İşten atılan güvenlik görevlisinden, Sezgin Tanrıkulu’nun tezlerine dokümanlı karşılık
Güvenlik vazifelisi, “Yolcularla tartıştığımla alakalı bana bir evrak göndersin, ondan özür dileyeyim”
Sezgin Tanrıkulu’nun, adres sorduğu büfe çalışanı bayanı da azarladığı sav edildi
İSTANBUL – CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile yaşadığı tartışmanın akabinde işten atılan güvenlik vazifelisi, Tanrıkulu’nun, “Daha evvel de öteki yolculara kaba davrandığı için işten atıldı” tezine dokümanlarla karşılık verdi. Güvenlik vazifelisi, “Yolcularla tartıştığımla alakalı bana bir doküman göndersin, ondan özür dileyeyim” dedi. Öte yandan, Tanrıkulu’nun güvenlik vazifelisi ile tartışmadan evvel, adres sorduğu bir büfe çalışanı bayanı da azarladığı argüman edildi.
Geçtiğimiz ay Levent Metro İstasyonunda yaşanan olayda, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, güvenlik vazifelisi Hakan Karakuş ile tartışma yaşamış, tartışmanın akabinde Karakuş işten atılmıştı. Sezgin Tanrıkulu toplumsal medya hesabında yaptığı paylaşımda, güvenlik görevlisini işten attıranın kendisi olmadığını söyleyerek, “Güvenlik vazifelisi, bana kaba davrandığı üzere, geçmişte öbür yurttaşlara da kaba davrandığı için işten çıkartılmış” tezinde bulundu. Bu argüman üzerine, işten atılan güvenlik vazifelisi Hakan Karakuş yine konuştu. Karakuş, daha evvel hiçbir yolcu ile tartışma yaşamadığını belirterek, Tanrıkulu’nun bununla alakalı bir evrak göndermesi halinde, ondan özür dileyeceğini söyledi. İşten çıkarılma sebeplerini dokümanlarla gösteren Karakuş, “milletvekili ile tartışmak, nöbet noktasını boş bırakmak, arama yapmaması sebep gösterilerek talimatlara ters davranmak” üzere münasebetlerde ihraç edildiğini söyledi. Karakuş ayrıyeten değerli bir ayrıntının da altını çizerek, disiplin heyeti toplanmadan 1 gün evvel ihraç edildiğini, bu yüzden şurada yaptığı savunmasının bir kıymetinin kalmadığını, göstermelik bir şura olduğunu söz etti. Öte yandan, Sezgin Tanrıkulu’nun güvenlik vazifelisi ile tartışmadan evvel, adres sorduğu büfe çalışanı bayanı da azarladığı argüman edildi.
“Kimseye kaba davranmadım, bana bunu ispatlasın”
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun savlarına cevap veren Hakan Karakuş, “Ben berbat biri olduğumu düşünmüyorum. İşimi de layıkıyla yapmaya çalışan birisiydim. Milletvekilimizin akşamki konuşmalarını okuduğumda, ‘Bana kaba davrandı’ dediğini gördüm. Hayır, ben kimseye kaba davranmadım. Ben işimin gerekliliğini yaptım. Milletvekilimiz, kaba davrandığım, geçmişte de bu kabahatleri işlediğime dair bir duyum aldığını ve ispatlı olduğunu söylüyor. Bana bunu ispatlasın. Benim bütün evraklarım elimde, burada. Ben kimseye makus bir biçimde davranmadım. Ben ispatlıyorum. Benim daha evvel yolcularla tartıştığımla alakalı bana bir evrak göndersin, ondan özür dileyeyim, ayaklarına kapanayım. Lakin ben işimi hakkıyla yapan bir beşerim. Beni bu biçimde karalamaya çalışmasın. Beni özelden arayarak bana, ‘Hakan, kusura bakma. Bu türlü bir şey oldu lakin o an çok sinirliydim, kardeşim’ demiş olsa katiyetle bu olayı uzatmazdım. Olabilir, insanlık halidir, o da makûs bir gün geçirmiş olabilir. Her insan berbat günler geçiriyor. Hiçbir siyasi partiye üyeliğim yok. Hiçbir halde siyasi birilerinin de ardına sığınmışlığım yok. İşimi sendika avukatlarıyla yürütüyorum. Emin olun, avukata verecek param da yok. Ben kovuldum. Bakmakla yükümlü olduğum ailemin gereksinimlerini karşılayamaz durumdayım” dedi.
