Kalp atışlarını yükselten akıl almaz doğal manzaralardan biri var karşımızda. Tutkulu bir dağcı, bu manzarayı görüp “Oraya tırmanmak nasıl bir duygu olur acaba?” diye kesin iç geçirecektir. Bunu düşünenlere iyi şanslar dileriz çünkü teknik olarak bu tırmanışın, son derece zorlu olduğu söylenebilir. İlk bakışta verdiği ‘Göz alıcı’ havaya aldanmamak gerekiyor, çünkü bu tırmanışı yapmaya cesaret edecek birkaç kişi, defalarca yılanlar tarafından ısırılmayı ve kayalıklardaki ıslak yosunlarla mücadele etmek zorunda kalmayı göze almalı demektir.
Peki, bu garip ve ilkel kayalık zirve nasıl oluştu?
Aslında teknik olarak Obo Ulusal Parkı’ndaki Pico Cao Grande, volkanik bir kapak görevi görüyor. Bu tip oluşumlar, magma aktif bir yanardağın yarığı içinde sertleştiğinde ve çevresindeki korun erozyonla giderildiği zaman oluşuyor. Bu tip volkanik oluşumlara örnek olarak Edinburgh’teki King Arthur’s Seat Tepesi ve Dundee Law Tepesi gösterilebilir.
Orta Afrika’da bir ülke olan Sao Tome’yi, Sao Tome ve Principe adaları oluşturmaktadır. Afrika’nın orta kısmında yer alan Gabon ülkesinin başkenti Libreville’e 320 kilometre uzaklıkta yer alır. Sao Tome, Atlantik Okyanusu’nun zemininden, deniz seviyesinin 3 bin 48 metre altında yükselen büyük bir kalkan yanardağdır. Pico Cao Grande’yi yaratan yanardağ, şimdi Sao Tome’dir. Yani aslında bütün ada, Atlantik Okyanusu’nun zemininden deniz seviyesinin 3 bin 48 metre altında yükselen geniş bir volkanik oluşumdan oluşmaktadır. Son patlamanın, 100 bin yıl önce gerçekleştiği bilinmektedir.
Söylenenlere göre adalar, bozulmamış plajları orman maceraları için özlem içinde olan turistler için tam bir cennet. Sao Tome & Principe’nin oldukça güvenli ve turistlere de arkadaş canlısı olarak anıldığı söylenmektedir. Sadece 7 bin kişinin yaşadığı bozulmamış ve düzenli Principe için oldukça doğru bir söylem aslında.
Pico Cao Grande’ye tırmanma girişimleri
Pico Cao Grande’ye ilk tırmanma girişimi, 1975 yılında bir grup Portekizli dağcı tarafından gerçekleştirildi ve ilk başarılı tırmanış ise bir grup Japon dağcı tarafından hayata geçirildi. 2016 senesinin Haziran ayında, İngiltere’den dağcı Gareth Leah ve Meksika’dan Sergio Almada, zirvede yeni sürgü korumasıyla tırmanmaya odaklı bir rota oluşturdu. Bu çift, zirvede ‘Nubivagant’ adını verdikleri 455 metrelik bir rota oluşturmak için dört hafta harcadı. Rota, oldukça uzun ve teknik olarak oldukça zorlu idi fakat tırmanışları ise yılan ısırıkları ve elektronik aletlerin şarj problemleri gibi türlü zorluklarla yeterince göğüs gerecek cinstendi. Tırmanışın en zor kısımları ise ilk 100 metre idi, daha sonralarında ise zorluk açısından önemli ölçüde azalma başlıyordu.
Serbest tırmanış, Amerikalı Sam Daulton ve Remy Franklin tarafından 1 Ağustos 2018 yılında tamamlandı. Bu dağcılardan önce Michael Swartz ve Tyler Rohr, bulutların zirvesini takip etmek isteyen ilk Amerikalılar idi. Hep bahsettiğimiz gibi, yüksek nemden dolayı kayalıklarda oluşan yosunlar ve yılanların varlığı, bu enteresan dik kayalığa tırmanmayı, oldukça zor bir hale getiriyordu. Her ne kadar çiçeklerle süslü Sao Tome’nin muhteşem plajları, misafirlerini bekliyor olsa da bu davet, küresel salgın boyunca geçerli değil…