İsveç Kraliyet Bilimler Akademisinden yapılan açıklamada, ödülün yarısının “kara deliklerin oluşumunun genel görelilik teorisinin öngörüsü olduğuna ilişkin keşfinden ötürü” Penrose’a, diğer yarısının ise “Samanyolu Galaksisi’nin merkezindeki dev kara deliğin keşfine yönelik çalışmalarından ötürü” Genzel ve Ghez’e verildiği belirtildi.
Açıklamada, bu yılın ödül sahiplerinin kainatın en gizemli fenomenlerinden biri olan kara deliklerle ilgili keşiflerin öncüleri olduğu vurgulandı.
Penrose, genel görelilik teorisinin varsayımlarının kara deliklerin oluşumu gerektirdiği fikrini ilk kez ortaya koyarken, Genzel ve Ghez, Samanyolu Galaksisi’nin merkezindeki aşırı ağırlıktaki kütle çekim merkezinin yıldızların yörüngelerini etkileyen bir kara delik olduğunun keşfine götüren çalışmalara öncülük etti.
Roger Penrose
İngiliz matematiksel fizikçi, matematikçi ve bilim felsefecisi Roger Penrose, 1931’de İngiltere’nin Colchester kentinde dünyaya geldi. Londra Üniversitesi Akademisinde matematik eğitimi gördü. Geometri ve astronomi alanında araştırmalar yapan Penrose, Albert Einstein’in genel görelilik teorisine yaptığı matematiksel katkılarla tanındı.
Penrose, özgün matematiksel yöntemler kullanarak kara deliklerin Einstein’in genel görelilik teorisinin doğrudan sonucu olacağını ortaya koydu. Einstein’ın kendisi, içine aldığı her şeyi yutup yok eden, ışığın bile kaçamayacağı süper-dev kara delikleri bir varsayım olarak kabul etmekle birlikte, gerçekte var olduklarına inanmıyordu.
Penrose, Ocak 1965’te, Einstein’ın ölümünden 10 yıl sonra yazdığı makaleyle kara deliklerin gerçekte oluşabileceğini ispatlamakla kalmayıp detaylı bir tanımını yaptı. Buna göre kara delikler, doğanın bilinen yasalarının işlerliğini kaybettiği bir “tekilliği” içinde barındırıyordu. Penrose’un makalesi halen bilim dünyası tarafından Einstein’in teorisine kendisinden sonra yapılan en önemli katkı olarak değerlendiriliyor.
Reinhard Genzel ve Andrea Ghez
1952 yılında Almanya’da doğan Reinhard Genzel, Bonn Üniversitesindeki fizik öğreniminin ardından, aynı kentteki Max Planck Enstitüsünde radyo astronomi alanında çalışmalar yaptı. Burada 1990’lı yıllardan itibaren Samanyolu Galaksisi’nin merkezindeki çok parlak ve yoğun astronomik radyo kaynağı olan “Sagittarius A” bölgesi üzerine yapılan gözlem ve araştırmalara öncülük etti.
1965 yılında ABD’nin New York şehrinde doğan Andrea Ghez de ilk kadın astronot olma hayaliyle başladığı bilim yolculuğunda Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) fizik dalında lisans ve Kaliforniya Teknoloji Üniversitesinde (Caltech) yüksek lisans dereceleri aldı. Ghez, Hawaii eyaletindeki W. M. Keck Gözlemevindeki optik ve kızılötesi teleskoplarla Sagittarius A bölgesini incelemek üzere çalışmalar yürüttü.
Genzel ve Ghez, öncülük ettikleri çalışmalarda, bölgedeki yıldızların devinimlerinde hareketle yaptıkları analizlerde, bu bölgeye yakın yıldızların görünmez ve çok ağır bir kütlenin çekim etkisinde olduklarını ortaya koydu. Güneş Sistemi’nden daha küçük bir alanda Güneş’ten 4 milyon kat daha güçlü bir çekim alanı oluşturan bu kütlenin bir süper-dev kara delik olduğunu güçlü kanıtlarla ortaya koydu.
Ghez, ödülü kazanan 4’üncü kadın oldu
Ödül sahiplerinden Amerikalı gökbilimci Ghez, 1901’den bu yana ödülü kazanan dördüncü kadın oldu.1903’te Marie Curie, 1963’te Maria Goeppert-Mayer ve 2018’de Dana Strickland ödülün sahibi olmuştu. Penrose, Genzel ve Ghez, ödülün yanı sıra 10 milyon İsveç Kronu (1 milyon 122 bin 45 dolar) para armağanını da paylaşacak.
Ödül geçen yıl, “evrenin yapısının ve geçmişinin anlaşılmasına yardımcı olan keşiflerinden ötürü” Kanadalı fizikçi ve teorik kozmolog James Peebles, İsviçreli astrofizikçi Michel Mayor ile İsviçreli gök bilimci Didier Queloz’e verilmişti.