Amy Rosenfeld ve Ed Potokar mekân tasarlamayı çok seviyor. Geçtiğimiz 10 yılda Hudson Vadisi’nde üç ev inşa ettiler ve New York’ta bir apartman dairesini yenilediler. Şimdi ise klasik Airstream karavanları yeniden tasarlıyorlar. Yaratıcı çift, 1960 ve 70’lerden kalma hizmet dışı Airstream karavanlarını ABD’den getirtiyor ve onları küçük modern evlere dönüştürüyor. Amy, Insider’a yaptığı açıklamada “60’ların sonlarından 70’lere kadar olan Airstream’leri şekillendirmeyi seviyoruz, çünkü o dönemlerde oval pencereler yapmaya başladılar. Öncesinde olanlar kare şeklindeydi. Bizce, bu özelliği Airstream’leri özel kılıyor” diye açıklıyor. Bugüne kadar, kendi araştırmaları ve çabalarıyla buldukları dört karavanı yenilediler.
En son tasarımlarından biri olan, 1973 tarihli ‘Roberta’ adlı 29 metrelik karavanı bulduklarında o kadar kötü durumdaydı ki onu Ohio’dan Hudson Vadisi’ne geri götürmeden önce tamir etmek aylarını aldı. Amy ve Ed, Roberta’yı ilk gördüklerinde, darmadağındı; çürüyen kutular, kırık sandalyeler ve yırtık yastıklar… 50 yıldır bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş karavanı yenilemeye başlamadan önce, Amy ve Ed ona bir isim vermek istedi. Sonunda, karavanla aynı döneme ait olan ‘Killing me softly’ albümüyle çok ses getiren ünlü şarkıcı Roberta Flack’in ismini vermeye karar verdiler.
Çift, sonraki iki karavana da aynı şekilde, 1969’da Woodstock’ta sahne alan Janis Joplin’den esinlenerek ‘Janis’ adını verdiler. Ayrıca Dolly Parton’ın 1974 tarihli albümü ‘Jolene’ onuruna ‘Dolly’ adlı 1974 yılında üretilmiş karavanlarını da yenilediler. Amy, “Bu, Airstream’in geldiği yıllara saygı göstermenin ve aynı zamanda harika olduğunu düşündüğümüz kadınları onurlandırmanın bir yolu” diyor.
Amy ve Ed tadilata iç mekânı boşaltarak, sıhhi tesisat, raflar, zemin ve 50 yıllık kablo ve yalıtımı sökerek başladı. Sonra Ed zeminleri döşedi, treyleri yeniden bağladı ve iç cam elyafı kabuğunu yeni yalıtımla değiştirdi. Amy ve Ed, bu deneyimlerin onları yeni çabalara teşvik edeceğini düşünüyorlar. Amy, Insider’a yaptığı açıklamada, bir Airstream’i yenilemenin birçok zorluğu beraberinde getirdiğini söyledi. “Belirli bir kriter yok. Bu yüzden her şeyin özel yapılması gerekiyor” dedi.
Ed tüm su tesisatı ve kabloları güncelledikten sonra, her bir yardımcı programın zeminde nereye gideceğini mavi bantla haritaladı ve Amy, malzeme ve eşya tedarik etmeye başladı. Toplamda, Roberta’nın tamamlaması dokuz ay sürdü ve çoğu Nisan ve Kasım 2019 arasında gerçekleşti. Amy, “Hava harika olduğunda, gerçekten uzun saatler çalışıyoruz. Sekiz, dokuz saatlik günler gibi” diyor.
Tüm bu uğraşlardan sonra Roberta’yı yeniden tasarlayan çift, neredeyse hurdayken aldıkları Airstream’ı bambaşka, modern bir karavan haline getirdiler. Tozlu, parçalanmış ve lekeli halı yerine özel bir mavi divan ve ahşap zemin döşediler.
Karavana ayrıca ‘L’ şeklinde maun tezgâh, buzdolabı, ocak ve mikrodalga fırından oluşan modern bir mutfak yaptılar. Ve yatak, duşlu bir banyo, bir dizi dolap ve klima eklediler. Amy, karavandaki dolaplar ve saklama alanları üzerinde özellikle durduklarını ekliyor. Çift, Roberta’yı tüm bu restorasyondan sonra 97. dolara sattı. Amy ve Ed, müşterilerinin bu karavanları çeşitli amaçlarla kullandığını söylüyor. Karavanların daha çok kiralandığını, aile kampı için kullanıldığını ve Roberta’nın da misafirhane olarak kullanıldığını söylüyor.
Amy, yaptıkları işe olan sevgi ve emeklerini, “Öncesini ve sonrasını görmek çok tatmin edici, çünkü temelde çürümeye mahkum olan bu şeyleri alıyoruz ve onlarca yıl yaşayabilmeleri için onları restore ediyoruz” sözleriyle anlattı.