İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, şubat ayı olağan meclis toplantısındaki konuşmasına, İdlib’de şehit olan Mehmetçikleri anarak başladı.
Acılarla dolu iki hafta yaşandığını dile getiren Avdagiç, “Şehitlerimize ağlıyoruz, şehit haberleri yüreğimizi yakıyor. Herkes şunu bilsin; biz şehitlerimizle gurur duyuyoruz, onların ölüme meydan okuyan şehadetleri bizim en büyük onurumuz. Bu vatanın onlar gibi evlatları oldukça, Türkiye var olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Devletin, şehitlerin kanlarını yerde koymayan tavrını büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avdagiç, “Dişe diş, göze göz?Vatandaşlarına zülümde sınır tanımayan, hain terör örgütlerine kucak açan Suriye yönetimine gereken ders verilmektedir, verilecektir. Bundan zerrece şüphemiz yok.” dedi.
Avdagiç ayrıca Van’daki Çığ ve Elazığ’daki deprem felaketlerinin yanı sıra Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki kazada hayatını kaybedenler için de Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifa dileklerini aktardı. İstanbul Ticaret Odası’nın deprem karşısında anında vaziyet aldığını ve en hızlı organize olup bölgeye ulaşan oda olduğunu anlatan Avdagiç, “Bu vesileyle şunu belirtmek isterim; deprem ülkemizin geçeği…Bu gerçekle yaşayacağız. Onun için gerekli hazırlıkları yapmalıyız. Uzmanların İstanbul’da er ya da geç olacağını söyledikleri depreme de hazır olmalıyız. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan İstanbul’da depreme hazırlıksız yakalanırsak bu, büyük bir ekonomik sorun olarak karşımıza çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
“KURUCUMUZ SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İ VEFATININ 102. YIL DÖNÜMÜNDE RAHMET VE MİNNET ANILIYORUZ”
Şubat ayındaki üç önemli yıl dönüm için de düşüncelerini paylaşan Avdagiç, şöyle devam etti:
“Birincisi, geçen meclis konuşmamda söylemiştim, İTO 138 yıl önce kuruldu. Kurucumuz ise Sultan II. Abdülhamid. Ekonomiden eğitime kadar birçok alanda ortaya koyduğu vizyonla Türkiye’yi değişen dünya şartlarına hazırladı. Bugünkü Türkiye’nin oluşmasında ciddi katkıları bulunuyor. Kurucumuz Sultan II. Abdülhamid, 10 Şubat 1918’de vefat etti. Yani ölümünün 102. yıl dönümü. Biz de onu rahmet ve minnet anılıyoruz. İkinci olarak bu ay biliyorsunuz, 28 Şubat Post-Modern Darbesi’nin de yıl dönümü. 28 Şubat 1997’de rahmetli Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı döneminde başlayan bu süreç, inançlı insanları hedef aldı. Büyük acılara yol açtı. Ben de o sırada MÜSİAD yönetimindeydim. Ne tür baskılarla karşı karşıya kaldığımızı anlatsam, o günü yaşayanlar bile inanmazlar. Türkiye, kendi halkıyla uğraştığı o günlerden bu coğrafyadaki haklarını ve çıkarlarını cesurca savunduğu günlere geldi. Ayrıca o gün 28 Şubat’ta başrol oynayanların, kalemşörlük yapanların bugün isimleri bile okunmuyor. Bunun ne kadar önemli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üçüncüsü de bugün 14 Şubat, yani Dünya Sevgililer Günü. Bizim geleneklerimize uymayan bir gün. Ama biz ‘alemlerin aşk’ üzerine yaratıldığını söyleyen bir dine inanıyoruz. Bugünün, bizler için, muhabbet ve sevgiyi hatırlamamıza, çevremize böyle bakmamıza vesile olmasını diliyorum.”
“TEMEL SEKTÖRLERİN TÜMÜNDE ÖNEMLİ BİR İYİLEŞME SÜRECİ İÇİNDEYİZ”
Avdagiç, ekonomik gelişmelere de değindi. Ekonomiye güvenin gittikçe yükseldiğini, faizlerin tek haneye düştüğünü ve kredi kullanımının arttığını dile getiren Avdagiç, ayrıca farklı kurumların yaptığı 4 güven endeksinin 3’ünde yükselme yaşandığını bildirdi. Verilerin, temel sektörlerin tümünde önemli bir iyileşme süreci içinde olduğuna işaret ettiğini belirten Avdagiç, inşaat, perakende ve hizmet sektörlerinde güvenin, hem önceki ayın, hem de önceki yılın üzerinde gerçekleştiğini dile getirdi.
