Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TÜBİTAK tarafından desteklenen ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından yürütülen “Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve Çeşit Geliştirme Projesi”nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, gıda sektörünün, enerji ve savunma sanayisi kadar önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’nin büyük bir üretici ülke olarak 82 milyon vatandaş, 50 milyona yakın turist ve 4 milyon mülteci olmak üzere toplam 136 milyon insanın gıda ihtiyacını karşıladığını belirten Pakdemirli, tohumu bir milli güvenlik meselesi görerek hareket ettiklerini dile getirdi.
Pakdemirli, “Tohumluk ithal eden değil, büyük oranda tohumluk ihraç eden bir ülke haline geldik. 2002 yılında 17 milyon dolar olan tohum ihracatımız, 2018 yılında yaklaşık 9 kat artarak 152 milyon dolara yükseldi. Bugün ülkemizde kullanılan hububat ve baklagiller tohumlukları ile yağlı tohumlardan aspir, susam, yer fıstığı çeşitlerinin yüzde 100’ü yerlidir. Sebze tohumculuğunda önemli aşamalar kaydettik. Ülkemiz Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere 86 ülkeye tohumluk ihraç ediyor. İsrail ve Hollanda’ya artık tohum satan bir konuma gelmiş durumdayız.” dedi.
Yürütülen projelerle yerli yazlık sebze türlerinde yerlilik oranını yüzde 50’nin üzerine çıkardıklarını vurgulayan Pakdemirli, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) de sertifikalı hububat tohumu üretimini bu yıl 180 bin tona, 2021 yılında 220 bin tona ve 2023 yılında 300 bin tona çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.
Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen “Mirasımız Ata Tohum Projesi”ne dikkati çekerek projeyle üretilen ürünlere vatandaşların zincir marketlerden erişme imkanına sahip olduğunu söyledi. Kış gelirken bu kapsamda bir müjde vermek istediğine işaret eden Pakdemirli, “Proje kapsamında TİGEM tarafından üretilen fideler, Tarım Kredi aracılığıyla sözleşme yapılan üreticilere dağıtıldı. Çiftçilerin ürettiği yazlık sebzeler, zincir market mağazalarında tüketicinin beğenisine sunuldu. Şimdi aynı şekilde proje kapsamında üretilen kışlık sebzelere de inşallah 30 gün sonra yine bu mağazaların reyonlarından ulaşacaksınız.” diye konuştu.
“KIŞLIK SEBZE TÜRLERİNDE YERLİLİK ARTACAK”
Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve Çeşit Geliştirme Projesi ile de nispeten zayıf olunan kışlık sebze türlerinde yerli çeşitleri geliştirmek, yerli ve milli üretim stratejisine katkı sağlamak istediklerini vurgulayan Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Amacımız, 5 araştırma enstitümüz, 7 üniversite, özel sektörden 3 firmayla kışlık sebze tohumculuğunda yerli tohum kullanım oranını ilk olarak yüzde 30’lara, akabinde uzun vadede yüzde 50’nin üzerine çıkarmak. Bunun için kışlık sebze türlerinden, ülkemizin üretiminde ilk 10 sebze türü içinde yer alan ve yetiştiriciliğinde yabancı kökenli hibritlerin yoğun olarak kullanıldığı soğan, havuç, marul, kırmızı baş lahana ve brokolide gen havuzlarını genişleterek amaca uygun yeni hat ve çeşitlerin geliştirilmesini hedefledik.”
Pakdemirli, ülkede bakanlıkça yetkilendirilmiş sertifikalı tohum üretimi yapan 902 üretici firma bulunduğunu belirterek “Üretici firma sayısı 2002’de 150 idi, şimdi 902 oldu. Yani 17 yılda firma sayısında gerçekleşen 6 kat artış, 6 kat artan girişimcilik demektir. Yine bu firmalar aracılığıyla çiftçilerimizle 2018 yılında 53 bin üretim beyannamesi yapılarak, tarla, depo ve laboratuvar kontrollerini sağlamak suretiyle 3,9 milyon dekar alanda sertifikalı tohum üretimi yapıldı. Sertifikalı tohum üretimi, 2002’den beri 7 kattan daha fazla artarak 2018 yılında 1 milyon 60 bin tona ulaştı. 2023 hedefimiz ise 2 milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık ihracattır.” ifadelerini kullandı.
TAGEM bünyesinde 3 bin türe ait, 121 bin tohum örneği saklandığına işaret eden Pakdemirli, “Ben buradan açıkça davet ediyorum, çeşit ıslah etmek ve teknoloji geliştirmek isteyen üniversitelerimiz ve özel sektörümüz buyursunlar TAGEM’i ziyaret etsinler.” diye konuştu.
Pakdemirli, 81 ilde gerçekleştirilecek “11 Milyon Fidan Dikim Töreni”nin 11 Kasım’da, Tarım Orman Şurasının da 18 Kasım’da yapılacağını aktararak tüm vatandaşları bu iki etkinliğe davet etti. Şura için Hollanda’da yaşayan tüccardan Çin’de tekstil işi yapan ipek üreticisine kadar pek çok kesimden görüşler gelmeye devam ettiğini belirten Pakdemirli, “Tarımın bir ders olarak tekrar müfredatta yer almasını isteyen de var, okul bahçelerine hobi bahçeleri kurulmasını teklif eden de. Bütün teklif, tavsiye, proje ve girişimler arkadaşlarımız tarafından özenle tasnif ediliyor.” dedi.
“TARIM VE GIDA ÖNCELİKLİ ALANLAR”
TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da yazlık sebze tohumu üretimi projesindeki başarının ardından bu projeyi de destekleme kararı aldıklarını ifade ederek Türkiye’nin sebze tohumu üretimindeki payını artırmak istediklerini söyledi. Bu alandaki projeleri desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Mandal, ikinci çağrısı açılan Sanayi Doktora Programı kapsamında tarım ve gıdanın da öncelikli alanlar arasında yer aldığını ve başvuruların 13 Aralık’a kadar alınacağını bildirdi.
Mandal, Tarım Kredi ve TÜBİTAK arasında 25 Ekim Cuma günü bir protokol imzalamayı planladıkları bilgisini vererek protokolle akıllı tarım ve dijitalleşme yetkinlikleri konularında iş birliği yapılacağını kaydetti.
TAGEM Genel Müdürü Özkan Kayacan da bakanlık olarak tarımsal Ar-Ge destek programlarıyla 432 projeye 78 milyon lira destek verdiklerini aktararak bu çalışmalarla hedefin çiftçinin üretkenliğini artırmak olduğunu dile getirdi. Projeyle kışlık sebze türlerinde yerli ve milli hat ile çeşitler geliştirerek ithalatı azaltıp ihracat yapacak ülke haline gelmeyi hedeflediklerine işaret eden Kayacan, TÜBİTAK’tan diğer projelerine de destek beklediklerini söyledi.
Törende, Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin film gösterimi de yapıldı.
Bakan Pakdemirli, konuşmaların ardından projede yer alan paydaş kurumların temsilcilerine plaket takdim etti.
Proje kapsamında kurulan stantları ziyaret eden Pakdemirli, yerli sebze tohumu türlerini inceledi.