Axa CEO’su Yavuz Ölken, sigortalılık oranlarının azaldığını, özellikle oto sigortalarında sektörü terk eden müşteri oranının yüzde 50’lere çıktığını söyledi. 2019’un sonuna yaklaşırken Ölken, sigorta sektörünün yıllık değerlendirmesini yaptı. Sektör olarak zor bir yıl geçirdiklerini belirten Ölken, son dört yılda büyümenin zorlu ve ağır olduğunu, yüzdesel olarak sigorta primlerindeki toplam büyümenin enflasyon oranları içinde gerçekleştiğini ve birçok sigorta branşında reel büyüme kaydedilmediğini ifade etti.
SİGORTALILIK ORANI DÜŞTÜ
2019’un ilk 9 ayında ise sektörün yüzde 20 büyüme ile 41 milyar TL prim ürettiğine değinen Ölken, şunları söyledi: “Büyüme enflasyonun biraz üstünde kalıyor gibi gözükse de özellikle döviz karşılığı düzenlenen poliçelerdeki kur etkilerini arındırdığımızda reel büyümenin üst üste dört yıl çok sınırlı kaldığını görüyoruz. Daha da önemlisi 2018 ve 2019’da sıfır araç satışı sektörü olumsuz etkiledi. Geçen yıl yüzde 35 küçülen araç satışları 2019’da da aynı oranda düşüş yaşıyor. Yıllık 350 bin gibi oldukça sınırlı sayıda yeni araç satışı yaşıyor olacağız. Konut satışları 2019 yılı boyunca her ay küçüldü, sadece eylül ayında pozitif bir büyüme oluştu. Bunların sonucunda sigortanın lokomotif ürünlerinden olan kaskoda sigorta yaptırma oranı yüzde 25 seviyesine geriledi. Zorunlu trafik sigortasında ise uzun yıllar sonra sigortalılık oranı yüzde 81’ler seviyesine indi. Bugüne baktığımızda eylül ayı itibariyle trafik sigortasında yüzde 2.7 bir artış ile 14 milyon sigortalı araç gözlenirken, kaskoda ise yüzde 4.5 küçülme ile 4.2 milyon sigortalılık oranı var.”
Yavuz Ölken, “Sigortalılık oranımız olumsuz etkileniyor, sektör olarak müşteri sayımız durağan, hatta azalıyor” diyerek, bu yılın 9 aylık döneminde büyüme anlamında sektöre katkı yapan ürünlerin tamamlayıcı sağlık sigortası ile kurumsal sigortalar olduğunu vurguladı. Ölken, “Gözüken o ki, büyümenin ve ekonominin durağanlaştığı bu dönemde işletmeler sigorta yaptırmaktan vazgeçmiyor, bireylerde sağlıkları söz konusu olduğunda daha duyarlı davranıyor. Şuna da dikkat çekmek isterim, geçmiş yıllarda oto sigortalarında yüzde 30-35 oranında sektörü terk eden müşteri oranı şimdilerde yüzde 50-55’lere çıktı. Giden sigortalıları sektöre kazandırmak oldukça zor bir yolculuk olacak” şeklinde konuştu.
TEK SEFERLİK ADIM ATMIYORUZ
Yavuz Ölken, bu süreçte Axa olarak, sektörden, büyüme anlamında pozitif ayrıştıklarını da vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trafik sigortası dışındaki branşlarda eylül sonu itibarı ile yüzde 21.5 gibi büyürken, oto dışı branşlarda yüzde 30, kaskoda yüzde 21, sağlıkta ise yüzde 46 büyüdük. Toplam üretim 2.9 milyar TL bandına oturdu ve yıl sonu itibarı ile 4 milyar TL seviyesinde olacak.” Bu süreçte şirket olarak aldıkları önlemlere de değinen Ölken, şu açıklamaları yaptı: “Bu gibi süreçlere alışığız. Riske uygun, segmentasyona dayalı iş kabul ve fiyatlama politikalarımız önümüzü açtı. Zor bir yıl olacağını bildiğimizden güçlü bölge yönetimi anlayışı ile merkeziyetçilikten uzak, acenteyi, dağıtım kanalını, müşteriyi odağımıza aldık. Ayrıca tutumlu kasko, tutumlu özel sağlık sigortaları, cep telefonu sigortası gibi yeni ürünler de bize fırsat yarattı. Hasar hizmetlerimizi sigortalının hayatını kolaylaştıran süreçlere dönüştürdük. Attığımız her adımın tek seferlik olmamasına özen gösteriyoruz. Bunlara bir de inovasyonu, teknolojiyi, yapay zekayı ekledik, buralara da önemli yatırımlar yaptık. Mesela oto cam hasarlarının yüzde 85’i yapay zeka tarafından sonlandırılıyor. Bazı ek belge, poliçe operasyonları ‘RobAxa’ isimli robotumuz tarafından gerçekleştiriliyor. Müşterilerimizin ve müşterimiz olmayan kullanıcılar için ‘Axa Fit’ mobil aplikasyonumuzu canlıya aldık, ilk 9 ayda yaklaşık 90 binin üzerinden indirildi ve aylık düzenli kullanan sayısı 14-15 bin bandında.”
SEDDK’YA HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ
Yavuz Ölken, yeni kurulacak olan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), hakkında da görüşlerini paylaşarak, şunları söyledi: “Yapılanmanın tamamlanması, sorunların süratle çözümü için sigortacılığın geleceğine odaklanan bir kurumun kurulmasının zamanı çoktan gelmişti. Bu sayede sigortalanma oranını artıracak aksiyonlar hızla alınacak, acente ve dağıtım kanallarının daha verimli olması için adımlar atılacaktır. Aynı zamanda sektörün finansal açıdan daha da güçlenmesi iyi bir zaman planı içinde gerçekleşecektir. Bunlar SEDDK’dan beklentilerimiz ve sektör olarak her konuda destek vermeye de hazırız.”
ŞİRKET SERMAYELERİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Yavuz Ölken, sigortacılığın, sürdürülemez sektör karlılığı sürecinde olduğunu, 2018 ve 2019’un finansal gelirler ve nakit akım dengeleri ile ayakta kalınabildiği yıllar olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ana işimiz sigortacılık olarak baktığımızda maalesef karnemiz kırık notlar ile dolu. Her yazılan 100 liralık sigorta priminden 8 lira teknik zarar yazar durumdayız. Artık finansal getiri ezberinin bozulduğu günleri yaşıyor olacağız. Sektörün süratle ana işi olan teknik sigortacılığa dönüş yapması gerekiyor. Kaldı ki bu rakamlar içine trafik sigortaları ile ilgili tahmin edilen yaklaşık 2 milyar liralık rezerv eksikliği dahil değil. Sektörün sermaye yeterlilik durumunu dikkate aldığımızda maalesef şirketlerin sermaye yapıları hızla güçlenmeli ya da finansal yeterlilik ile uyumlu pazar payı konumlandırılmalı. Sürdürülebilir ve sağlıklı rekabet yapılabilmesi için finansal kriterler gözden geçirilmeli, trafik sigortaları, işveren sorumluluk sigortaları gibi branşlardan doğacak olumsuz etkileri yaşamamak için sektörün finansal gücü ihtiyatlı yönetilmeli. Aksi halde sadece kısa süreli kazanımlar ile iş yönetiyor oluruz. Şirket olarak biz sektörün yaklaşık yüzde 18’ini temsil eden sermayemiz ile karlılıkta beklentilerimiz paralelindeyiz. Bu çerçevede 2020 bir kez daha ezberlerin bozulması ve teknik sigortacılığın ön plana çıkması gereken bir yıl olacak.”