Sanayi üretiminin de Kasım 2019’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 arttığını ve böylece 2018 ortasından bu yana en olumlu performansını gösterdiğini anımsatan Avdagiç, “Kasım ayında ara malı ve sermaye malı üretiminde yıllık bazda görülen artışlar, 2019’un en güçlü artışları oldu. Bu son derece önemli. Çünkü bu gelişme, ekonomideki toparlanmanın yatırıma yansımaya başladığını gösteriyor. Yine Kasım ayında imalat sanayinin 24 alt sektörünün 17’sinde üretimin artması da, son dönemin dikkati çeken bir gelişmesi. Merkez Bankamızın açıkladığı reel kesim güven endeksinde de yıllık bazda önemli bir artışımız var. Reel Kesim Güven Endeksi 2019 Ocak ayında yüzde 95,4 iken, yüzde 12’nin üzerinde artarak, bu yıl 106,4 oldu. Sanayi üretiminde de reel kesimin güveninde de daha iyi gelişmeler bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“CARİ İŞLEMLER DENGESİNDE YAVAŞ YAVAŞ AÇIK TARAFI ÖNE GEÇMEYE BAŞLADI”
Diğer taraftan önemli bir gelişmenin de cari açık tarafında yaşandığına dikkati çeken Avdagiç, şunları söyledi:
“Aylardır fazla veren cari işlemler dengesinde yavaş yavaş açık tarafı öne geçmeye başladı. Aslında bu ekonomideki toparlanmayı gösteren bir durum. Çünkü üretimin ihtiyacı olan hammadde ve ara malın alındığını, yatırıma yönelim olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 2019’un son çeyreğinde başlayan ekonomik toparlanma, kasım ayında cari işlemler dengesine 518 milyon dolarlık açık olarak yansıdı. Özetle, ekonomide büyümeye geçişin, ithalatımızı da büyütmesi beklenen bir gelişmedir. Hatırlarsanız, Orta Vadeli Program’da, bu yıl ithalatın yüzde 10 artışla 231,5 milyar dolara ulaşacağı öngörülmüştü. Bundan dolayı büyüme trendiyle birlikte cari dengenin 2020’de 10 milyar doları aşması şaşırtıcı olmayacak.”
Avdagiç, “Üretimde kullanacağımız ham madde alımları yapacaksak kapasitemizi ve rekabet gücümüzü artıracak yatırım malları alacaksak,
ithalatındaki artışa üzülmemiz değil sevinmemiz gerekir. Önemli olan cari açığa en fazla katkıyı yapan üretime dönük olmayan tüketici kredileri üzerinden cari dengemizin zorlanmamasıdır. Bir başka deyişle, Türkiye’nin tasarruflarının gereksiz ve lüks tüketim malları ithalatına yönelmemesidir. Nitekim ekonomi yönetimi de zorunlu karşılık oranları üzerinden verdiği teşvikleri, tüketici kredilerinin hızlı artışı sonrasında ticari kredilere doğru kaydırmıştır.” dedi.
“FAİZLERDE YENİ BİR GERİ ÇEKİLME HAMLESİNİN GELMESİNİ BEKLİYORUZ”
Şekib Avdagiç, ekonomi yönetimi ve kamu bankalarının çabalarıyla kredi maliyetlerinde önemli bir avantaj elde edildiğine dikkati çekti. İş dünyası olarak, enflasyonunun bugünkü gidişatını ve reel faizlerin geldiği noktayı takdirle karşıladıklarını belirten Avdagiç, “Maliyetlerimizin düşmesi, bilançolarımızın düzelmesi Türkiye ekonomisi için kritik önemdedir. Öte yandan, Ocak ayında yüzde 12.15 olan manşet enflasyonun yeniden tek hanelere inmesi ile birlikte yeni faiz indirimleri de gelecektir. Yaz aylarıyla birlikte faizlerde yeni bir geri çekilme hamlesinin gelmesini bekliyoruz. Bir hususun altını çizmek isterim. Bu süreçte, faizlerin düşmesi sebebiyle, kullandıkları kredilerin maliyetini düşürmek; vatandaşlarımızın ve firmalarımızın en doğal hakkıdır. Bankalara düşen onlara yardımcı olmaktır.” ifadelerini kullandı.