“Güvenlik vazifelisi kimlik soramaz” tezlerine karşılık verdi
Hakan Karakuş, toplumsal medyada birtakım şahıslar tarafından yapılan, “Güvenlik görevlisinin kimlik sorma hakkı yok” paylaşımlarına da karşılık verdi. Karakuş, “Bazıları güvenliğin kimlik sorma yetkisi olmadığını söylemişler. Nasıl yok? 5188’i bir araştırın. Benim, 5188 sayılı yasa çerçevesinde içeride kimlik sorma hakkım var” diye konuştu.
“Kararda milletvekili ile tartışma yaşamakla alakalı işten çıkarıldığım yazıyor”
Hakan Karakuş, işten çıkarılmasının ana sebebinin CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile yaşadığı tartışma olduğunu argüman etti. “Milletvekili ile tartışma yaşamakla alakalı, disiplin şurasından çıkan 25/2 unsuru ile işten çıkarıldığım yazıyor. Ben geçmişte de bu türlü bir kabahat işlediysem, bu kadar berbat bir adam isem, neden beni geçmişte yapmış olduğum kabahatlerden, cürümlerden ötürü çıkartmadı da bu husus ile çıkarttı” diyen Karakuş, işten çıkartılmasına münasebet gösterilen başka sebepleri de sıraladı. “Akşam 21.00, sabah 09.00 nöbetimde, nöbete başladığımda saat 12.30’a kadar hiçbir halde beni ne dinlendirmeye, ne de değiştirmeye gelen hiçbir arkadaşım yok. Güvenlik İzlemeye haber verip, tuvalet gereksinimini gidermek için misyon noktasından ayrılmam, ‘nöbet noktasını boş bırakmak’ olarak gösterilmiş. Bu boş bırakma saatlerce de değil, 10 ya da 5 dakika. Daha sonrasında bana, maddede bile yeri olmayan, 10 dakikada bir çanta dedektör denetimi yapılması söyleniyor. Bunda da arama denetimi yapmadım diye ‘talimatlara muhalif davranmak’ olarak kelamlı ikaz var. Boğaziçi İstasyonunda, aslında olağan olağan akışında yolcu sayısı binlere ulaşırken, okulun kapalı, pazar günü, havanın da soğuk olmasından ötürü, gelen yolcu yoktu. Gelen yolcuları da esasen turnikeden geçtikten sonra metale hassas detektörlerden geçiriyoruz. Ben buradan bir sinyal almadığımda yolcuyu ne deyip de durdurup arayabilirim? Empati yapın, kendinizi benim yerime koyun” halinde konuştu.
Tanrıkulu’nu metrodaki mobbingleri araştırmaya çağırdı
Karakuş, bir öbür güvenlik vazifelisi arkadaşının yaptığı paylaşımı okuyarak, kaidelerin son derece ağır olduğunu, daima mobbinge maruz kaldıklarını söyledi. Bir insan hakları savunucusu olan Tanrıkulu’na onu işten attırmak yerine, bu problemleri araştırmayı öneren Karakuş, “Bir metro işçisi arkadaşımın paylaşmış olduğu yazı. Metroistanbul, çarşamba günü M1, M2 çizgilerinde gece saat 02.00’a kadar çalışılacağını söylüyor. Arkadaşımın yazdığı da çok manidar. ‘Arkadaşlar bugüne kadar sayfada yorum yapmadım. Yarın çalışacağım. Yalnızca bir sefer mola olacak. Onun dışında 08.30 nöbet, gece 02.30’a kadar o soğukta toplam 6 saat nöbet. İstanbulluları düşünen kadar bizi de biri düşünse. Kendimi köpek üzere hissediyorum.’ Bir insan, insan hakları savunucusu bir milletvekiline beni işten attırmak değil, gelin birlikte bunları araştıralım, metrodaki güvenlik zafiyetlerinden konuşalım. Metroda kaç işçi vardı, kaçı işten çıkartıldı ve bu adamlar neden işten çıkartıldı. Hakikaten hak ettiler mi, yoksa bir haksızlığa mı uğradılar, bunu konuşalım” dedi.
