BBC’de yer alan habere göre, Bangkok üzerinden Kamboçya’ya gitmek isteyen Rainsy’nin, Tayland Havayolları gişesinde check-in işlemi esnasında uçağa binmesine izin verilmedi.
Uçağa alınmayan Rainsy, yaptığı açıklamada, “Gerçekten şok oldum, Kamboçya halkının bana ihtiyacı var.” ifadesini kullandı.
Gişedeki memurun, kendisinin uçağa alınmaması konusunda talimat aldığını söylediğini aktaran Rainsy, cumartesiye kadar Kamboçya’ya gitmek istediğini belirtti.
Tayland, Rainsy’nin ülkesine dönüş için ülkeden geçişine izin verilmeyeceğini açıklamıştı.
Orduya 9 Kasım çağrısı
Rainsy, 24 Eylül’de sosyal medyada yaptığı açıklamada, Kamboçya Silahlı Kuvvetlerine 9 Kasım Bağımsızlık Günü’nde Başbakan Hun Sen hükümetini devirmek üzere çağrı yapmıştı.
Açıklamada, “Hun Sen rejimini devirmek yasal ve meşru bir eylemdir, çünkü Hun Sen 2018’de sahte bir seçimle halkın iktidarını gaspetmiştir.” ifadeleri yer almıştı.
Açıklamanın ardından Rainsy ve diğer partililer hakkında darbe planlamak suçlamasıyla dava açılmıştı.
Kamboçya’daki siyasi kriz
Kamboçya’yı 30 yıldan uzun süredir yöneten Başbakan Hun Sen liderliğindeki Kamboçya Halk Partisinin (CPP) 2013’teki seçimleri az farkla kazanmasıyla ülkede muhalefet üzerindeki baskı giderek artmıştı.
O dönem ana muhalefette yer alan Kamboçya Ulusal Kurtuluş Partisinin (CNRP) lideri Rainsy, hakaret suçundan verilen hapis cezası nedeniyle 2016’da ülkeyi terk etmiş ve Paris’e yerleşmişti.
Parti, Kasım 2017’de kapatılmış ve 118 üyesi siyasetten men edilmişti.
İktidardaki CPP, geçen yıl 29 Temmuz’da ve muhalefetin katılmadığı genel seçimde parlamentodaki sandalyelerin tamamını kazanmıştı.