Ancak bu konuda kimi özel bankaların iyi bir sınav veremediğini savunan Avdagiç, “Yüksek faizli kredilerini kapatmak ve yeni oranlardan kredi kullanmak isteyen vatandaşlarımızdan çok yüksek komisyonlar talep ettiler. Bunu hem biz tespit ettik, hem de sizden ve üyelerimizden gelen bilgilerle teyit ettik. Bu konuda yetkililer nezdinde gerekli girişimlerde bulunduk. Ayrıca özel bankaları bu konuda yaptığımız açıklamalarla da uyardık. Çünkü biz özel bankaların, faizini güncellemek isteyen firmaları yüksek komisyon talebiyle adeta cezalandırdığını düşünüyorduk. Talebimiz, alınan komisyona belirli bir sınır çizilmesiydi. Sesimiz duyuldu. Ekonomi yönetimi bu konuda kararlı hareket etti.” dedi.
“TÜRKİYE EKONOMİSİ DİRENCİNİ ARTIRIYOR”
Olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı takdirde, gelecek dönemde, çok daha iyi bir iş ve piyasa ortamınının oluşacağını vurgulayan İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunda hem ekonomi yönetiminin isabetli politikalarının, hem de iş dünyamızın büyük payı olacaktır. Bir konunun altını çizmeliyim. Bu süreçte zaman zaman hava boşluklarına düşmüş olabiliriz. Ama kesin olan şudur ki gerek kur cephesinde, gerekse Borsa İstanbul’da da görüldüğü gibi Türkiye ekonomisi direncini artırıyor. Bu da bizim sevinç kaynağımızdır. Bu arada Çin’de ortaya çıkan koronavirüs dahil, ekonomiyi etkileyen pek çok gelişme oldu. Bunlara rağmen Türkiye varlıklarının, ekonomimizdeki olumlu gelişmelere paralel olarak, bu yıl da dünyayı yenmeye devam etmesini bekliyoruz. Özetle, koronavirüs, deprem ve çığ felaketi, kazalar gibi hepimizi üzen olumsuz gelişmelerin yaşandığı bu süreçte bir şeye şahitlik ediyoruz. Türkiye kötü haberlere karşı direniyor. Duruşunu koruyor. Peş peşe gelen felaketlere rağmen, koordineli bir şekilde işlerini yeniden rayına sokabiliyor. Bu, Türkiye’nin ve ekonomisinin gücüdür.”
“İADE ETMEK ZORUNDA KALDIĞIMIZ HOLLER DE İDTM’YE DÖNDÜ”
Başkan Avdagiç ayrıca İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) salonlarının tahliye süreciyle ilgili ise şunları kaydetti:
“Size güzel bir haber vermek istiyorum. Bu kürsüden daha evvel yaptığım konuşmalarda, size, İDTM salonlarının tahliye süreçleriyle ilgili bilgi vermiştim. Hatırlayacağınız gibi 2019 yılında 1,2,5,6,7,8 nolu salonları tahliye etmiştik. Ancak, kiracımız olan şirketin bir alt firması olan Pozitif Fuarcılık, bu karardan zarar gördüğünü öne sürerek, mahkemeye müracaat etmişti. Mahkeme de jet hızıyla 1,5,6,7,8 nolu salonları iade eden bir karar vermişti.
O gün bu kürsüden size aynen şöyle demiştim: ‘Bizi biraz yoracak ama, adalet er-geç tahakkuk edecek ve iade etmek zorunda kaldığımız holler de İDTM’ye dönecektir. Türk adaletine güveniyoruz.’ Bu inançla, adalete güvencimizi yitirmeden, gerekli hukuki süreçleri sürdürdük. Avukatlarımız oldukça güçlü argümanlarla itirazlarını dile getirdiler. Mahkeme toplanıp dosyayı tekrar inceleyip bir ara karar verdi ve daha önce verdiği ‘tedbir kararını’ kaldırdı. Böylece bütün salonlar, İDTM yönetimine devredildi. Şu an itibarıyla 1, 5, 6, 7, 8 nolu salonları İDTM olarak, tekrar işletmeye başladık. Adalet yerini buldu. Hayırlı olsun.”
Öte yandan meclis toplantısı öncesinde Yeni Cami Hünkar Kasrı’nda Ahmet Nejat Birdevrim’in hazırladığı, seramik sanatı eserlerinin sunulduğu “Toprakla Yeşeren 40 Yıl” adlı serginin açılışı İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.