Ben de, bu talimatlarla ‘şiddetin, düzensizliğin’ önüne geçeceğim, öyle mi!..
Güya, ‘sporda şiddet veya düzensizliği teşvik edici, taraftar eylemlerine sebebiyet verebilecek, tarafları rencide edebilecek ya da husumet duyulmasına sebep olabilecek, şekilde açıklama yapmak’ yasak.
Bunun için de, futbolcusuna, teknik adamına, idarecisine verilecek cezalar belirlenmiş… Mesela ‘İdareciler’ kısmına ‘En az 45 gün stada giremezsin arkadaş’ denmiş.
Denmiş ama kime?.. Kulüp başkanı haricindekilere! Niyesi… TFF’nin geçen sezon sonlarına doğru ‘gördüğü lüzum üzerine’ (!) talimata yaptığı ekle, stadyumlara giriş yasağından kulüp başkanlarını muaf tutması… Onlar için yasağın sadece protokol tribünü ile sınırlandırılması.
Zaten oranın meraklısı da kalmamıştı! Bugün sayın Koç’a değil 30 gün 330 gün de ceza kesseniz fark etmeyecek o yine locasında oturmaya devam edecek.
Düşünebiliyor musunuz; bugün 6222 Sayılı Kanun’a göre kulüp başkanı ve yöneticileri için yaptırımı neredeyse ‘o kişileri futboldan men edecek’ benzer suçun, TFF talimatlarındaki karşılığı, işte bu !!
Çünkü talimatları belirleyen ‘onlar’… Yani kulüp başkanları. Tıpkı; düne kadar ‘onlara da’ stada girişi yasaklayan bu talimatın, 150 gün ceza almış Galatasaray Kulübü Başkanı’nın arzusuyla (!) başkanları muaf tutan hâle dönüştürülmesi gibi.
Tıpkı geçmişte, ‘x kulübün’ elinden çıkartamadığı bir futbolcu için 6 olan yabancı kontenjanını, hem de transferin bitimine bir hafta kala 6+1’e dönüştüren… Bir yıl sonrası bu defa ‘y kulübü’ için aynı gerekçe ile kontenjanı artıran… Cezalı kulüp başkanının kupa töreninde bulunması için, talimatını ona göre revize eden, federasyonu; siz hâlâ Riva’dakilerin mi yönettiğini sanıyorsunuz ?!
TFF OLMAZ, SİZE 6222 VERELİM !
Sanırım Türkiye’ye gelen 40 yıllık teknik adamı da, futbolcusunu da, en kısa sürede kendine benzeten bir futbol topluluğu olduğumuzu kimse inkâr edemez! Örnekleri say say bitmez… Yabancısını da, yerlisini de…
Mesela, bir yıl öncesi, ‘tam bugünlerde’ sergilediği fair-play davranışlarıyla dikkatleri çeken, sezonun ilk 4 haftasında aldığı 3 mağlubiyete aldırış dahi etmeden, rakibini soyunma odasına giderek tebrik eden bir başkanın, bir yıl sonra geldiği nokta gibi…
“…Onların fıtratında zaten bu var” diyerek rakip camiaya;
“İnsanın sicili nasıl bu kadar kötü olabiliyor” diyerek de rakip teknik adama karşı yaptığı o çıkışıyla ‘günlerdir söndürülemeyen bu büyük yangını çıkartan kişi’ olmaya… Elbette ki, bu iş sayın Ali Koç’a özel veya onunla sınırlı değil…
Belli ki; futbolumuzun kanayan yarası haline gelen, şu şiddet ve düzensizliğe neden olan bu hâl ve hareketlerin, bu federasyonun talimatlarıyla önüne geçilemeyecek. Bir başkan stada girse ne olur, girmese ne olur? Mustafa Cengiz gibi hevesliler dışında kaç başkanın umurunda?
Bakın 6222! Nasıl, başkan Göksel Gümüşdağ, TFF’nin kulağının üstüne yattığı Abdürrahim Albayrak’ın o açıklamalarıyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunup 6222’ye göre ceza istediyse; bugün futbol ailesinin diğer bireyleri de benzer yola başvurabilir.
Bakmayın siz, Albayrak’ın bu işi para cezasıyla yırttığına… Böyle şans (!) ancak on yıl da bir olur!..
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da bu tip ihlallerin yaptırımı çok net: “Para cezası ve bir yıl süreyle seyirden men” Bu da, o başkan ve yöneticinin görevinin sona ermesi demek.
Hadi, 6222’den hüküm yemiş o Albayrak tekrar benzer konuşmayı yapsın bakalım, yapabilecek mi ?
DÜNYANIN EN UZUN VİRAJI !
HİÇ unutmam bundan tam altı yıl öncesiydi… Dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın 2012’den beri bir türlü yasalaşamayan Kulüpler Yasası ile gazete manşetlerini süsleyen o demeci hâlâ gözümün önünde:
‘Yasa son virajda’…
Konuyu 2012’den beri yakından takip eden biri olarak, sayın bakanın o günkü bu yaklaşımını açıkcası tebessümle karşılamıştım… Nitekim o viraj üzerinden tam 6 yıl geçti geçmesine ama hâla dönülemedi! Sebebi; bakanlık ve spor genel müdürlüğü tarafından taslağı ilk olarak 2012 de hazırlanan kulüpler yasasının bazı maddelerinin kulüp başkanlarımızın ve yöneticilerimizin işine gelmemesi. Bunlardan biri de bugün bahsettiğimiz ‘kişilerin sicil’ meselesi.
Mesela Spor Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından ilki 18 Mayıs 2012’de tamamlanan bu kulüpler yasası taslağına göre; kulüplerde görev alacak başkan ve yöneticilerde ‘kişilerin federasyon disiplin kurullarınca bir defada 6 ay veya son beş yıl içerisinde toplam bir yıl hak mahrumiyeti cezası almamış olmayı’ araması gibi… Yanaşır mı bizimkiler? Malûmunuz diğer tarafta da borçlardan dönemin başkan ve yöneticilerinin sorumlu tutulması vs… Şimdi soruyorum, benim başkanlarım yöneticilerin bu kanuna o son virajı döndürtür mü?.
BeIN Sports’u Allah kurtarmış!
Sezon başıydı, yayıncı kuruluş hakem yorumcusu olarak eski hakemlerden Selçuk Dereli ile anlaştı… Ama ne hikmetse resim için kapının önüne çıkan o Dereli, daha ekrana çıkamadan gönderildi!… Şimdi kendi ekranından milleti bilgilendiriyor!… Mesela, Fenerbahçe maçında, Ankaragücü’nün yediği golden önceki olmayan korner için “VAR sistemi ne için kuruldu? Neden müdahale etmiyor? Böyle bir VAR hatası olabilir mi” diye isyan ediyor ! Ama kimse tınmıyor. Çünkü onun dışında hemen hemen herkes sokaktaki bile VAR’ın taca kornere karışmadığını biliyor, artık. Ne diyelim, BeIN Sports’u Allah kurtarmış !