İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, Zarif’in resmi olarak, İsviçre’de 21-24 Ocak’ta gerçekleştirilecek 50. Dünya Ekonomik Forumu’na davet edildiğini, program için hazırlık yaptığını, ancak katılımının daha sonra iptal edildiğini söyledi.
ABD’NİN IRAK’TAKİ ÜSSÜNÜN VURULMASI
Musevi, saldırıdan önce Irak hükümeti ve silahlı kuvvetlerine bilgi verildiğini, bu nedenle itirazların muhatabının Irak makamları olduğunu öne sürdü.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Komutan Kasım Süleymani’nin ABD saldırısında öldürülmesinin ardından, 8 Ocak’ta Irak’ın Ayn el-Esed bölgesindeki ABD üssünü vurmuştu.
NÜKLEER ANLAŞMA KONUSU
Musevi, İran’ın taahhütlerini, nükleer anlaşmaya taraf ülkelerin attığı adımlara göre askıya aldığını vurgulayarak, “İran, nihai ve daha güçlü adım atmayı planlıyor. Eğer süreç bu şekilde işlerse, İran daha güçlü bir adım atacaktır.” dedi.
Sözcü, nükleer anlaşmanın hala “kurtarılabilir” ve “ABD’nin de ona geri döndürülebilir” olduğunu da savunarak, “Ancak İran’ın, onların düşündüğü şartlarda müzakereye hazır olduğunu sanmıyorum.” diye konuştu.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı işletmesi konusuna da değinen Musevi, “İran’ın nükleer anlaşmada kalmaya devam ettiğini ve mekanizmayı 36. maddeye göre, aylar önce işletmeye başladığını” ifade etti.
“AB ülkelerinin iddiası kabul edilemez.” diyen Musevi, “İran, nükleer anlaşmaya bağlıdır ve bizim için önemli olan karşı tarafın uygulamasıdır.” değerlendirmesini yaptı.
İran ile ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya (P5+1) arasında 2015’te, Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşma imzalanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesinin ardından Washington, nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran’a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington’u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan Tahran, Temmuz 2019’da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak’ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
İngiltere, Almanya ve Fransa’nın dışişleri bakanlarının 14 Ocak’ta yayımladığı ortak açıklamada, “İran’ın eylemleri göz önüne alındığında, KOEP kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediği yönündeki endişelerimizi kayda geçirmek ve bu konuyu paragraf 36’da belirtilen İhtilaf Çözüm Mekanizması altındaki Ortak Komisyona taşımaktan başka seçeneğimiz kalmadı.” değerlendirmesinde bulunulmuştu.