Lamartine’in çok güzel bir sözü var: ”Dünyaya son defa bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca tepesinden yapmak isterdim” gerçekten de öyle… Bu güzel şehirde gezilecek görülecek oldukça fazla tarihi adres, müze, cami ve dahası var ama birkaç güne sığdırılabilecek bir program için sizlere en çok görülmesi gereken yerlerin listesinden bahsedeyim.
Tarihi gezilecek en iyi adresler
Topkapı Sarayı
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi
Sultanahmet Camii
Süleymaniye Camii
Yerebatan Sarnıcı
Dolmabahçe Sarayı
Galata Kulesi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Kapalıçarşı
Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi
Nusretiye camii
Sultan sarnıç
Galata köprüsü
Kapalıçarşı
Emirgan korusu
Kız kulesi,
Çamlıca tepesi
Eğer bir haftaya yakın bir süre ayırabilirseniz programlı bir şekilde rotanızı belirleyip büyüleyici tarihimizi keşfedebilirsiniz. İstanbul’da sadece tarihi yerleri gezmek yetmez manzarasında kendinizi bulacağınız, tablolara, masallara konu olmuş İstanbul’u iliklerinize kadar yaşayabileceğiniz en keyifli yeme-içme mekânları da şöyle:
Sunset Grill & Bar
Çırağan Sarayı
Four Seasons Bosphorus
Pero Yeniköy
Uskumru Restaurant
Spago İstanbul
Firuzende Restaurant
Kiss The Frog
Hamdi Restaurant Eminönü
Azur Yeniköy
Dem Karaköy
Cafe Karabatak
Ayrıca yöresel motiflerle işlenmiş tarihimizi yaşatan küçük aksesuarlar için Paşabahçe’yi ziyaret edebilirsiniz. Hediyelik ürünler de alıp yakınlarınızla tarihimizi paylaşabilirsiniz.
Lokum tatmadan olmaz
Osmanlı döneminden bugünlere uzanan lokum, olmazsa olmaz lezzet geleneğimiz… Osmanlı Sarayı tarafından ‘Şekercibaşı’ olarak ilan edilen ‘Hacıbekir’, iki asırlık geleneğin en güzel temsilcisi. 19. yüzyılda İstanbul’da keşfettiği lokumları ülkesine götüren bir turist sayesinde, Türk lokumunun Avrupa’da tanınmasına vesile olan Hacıbekir, Türk lokumunu dünyaya ‘Turkish Delight’ adıyla duyuran isim… Hacıbekir’in Beyoğlu şubesini tercih edip birçok çeşit lokumu tatma fırsatı yakalayabilirsiniz. Diğer favorilerim ise Hafız Mustafa, Cemilzade 1883 ve Şekerci Cafer Erol…
Osmanlı’dan günümüze gelen gül suyu geleneğimizin kadar önemli ve faydalı olduğunu görüyoruz. Sarayda tonlarca kullanılan gül suyu cildi temizleyip nemlendirirken ciltteki yaraları da iyileştiriyormuş. Osmanlı tıbbında gül yağı ruh hastalıkları tedavisinde de kullanılıyormuş. Hatta İbn-i Sina’nın da kullandığı söyleniyor. Bal ve gül suyu şerbeti kullanılarak hazımsızlıkların giderildiği de Osmanlı’dan günümüze gelen önemli bilgilerden. Haliyle turistlerimizin de ilgisini çekiyor. En güvenilir gül suyu alışverişleriniz içinse bu adreslere uğrayabilirsiniz:
Gülsha
Eyüp Sabri Tuncer Gül Suyu
Akita
Rebul