İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İl Sağlık Müdürlüğünün ortak Araştırma ve Moleküler Tanı Merkezi olan ve ailesel kanser sendromlarının incelenebilmesine olanak sağlayan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi İleri Düzey Genetik Analiz Laboratuvarı, pandemiyle mücadele sürecinde de önemli çalışmalara imza atıyor.
Kovid-19 ile mücadele kapsamında tanı laboratuvarına dönüştürülen GLAB, bu süreçteki faaliyetlerine Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığından (TÜSEB) alınan destekle devam ediyor.
Çalışmalarını Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Öğretim Üyesi ve GLAB Koordinatörü Doç. Dr. Levent Doğanay ile İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gizem Dinler Doğanay liderliğinde sürdüren ekip, hastaneye başvuran bir hastadan alınan virüs örneğini dizilemeyi başardı.
Yapılan çalışma sonucunda ortaya çıkan virüs genomu, uluslararası veri bankası GISAID veri tabanına kaydedildi.
“Aldığımız virüsün genomunu diziledik”
Prof. Dr. Gizem Dinler Doğanay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışma kapsamında İstanbul’da yaşayan ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran bir kişiden örnek aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Aldığımız örnek boğaz ve burundan alınan sürüntü örneğidir. Bu sürüntü örneğinin içinde bulunan virüslerin RNA’sını izole ettik, RNA’yı DNA’ya dönüştürdük. Ardından DNA’nın hangi nükleotitlerden oluştuğunu diziledik, sıraladık. Bulduğumuz sonuç, hastamızda bulunan virüsün genomudur. Yaptığımız filogenetik analizde dizilediğimiz virüsün geliş yolunun Fransa üzerinden Belçika, Belçika’dan İstanbul olduğuna dair bulgular mevcuttur. Her ülke kendisinde görülen hastalardaki virüslerin genomunu diziliyor ve Uluslararası Veri Bankası’na kaydediyor. Biz de aldığımız virüsün genomunu diziledik ve GISAID’a kaydettik. O sırada diğer ülkelerdeki suşlarla da kıyaslıyoruz. İstanbul’da ya da Türkiye’nin değişik yerlerinde daha çok virüs dizilenerek, seyri ağır giden hastalarda ya da daha hafif olan kişilerde virüsün farklarının olup olmadığını görebiliriz. Bu sayıların artırılarak daha kapsamlı çalışmalar yapılması, salgının Türkiye’deki yayılımı hakkında bilgi verecektir. Aşı, ilaç ve kit geliştirilmesi açısından da yol gösterici olacaktır.”