Hastalığı kontrol altına almak, yayılımını kısıtlamak ve virüs bulaşmış kişileri tedavi edebilmek için çok hızlı adımlar atılması gerekiyor ve atılmaya da başlandı. Haberlerde sıkça gördüğünüz ‘eğriyi bastır’ stratejisi ile sağlık sistemlerinin üzerindeki baskıyı hafifletmek, virüsün bulaşmasını yavaşlatmak ve toplumumuzdaki en kırılganları korumak hedefleniyor.
Bir aşının yokluğunda birçok ülke insanları birbirinden ayırmayı amaçlayan katı kurallar uygulamaya başlandı: Karantinalar, sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Birçok ülkede okullar hızla kapatıldı, kritik önem taşımayan hareket engellendi ve iş kolları durduruldu.
Bu sosyal mesafe adımlarına ek olarak COVID-19 salgınıyla mücadele alkol temelli el jelleri ve dezanfektanlar, koruyucu maske ve test kitleri gibi önleyici unsurların kullanımına dayalı. Hastalığın solunum sistemlerine saldırması eğilimi nedeniyle solunum cihazları da COVID-19 tedavisinde kritik öneme sahip. Talep tarafında aşırı bir artış olması nedeniyle de tüm bu ürünlerin arzı şu aşamada yetersiz.
Küresel acil duruma hızla tepki verebilmek
Bu mücadelenin ön cephesinde yer alan sağlık hizmetleri profesyonelleri haklı bir şekilde şu anda övgü alıyor. Fakat üretim alanında da COVID-19’un getirdiği zorluklardan bazılarına karşı inanılmaz inovasyonlar görmeye başladık.
Hastanelerde kullanılan alkol temelli jellerin üretimine geçen geleneksel içki üreticilerinden, talebin hızla arttığı solunum cihazlarını üretmek için tesis ve tedarik zincirlerini dönüştüren otomotiv ve hava-uzay sanayi üreticilerine bu inovasyonlara örnek teşkil ediyor.
Ve tabii ki sağlık sektörü şirketleri operasyonlarında hem bu kritik öneme sahip ürünlerin üretimlerini artırıyor, hem de ilaç sanayi hızlı bir şekilde aşı geliştirilmesi için çalışıyor.
Bu şirketlerin gördüğümüz hızlı tepkileri dijital dönüşüm girişimleri ve bağlı işletme çözümleri sayesinde mümkün oldu. Bu stratejilerin sağladığı yetkinlikler daha önce gördüğümüz küresel krizlerde aklımıza bile gelmeyecek şekillerde yönetici kararlarının eyleme dönüşmesine olanak sağladı.
Krize karşı dijitalin yükselişi
Dijital dönüşümü kucaklamış şirketler hem ani talep değişikliklerine daha iyi tepki verebiliyor hem de diğer kritik ürünlerin üretimine devam edebiliyor. Özellikle üç alan var ki teknoloji bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin fark yaratmasında çok önemli bir rol oynuyor:
Güvenlik ve İş Sürekliliği
Şirketler çalışanlarının güvenliğini her zaman öncelik olarak görmüştür fakat ‘güvenlik’ tanımı değişti: Bugün şirketler iş gücünün hastalanmasını engellemek için gerekli sosyal mesafe önlemlerini uygulamalı. Ofis çalışanları için uzaktan çalışma genelde kolayca uygulanabiliyor. Üreticiler için ise tesiste çalışan operatörler ve mühendisler kritik öneme sahip. İnsanlar özellikle hayatta kalmalarını sağlayan ilaçlara ihtiyaç duymaya devam ettiği için ilaç üreticileri için iş sürekliliği kritik önem sahip. Krize rağmen, üretim hatlarının operasyona devam etmesi ve ilaçları pazara ulaştırmak aşırı zorlayıcı bir süreç.
Potansiyel Çözümler: Uzaktan erişim teknolojileri
Kritik operasyonlarını uzaktan da yönetebilme yetkinliğine sahip şirketler fabrika güvenliğini sağlamada, aynı zamanda gerekli önlemleri alarak iş sürekliliğini sağlamada çok daha iyi bir konumdalar. Örneğin artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi makine operatörlerinin doğrudan akıllı telefonları ve akıllı gözlük gibi giyilebilir aygıtlarına adım adım talimat gönderilebilmesini sağlıyor.
