Pakistan Dışişleri Bakanlığı ablukanın 150. gününde yaptığı açıklamada, Hindistan’ın Cammu Keşmir’de hayatın normale döndüğüne ilişkin açıklamalarını reddetti.
İddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilen bakanlık açıklamasında, “Pakistan, 900 bin acımasız Hint güvenlik gücü tarafından işgal altında tutulan 8 milyondan fazla Keşmirlinin hakkını korumak için ahlaki, politik ve diplomatik desteğini sürdürmeye ve tüm uluslararası forumlarda sesini yükseltmeye devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Keşmirlilere verilen kendi kaderini tayin etme hakkının uygulanması için çalışmaya devam edileceği kaydedilen açıklamada, “BM tarafından kendi kaderini tayin etme hakkı tanınan Keşmirlilere yönelik Hindistan’ın yürüttüğü devlet terörüne karşı uluslararası kamuoyunun adımlar atması gerektiğini her fırsatta dile getireceğiz.” denildi.
Açıklamada, bölgede 5 Ağustos’tan bu yana uygulanan sokağa çıkma yasağı, toplantı yasağı, tutuklamalar ve kısıtlamalara son verilmesi gerektiği belirtilerek, özellikle tutuklanan ve kaybolan çocuk yaştaki erkeklerin de serbest bırakılması istendi.
Uluslararası gözlemcilere ve gazetecilere de bölgeye giriş izni verilmesinin önemine dikkat çekilen açıklamada, “Hint siyasetçi ve askeri yönetiminin uluslararası kamuoyunu yanıltmaya yönelik üretilecek girişimleri şimdiden kınıyoruz. Onlara ülkelerinin içinde sürmekte olan ve uluslararası kamuoyunu endişelendiren Hindu milliyetçiliğine karşı harekete geçmelerini tavsiye ediyoruz.” ifadesi yer aldı.
Hindistan’ın Keşmir Kontrol Hattı’ndaki ateşkes ihlallerine de değinilen açıklamada, “Hindistan’ın talihsiz girişimlerine karşı cevap vermeye hazırız. Pakistan, Hindistan’ın tüm provokasyonlarına karşı bölgemizde ve dünyada barışı, güvenliği ve istikrarı sağlamak için çalışmaya devam edecektir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddesini 5 Ağustos’ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim’de resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh, “Birlik Toprağı” statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağıyla internet, telefon ve ulaşımda yasaklar getirilmişti.
Ayrıca bölgedeki tüm yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.