4 ve 5. Yüzyılda Hristiyan din adamları ve toplulukların yaşadığı yer olan Çavuşin, dini bir merkez durumundaydı, muhtemelen 5. Yüzyılda yapılmış olan vaftizci Yahya kilisesi bölgenin en eski kilisesi olarak bilinir, ayrıca Güllüdere Vadisinde beş kilise daha vardır, Vadi girişindeki Haçlı Kilise aynı zamanda savunma amaçlı da kullanılmıştır.
Kızılçukur Vadisinde de görülmeye değer kilise, manastır ve barınma alanları mevcuttur.. Bizans döneminde Aziz Hieron’ un kutsal emanetlerinin saklanmasıyla ünlü Vaftizci Yahya Kilisesinden başka, Çavuşin Kilisesi olarak bilinen Nicephorus Phocas Kilisesi, Güllüdere Vadisindeki Ayvalı ve Üç Haçlı Kiliseleri turistik açıdan görülmesi gerekli yerlerdir. Çavuşin köyünün kuzey doğusunda bulunan, eskiden Rahiplar Vadisi olarak bilinen , günümüz Paşabağı bölgesi, yan yana dizilmiş , kalın gövdeli ve çok büyük peribacaları ile ünlü olup, Aziz Simeon adına yaptırılmış bir şapel ve inziva hücresi ziyarete açıktır.
Türklerin Anadolu’ ya ayak basmalarının ardından köyde camiler, yeni yerleşim yerleri, türbeler inşa edilmiş , diğer yandan manastır ve kiliselerde ibadet barış içerisinde devam etmiştir, bölgenin ilk kaya oyma Selçuklu Minareli camisi bugün de ibadete açıktır. Bağcılık konusunda bölgenin önemli merkezlerinden biri olan Çavuşin, Avanos’ a yakın olması dolayısıyla çanak çömlek atölyeleri ve seramik satışları ile de tanınmaktadır. Ayrıca Çavuşin’ de çok sayıda otel, pansiyon gibi konaklama tesisi bulunmakta, Balon turu, At gezileri, doğa yürüyüşleri, ATV turları gibi aktiviteler yapılmaktadır.
1960’lı yıllara kadar tamamen kaya oyma konutlarda yaşayan Çavuşin halkı, 1964 ve sonrasında oluşan erozyon ve çökmeler sonunda evlerini terkederek “Yeni Çavuşin” olarak adlandırdıkları ovaya taşınmışlardır. Bir Açıkhava müzesini andıran “Eski Çavuşin” bugün yerli yabancı pek çok turisti kendine çekmekte, harika manzarası ve geçmişin izleriyle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.