Bu aynı zamanda mühendislerin uzaktan erişim yoluyla fabrika katı operasyon çalışanlarına kılavuzluk etmesine olanak sağlıyor. Bu yönlendirmeler operasyonların devamlılığını ve üretim hatlarının adaptasyonunu mümkün kılarken sosyal mesafeyi de sağlamak konusunda hayati önem taşıyor. Aynı zamanda kritik öneme sahip ekipman tedarikçilerinin teknik uzmanları, bu tür teknolojilerle uzaktan erişerek sorunları çözebiliyor ve üretim operasyonlarını destekleyebiliyor.
Artan talebe ölçeklendirilmiş şekilde yanıt verilebilmesi
Koronavirüs salgını öncesinde Ulusal Sağlık Sistemi’nin 8 bin 175 solunum cihazı vardı. Şu anda acil bir şekilde binlercesi gerekiyor. Dünyadaki koruyucu maske üretiminin yüzde 60’ı Çin’de gerçekleşiyordu. Şu anda hızla artan talebi karşılamak için operasyonları ve tedarik zincirlerini hızlandırmak tüm üreticilerin boğuştuğu bir sorun.
Potansiyel Çözümler: Operasyon ve IoT Teknolojilerinin Bağlı Hale Gelmesi
Dijitalleşmiş operasyonların gelişmiş analitik teknolojileriyle analiz edilebilmesi şirketlerin pazardaki talebi karşılayabilmek için üretimi ölçeklendirebilmelerini, doğru tahminleri yapabilmelerini ve veri temelli kararlar alabilmelerini sağlıyor.
Gelişmiş analitik üretim hatlarının işlevlerine yönelik, nerede verim azaldığı, darboğazların nerede olduğu, nerede arıza önleyici bakım gerektiği ve süreç iyileştirmelerinin nerede yapılabileceği gibi gerçek zamanlı içgörüler sağlayabiliyor. Böyle bir iç görü düzeyine ulaşabilmek için üreticilerin operasyonlarının bağlı hale gelmesi, bağlı tüm varlıklarından gelen geniş ölçekli verinin bir kapsama oturtulabilmesi gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde analitik gibi enstrümanlar gerçek bir değer sağlayabiliyor.
Esneklik & Bilgi Transferi
Otomotiv üreticileri normalde solunum cihazı üretmeye yönelik sistemlere sahip değil, fakat çok hızlı bir şekilde üretim hatlarını ve tedarikçilerini buna dönüştürmek zorunda. Mühendisleri de tamamen yeni olan bu ürünün üretimini öğrenmek konusundaki zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyor.
Potansiyel Çözümler: Esnek üretim hatları
Bağımsız taşıma teknolojileri (ICT) kullanmaya başlayan teknolojiler mevcut üretim hatlarında daha yüksek bir esnekliğe sahip. Bu teknolojiler şirketlerin değişen taleplere hızla adapte olmasına ve verimi hızla artırabilmelerine ve yeni ürünleri yüksek miktarlarda üretebilmek için makine değişim sürelerini hızlandırmalarına olanak sağlıyor. Otomasyon seviyesinin yükselmesi, geleneksel üretim hatlarına göre fabrika katı müdahaleye daha az gereksinim duyulması anlamına geliyor ve fabrikaları iskelet (nöbetçi) kadro ile verimli bir şekilde işletebilmeyi mümkün kılıyor.
Hızlanma ihtiyacı
Hepimiz daha önce benzeri görülmemiş bir durum içindeyiz. Mevcut sorunları çözmek için hepimize ayrı görevler düşüyor. Sektörün COVID-19’un yayılmasını engellemek için mümkün olduğunca hızlı bir şekilde birlikte çalıştığını görmek sevindirici. Burada hız anahtar kelime: İnsanların arasına mesafe koyabilme hızı, üretim hızlı, virüsle mücadelede hayati önem taşıyan ürünler için üretim kapasitesinin ve kritik öneme sahip tedarik zincirlerinin hızı.
Şu çok net; Dijital teknolojilere zaten yatırım yapmış olan üreticiler – şirketlerini ve operasyonlarını başarılı bir şekilde bağlı hale getirmiş olanlar – üretimlerini devam ettirebiliyor ve hızla değişen pazar dinamiklerine ayak uydurabiliyor.
Uzaktan çalışma, veri temelli karar alma ve esnek üretimi destekleyen teknolojileri kullanan şirketler, mevcut ihtiyaçlar doğrultusunda çok daha hızlı hareket edebiliyor, operasyon ve tedarik zincirlerini adapte edebiliyor ve bizlere salgın eğrisini bastırabilmek konusunda en yüksek olasılığı sunuyor.