ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul’la ilgili açıklamalar yaptı. Kanal İstanbul’un ÇED dosyasından DSİ’nin İstanbul’un su kaynaklarını azaltacağına ilişkin görüşünün yer aldığı raporun çıkarıldığı iddialarına “Kanal İstanbul susuzluk yaratmayacak” yanıtını veren Bakan Kurum, Kanal İstanbul projesi öncesinde arazilerin bir takım çevrelerce kapatıldığı söylentilerini ise yalanladı.
Kurum, ‘Kanal İstanbul projesiyle susuzluk ortaya çıkacaktır’ iddiaları ilgili olarak şunları söyledi:
ÇED GELECEK HAFTA
“Kanal İstanbul projesinden kaynaklı kaybedilecek su miktarı 32.7 milyon metreküptür ancak İstanbul’a yıllık toplam 1.8 milyar metreküp su sağlayacak olan -biliyorsunuz- Melen projemiz var. Melen projesi bittiği zaman, Sazlıdere’de kaybedilen hacmin yaklaşık 36 katı su Melen’den sağlanacak. Bunlara ek olarak, planlama aşamasındaki Balaban Barajı’nın da devreye sokulması sonrasında da diğer alternatif su kaynakları sağlanacaktır. Dolayısıyla, Kanal İstanbul’un yapılmasıyla susuzluğun artması söz konusu değildir. Kanal İstanbul Projesi, Boğaz’ın koruma, kurtarma ve özgürlük projesidir. Boğaz’ın yükünü hafifleteceğiz, trafiğini azaltacağız, hem hava hem su kalitesini iyileştirmiş olacağız.” Kanal İstanbul’un ÇED sürecinde sona yaklaştıklarını belirten Kurum, önümüzdeki hafta ÇED raporunun çıkacağını duyurdu.
RANTA MÜSAADE YOK
Kanal İstanbul’un bir arazi rantı projesi olduğu ve Katar şeyhinin annesi Şeyha Moza’nın arsa kapattığı iddialarının sorulması üzerine ise Bakan Kurum, “O bölgede de bir arazi takasına, arazi rantına müsaade etmeyiz, hiçbir projede de etmedik. O bölgede de herhangi bir şekilde proje öncesinde toparlanmış, alınmış bir arazi durumu söz konusu değildir, bu çerçevede proje ilerlemektedir. Katar şeyhiyle alakalı böyle bir söylenti var. Ona ilişkin de 44 bin metrekare bir arsaları söz konusu. O da 6 ay önce veya 7, 8 ay önce alınmış bir arsa, dolayısıyla bu durum doğru değildir” diye konuştu.
‘PROJENİN DETAYLARI BİLİNMİYOR’
YEREL Yönetimler Turizm Zirvesi’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, Kanal İstanbul ile ilgili sorulara yanıt verdi. Projenin detaylarını kimsenin bilmediğini söyleyen İmamoğlu,”Ortada bir proje var ya da yok; emin değilim. İstanbul’a sunulan, Kanal İstanbul projesinde bilinen tek şey, bir 3D çalışmasında kanalın ortasında giderken gösterilen bir tane vapur ya da bir şilep. ‘Bu kanal İstanbul şu işe yarayacak’. Ne işe yarayacak? ‘İstanbul Boğazı’ndan tehlike arz eden tankerler veya işte şunlar, bunlar geçmeyecek’. Bütünüyle bu sav üzerinden yürütülen bir sistem var ama televizyonda sunulurken de ‘Bakın ne güzel bir proje’ diye eliyle gösterirken gördüğünüz manzarada ne var? 40, 50, 60 kat gökdelenler var. Nerede? Kanalın sağında solunda. Esas olan, ki raporlarda da bulunan 1 milyon 200 bine yakında nüfusun yerleşeceği bir kentleşme. Yani aslında yine bu şehre ilave nüfus. Ya da günün Türkçesi ile bir rant projesi. Peki zafiyetleri ne? İstanbul’un suyu tehlikede. İstanbul’un denizi tehlikede. Canlı türleri tehlikede” şeklinde konuştu.
SALDA’DA BETON YOK
– BAKAN Kurum, Meclis’te önceki günkü bütçe görüşmelerindeki konuşmasında Salda Gölü için şunları söyledi: “Salda’da yapılacak proje, tamamen Salda Gölü’nü, kıyısını, bölgemizi koruma ve kullanma projesidir. Salda’nın doğal güzelliğine zarar vermeyecek şekilde -beton ve çimento gibi materyallerin kullanılmayacağı- sadece ahşap ve doğal malzemelerden yapılacak.” 13 termik santralın sahiplerini bakanlığa çağırdıklarını bildiren Bakan Kurum, her birinin durumunun farklı olduğunu ancak 1 Ocak itibariyle denetimlere başlayarak, kapatma dahil her tür cezayı vereceklerini tekrarladı. Kurum, bu santrallar kapatılsa bile Türkiye’nin elektrik açığı olmayacağını, diğer santrallarda üretim artışıyla telafi edilebileceğini söyledi.
4 GÜNDE 178 BİN BAŞVURU
-TOKİ’nin 100 bin sosyal konut projesi ile ilgili bilgi veren Bakan Murat Kurum, 2020’nin ilk çeyreğinde konutların inşasına başlanarak, 1-1.5 yıl içinde bitirileceğini söyledi. Edinilen bilgilere göre 4 gün sonunda başvuru sayısı 178 bin 302’ye ulaştı.