Spor Toto Süper Lig 30. hafta mücadelesinde Fenerbahçe ile Gençlerbirliği karşı karşıya geldi. Kadıköy’de oynanan karşılaşmada sahadan galibiyetle ayrılan taraf, 2-1 gibi sürpriz bir skorla Gençlerbirliği oldu.
Mücadelenin 35. dakikasında Filip Novak ile öne geçen Fenerbahçe’de 4 dakikada sonra Serdar Aziz’in kendi kalesine attığı golle skora denge geldi. Dakikalar 63’ü gösterdiğinde ise sahneye Ayite çıktı ve durumu 2-1’e getirdi. Kalan dakikalarda başka gol olmadı ve Gençlerbirliği, Fenerbahçe’yi deplasmanda 2-1 mağlup etti.
Bu sonuçla birlikte sarı-lacivertliler, Süper Lig tarihinde ilk kez aynı sezonda 6. iç saha yenilgisini yaşadı. Kadıköy’de 4 maçtır galibiyet alamayan Fenerbahçe, 58 puanla lider Beşiktaş’ın 5 puan gerisinde kaldı. Süper Lig’deki 11 maçlık galibiyet hasretine son veren Gençlerbirliği’nin puanı ise 24 oldu.
SPOR YAZARLARI FENERBAHÇE 1-2 GENÇLERBİRLİĞİ MAÇI HAKKINDA NE DEDİ?
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Uğur Meleke ve Güntekin Onay, Fenerbahçe’nin sahasında Gençlerbirliği’ne 2-1 mağlup olarak şampiyonluk yolunda ağır yara aldığı müsabakayı değerlendirdi. Eleştirilerin odağında teknik direktör Erol Bulut vardı…
GÜNTEKİN ONAY
Son sıradaki Gençlerbirliği’ne yenilen sarı lacivertlilerde anlamsız bir tutukluk ve durgunluk vardı. Fenerbahçe ilk 45 dakika hiç tempo yapmadan Gençlerbirliği’ni hiç sıkıntıya sokmadan adeta yürüyerek futbol oynadı. Sakatlıktan çıkan Luiz Gustavo’nun yanı sıra orta sahanın merkezinde Mert Hakan ve Sosa ile maça başlayan Erol Bulut, Pelkas’ı ise solda görevlendirdi. İlk yarıda topun sahibi olan sarı lacivertliler akan oyunda sadece Osayi-Samuel ile pozisyon buldu. Sosa’nın mükemmel ortasında Novak ile gelen üstünlük sayısı ise bir duran top sonrasında geldi.
FiNAL FiNiŞLERiNi YAPAMADI
Fenerbahçeli oyuncular 1-0’dan sonra maçı kazandıklarını düşündüler. Gençlerbirliği’nin, şansının yardımıyla ve Serdar Aziz’in kendi kalesine attığı gol ile yakaladığı beraberlik sonrası başkent ekibi Kadıköy’den puan alabileceğine ciddi şekilde inandı. Lima’yla karşı karşıya bir pozisyondan da sonuç alamayan Gençlerbirliği, ikinci yarıda daha cesaretli çıkışlarla Fenerbahçe kalesinde tehlikeler yarattı. Hücumda pozisyon üretemeyen ve çok top kaybeden sarı lacivertli ekip kendi yarı sahasında da çok geniş alanlar bıraktı. Nitekim 63’de Ayite ile 2-1’lik üstünlüğü yakalayan Gençlerbirliği, 3’üncü golü kendisine getirecek fırsatlarda da final işlerini yapamadı.
ANLAMSIZ TUTUKLUK
Erol Bulut, elinde avucunda ne kadar ofansif oyuncu varsa sahaya sürdü. Cisse-Samatta-İrfan ve Ferdi gibi hücumcuların girmesi de beklenen
etkiyi yaratmadı. Son bölümde kalesinde inanılmaz tehlikeler yaşayan sarı lacivertli ekip başkent ekibinin beceriksizliği yüzünden son dakikalara 1 puan umuduyla girdi. Dün 11 maçtır galip gelemeyen, son sıradaki Gençlerbirliği karşısında Fenerbahçe’de anlamsız bir tutukluk ve durgunluk vardı. Gençlerbirliği farklı galibiyeti kaçırırken sarı lacivertli ekibin iç saha kabusu sürdü. Öne geçtiği bir maçta lig sonuncusuna kaybediyorsa F.Bahçe’nin sorgulaması gereken çok şeyi var.
UĞUR MELEKE
Büyük takım teknik direktörlüğü önlem alma değil, aldırma işidir. Bu hafta Süper Lig’in ilk üçünde yer alan üç İstanbullu, kapanan savunmalara karşı benzer sınavlar verdiler: Sergen Yalçın, Başakşehir’i saha içi hareket eden, dönen takımıyla mat etti. Antep’e karşı ilk golde Ghezzal-Larin merkeze gelmiş, Atiba santrfor koşusu yapmıştı. Başakşehir ilk golünde de Ljajic sola geldi, Larin ikinci santrfor rolüne geçti. Fatih Terim, Kayseri’yi beklerinin bolca orta yapması ve çift santrfor kullanımıyla geçti. Yedlin ve Saracchi, Mohamed ve Falcao’yu beş kez etkili ortalarla buluşturdular. Dün akşam sıra, Gençlerbirliği’ni çözmeye çalışan Erol Bulut’taydı.
NOVAK ÇIKINCA iŞ DEĞiŞTi
Bulut maça Mert’in on numarada olduğu bir 4-2-3-1 ile başladı. İlk devrede %73 topa sahip oldular ama 5 şut, 2 kornerde kaldılar. Mert fonksiyonsuz, takım verimsizdi. 46’da Mert’i çıkarıp, Thiam’ı sola, Pelkas’ı merkeze kaydırdı. 12-13 dakika kadar daha etkililerdi. Merkezde özgürleşen Pelkas, 46’da Nazım’a, 48’de Thiam’a harika tek toplar oynadı. Toparlanma sinyalleri veriyordu oyun.
Ancak Bulut, 57’de bir ezber değişiklik daha ekledi tabloya. Novak’ı çıkarıp 3-5-2’ye döndü. Samuel beşlinin sağı, Pelkas soluydu artık. Bu hamle, iki ayrı bedel ödetti Fenerbahçe’ye: Hem 10 dakikadır merkezde harika işler yapan Pelkas kaleye uzaklaştı. Hem de sol savunması kalmayan sarı-lacivertliler Candeias’ın hücumundan ikinci golü yedi.
REAKSiYON DEĞiL AKSiYON
Pelkas, Trabzon maçını on numaraya geçip kazandırmıştı. Antalya maçına (Mesut sakatlandıktan sonra) merkeze geçip tesir etmişti. Konya önünde merkezde harika oynadı. Bunu göremeyip dün Pelkas’ı 45-57 arasındaki 12 dakika dışında yine sola hapsetmek inanılmaz. Üstelik sadece 12 dakika içinde Pelkas oyuna olumlu tesir etmiş olmasına rağmen.
Erol Bulut, çalıştırdığı takımları fiziksel olarak geliştiriyor olabilir. Savunma becerisini de artırıyor olabilir. Ancak büyük takım teknik direktörlüğü sadece önlem alma değil, önlem aldırma işi. Reaksiyon değil, aksiyon işi. Bulut da maalesef bu departmanda yetersiz. Ve üzülerek söylüyorum ki, Fenerbahçe’nin bu kadrosunun hakkı bu hoca değil.