve gelecek nesillerimize olan sorumluluklarımız göz önüne alındığında artık bir zorunluluktur.” ifadelerini kullandı.
Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde temizliğin, dolayısıyla suyun daha çok ön plana çıktığını hatırlattı.
Temizliğin genellikle sıcak suyla yapıldığına değinen Çelik, şöyle devam etti:
“Sıcak su kentsel yaşam alanlarında çoğunlukla doğal gaz ile çalışan kombilerden veya katı yakıtlı ısıtma sistemlerinden elde edilmektedir. Yaşam alanlarımızda sıcak su banyo yapmak, duş almak, tıraş olmak veya saç yıkamak gibi kişisel ihtiyaçlarımızda kullanılmaktadır ancak bu durumlarda, musluk açıldığında sıcak su belirli bir zaman sonra bataryaya ya da musluğa gelmektedir. Bunun sebebi öncelikle kombinin suyu, su akarken, istenen sıcaklığa getirebilmesi için belirli bir zaman geçmesi ve kombiden, ısı merkezinden sıcak su musluğuna kadar olan borularda ki soğuk suyun boşa akıtılıp yerini sıcak suyun doldurmasıdır.”
Prof. Dr. Çelik, araştırmalara göre kombinin kullanılacak sıcak su musluğuna 10 metre mesafede olduğu bir evde yaklaşık 10-20 saniye suyun boşa akıtıldığını bildirdi.
Kullanım sırasında ideal su sıcaklığının en az 34 derece olması gerektiğini aktaran Çelik, “Yine yapılan araştırmalarda suyun ideal sıcaklığa ulaşıncaya kadar 10-24 litresinin boşa akıtıldığı tespit edilmiştir. Başka bir ifade ile duş alacak veya tıraş olacak bir kişi su kullanılabilir sıcaklığa ulaşıncaya kadar en az 10-20 litre suyu boşa akıtmaktadır. Yine banyo yaparken vücudun sabunlanması sırasında da 10 litre kadar suyun boşa akıtıldığı belirlenmiştir.” bilgisini paylaştı.
Çelik, kurduğu sistem sayesinde her sıcak su gereksiniminde yaz aylarında 15-30 litre suyun geri kazanımının sağlandığına ve her bir bireyin yılda yaklaşık 2 bin 500 litre su tasarrufu yapabileceğine dikkati çekti.
Sistemin çalışma prensibi
Projesinin 3 aşamadan oluştuğu bilgisini veren Çelik, şunları kaydetti:
“Birinci aşamada, ısınıncaya kadar boşa akıtılan sular bir geri dönüşüm deposunda biriktirilmektedir. İkinci aşamada, geri dönüşüm deposunda biriktirilen su mevcut rezervuarın doldurulmasında şebeke suyuna katkı sağlamakta, bunun için rezervuarda geliştirilen ikinci bir şamandıra bulunmaktadır. Son aşamada da mevcut rezervuar, klozetten daha yüksek bir konuma alınarak sifon çekildiğinde kazandığı kinetik enerji sayesinde daha az suyun temizlik için yeterli gelmesi sağlanmıştır. Bu sistem sayesinde hem ısınırken boşa akıtılan su rezervuarın doldurulmasında kullanılmakta hem de normalde tuvalet kullanımı sonrası 8-10 litre su gerekirken, yüksekten daha fazla potansiyel enerji ile boşalan su kullanıldığı için 5-6 litre suyun yeterli olduğunun tespiti, ispatı ve uygulaması yapılmıştır. Yani sifon çekildiğinde normalde bir rezervuar 10 litre su ile boşalırken, geliştirilen sistem ile 6 litre su yeterli olmakta ve 6 litrenin de 3 litresi ısınıncaya kadar boşa akıtılan suyun geri dönüşümünden karşılanmaktadır. 10 litre yerine 3 litre su kullanılmaktadır. Sifon çekildiğinde yüzde 70 daha az su kullanılarak önemli bir tasarruf sağlanmaktadır.”
Prof. Dr. Çelik, TÜİK verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 92’sinin kentlerde yaşamasından hareketle, bu sistem sayesinde yıllık 200 milyon metreküp suyun barajlarda kalmasına ve barajlarımızdaki su seviyesinde yaz aylarında görülen düşmelerin azalmasına katkı sağlanabileceğini belirtti.
Patent başvurusu yapılan 4 kişilik bir ev için prototip maliyeti 600 lira olan sistemin, seri üretimlerle 300-400 liralık maliyetle hayata geçirilebileceğini aktaran Çelik, bu ve benzer çalışmalarına verdiği desteklerden dolayı Kütahya DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal’a teşekkür etti.