Disiplin heyeti toplanmadan evvel ihraç edilmiş
Hakan Karakuş, elindeki dokümanları incelediğinde şimdi disiplin heyeti bile toplanmadan ihraç edildiğini öğrendiğini söyledi. Karakuş, “Olay, 2’nci ayın 17’sinde gerçekleşti. 2’nci ayın 21’inde ihracım olmuş. 2’nci ayın 22’sinde ben disiplin heyetine gittim. Disiplin konseyinde benimle alakalı ilgilenmeyiş, bir boş verme, çok değersizmiş üzere bir algı vardı, anlayamamıştım. Sonrasında evrakları incelerken şuna gözüm çarptı. Ben zati 2’nci ayın 21’inde ihraç olmuşum. Benim oradaki konuşmalarımın, sözlerimin ve açıklamalarımın hiçbir formda bir ehemmiyeti yokmuş. Ben, çağırdık demek için çağrıldım. Katiyen göstermelik bir disiplin heyetiydi. Esasen kamera kayıtlarının incelenmemesi, benim tutanaklarımın okunmaması, savunmamın dikkate alınmamasının en büyük nedeni esasen ayrılmış olmamdı. Ben yalnızca hakkımı arıyorum, işimi istiyorum. Bakmakla yükümlü olduğum ailemi bakmak istiyorum. Öteki hiçbir şey istemiyorum” tabirlerini kullandı.
“Büfe çalışanını da azarladı” tezi: “Bilmiyorsan ne işin var, boşuna mı dikiliyorsun burada?”
Metro istasyonu girişinde bulunan büfede çalışan Doğukan Yüksel, olay anında Hakan Karakuş’un yanında olduğunu, bunun kamera kaydında görüldüğünü söyledi. Yüksel, Sezgin Tanrıkulu’nun yanlarına gelmeden evvel, büfede yeni çalışmaya başlayan öteki bir arkadaşını da azarladığını tez ederek, “Arkadaşım işe yeni başlamıştı, ona eğitim veriyordum. Eğitim verme sürecinde de alışması için onu tek bıraktım. Sezgin Tanrıkulu geldiği vakit, arkadaşıma Türkiye İş Kulesini sordu. Arkadaşım da bilmediğini söyleyince, Sezgin Tanrıkulu, ‘Bilmiyorsan senin burada ne işin var, boşuna mı dikiliyorsun burada?’ dedi. Bunları bana o arkadaşım söyledi. Daha sonra arkadaşım onu bize yönlendiriyor. Ben orada bekliyorum. Hakan Beyefendi de güvenlik noktasındaydı. Yanımıza gelen bir bayan hastaneyi sordu. Ona yanıt verirken Sezgin Tanrıkulu geldi. Sezgin Tanrıkulu, Hakan Bey’e sert bir reaksiyonla, ‘Bakar mısınız?’ dedi. Eli yüzü terlemiş, soluk soluğaydı. Galiba merdivenlerden çıktığı için öyleydi. O ortada Hakan Bey’e Türkiye İş Kulesini sordu. Hakan Beyefendi, ‘Bu taraftan gidebilirsiniz, beyefendi’ dedi. Sonra Sezgin Tanrıkulu tekrar geri döndü ve omzuna sert bir halde dokunarak, ‘Benimle ilgilenin benimle, ben bir milletvekiliyim’ dedi. Hakan Beyefendi de ‘Neden ilgilenmemi istiyorsunuz?’ deyince, o da ‘Ben bir milletvekiliyim’ diye karşılık verdi. Hakan Beyefendi, ‘Kimliğinizi görebilir miyim?’ deyince ufak bir münakaşa yaşandı. Sonra Hakan Beyefendi ardını döndü ve Sezgin Tanrıkulu’na gideceği yeri tekrar söyledi. Sezgin Tanrıkulu tekrar söylenerek, ‘Sen göreceksin, gerekeni yaptıracağım’ dedi. Sonra ilerledi. Ben bakarken, ortamızda da 100 metre vardı, Sezgin Tanrıkulu bir görüşme yapıyordu. Fakat ne dediğini ne konuştuğunu bilmiyorum” dedi.
Öte yandan, işten atılan güvenlik vazifelisi Hakan Karakuş’un, savcılığa giderek CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında kabahat duyurunda bulunduğu öğrenildi.
