Öncelikle yaylalara gitmek için en uygun zaman mayıstan ekime kadar olan aylar. Kasım sonu ya da aralık gibi yaylalara kar yağmaya başlar ve o virajlı, yalçın kayalıklı yolları aşmak neredeyse imkânsız bir hal alır. Ancak o yolları aşınca ödülü de fazlasıyla büyük olur Muhteşem bitki örtüsü, mis gibi havası, coşkuyla akan şelaleleri, şifalı suları, çayı, balı, muhlaması her detayıyla sizin de defalarca gitmek istediğiniz yer olacak Rize yaylaları.
Doğu Karadeniz doğası gereği Türkiye’nin en yağışlı ve en değişken iklime sahip ili. Bu yüzden temmuz ayında bile gitseniz şemsiye, yağmurluk, kazak ve birkaç çift kalın çorap almanızı tavsiye ediyorum. Bölgeyi çok iyi bilen bir rehberle gezin ki sizi oranın turisti gibi değil yerlisi gibi gezdirsin. Turistik popülerleşen yerlerden ziyade daha bakir kalan yerleri görmenize imkân sağlamış olur bu şekilde.
Tur programı konusunda da esnek olun çünkü Rize plan yapmak için çok yanlış bir yer. Hava açık gün batımı izleriz dersiniz saniyeler içinde sis gelip yağmur yağar. Yağmur yağarken bir anda güneş açar. Dolayısıyla kendinizi akışa bırakın. En güzel planlar spontane gelişenlerdir.
‘Koruma Altına Alınması Gereken 200 Ekolojik Bölge’ arasında gösterilen Rize yaylalarının en huzurlu yerleri Pokut Yaylası, Gito Yaylası, Sal Yaylası, Huser Yaylası ve Ayder’dir. Programınız uygunsa Gito ve Pokut’ta birkaç gece geçirmenizi tavsiye ederim.
Pokut Yaylası; Ermeni dilinde rüzgârlı vadi demek Pokut. Fırtına ve Hala dereleri arasında oluşan vadi arasından göz kırpıyor bize. Sisli havası ve otantik evleriyle yaylaya masalsı bir hava katıyor. Evlerin çoğunu sahipleri pansiyon ya da otel olarak işletiyor. Gecelik fiyatlar sezona göre 250 ile 650 lira arasında.
Gito Yaylası, Karadeniz’e gitmeden görmeyi en çok istediğim yaylalardan birisiydi. Rize’nin Çat vadisinde Çamlıhemşin’e bağlı bulunan yaylalarından birisi. 2 bin 70 metre yükseklikte bulutların da üzerinde bir yerlerde masalın içinde hissi uyandırıyor. Zilkale’den 20 km mesafede olmasına rağmen 1,5 saatte 15-20 km hızla ancak varabiliyorsunuz bu güzelliğe. Yolu zorlu olmasına rağmen aracınız güvenliyse zirveye çıkınca bulutlara sarılıp uyumak isteyeceksiniz.
Gito’ya gelmişken Badara Yaylası, Çat Vadisi, Fırtına Deresi, Palovit Şelalesi ve Çilekli yaylalarını da görmeden dönmeyin. Huser Yaylası’nın ise manzarasına âşık olacaksınız ve dönmek istemeyeceksiniz. Güneşi burada batırın, bulut denizinde kaybolun, sonsuzluk salıncağına binin.
Yaylalara ulaşım
Yaylalara çıkmak için ulaşımı ya kendi aracınızla sağlayabilirsiniz 4 çeker bir araç şart. Araç kiralayabilir ya da yaylaya çıkan minibüslere binebilirsiniz. Hiç birini bulamadınız gezginlerden birinin aracına binmek için izin isteyebilir ve rahatça yaylaya çıkabilirsiniz. Ayder Yaylası, popülerleşmesiyle yılın her ayı oldukça yoğun turist akınına uğrar. Aile pansiyonları ve ahşap bungalov evleriyle bölgenin en çok tercih edilen yaylalarından. Ayrıca kaplıcalarıyla da ünlü…
Yapmadan dönmeyin
Muhlamanın tadına bakmadan sakın dönmeyin
Rize çayını mutlaka deneyin
Anzer balını deneyin
Süt mısırın tadına bakın
Mis gibi dağ ineklerinin sütüyle yapılmış sütlaçlar harika
Teleferiğe binin
Rafting yapın
Yol boyunca Karadeniz Türküleri dinleyin.