Tarihi, siyasi, ticari ve kültürel değerini yüzyıllardır koruyan İstanbul’un iki yakasını bir araya getirme fikri milattan önceye kadar uzanıyor. Söz konusu coğrafyada hüküm süren medeniyetlerin en büyük hayallerinden biri, iki kıtanın bir araya getirilmesiydi. İstanbul’un 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızlı bir kentleşme sürecine girmesi, yerleşim yerlerinin büyümesi, göç dalgaları ve trafiğin artmasıyla İstanbul Boğazı’nda köprülerin yapılması için ilk adımlar atıldı. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ilk köprü olan ve yapımı öncesinde büyük tartışmalar yaşanan Boğaziçi Köprüsü, Cumhuriyetin 50. yıl dönümü olan 29 Ekim’den bir gün sonra 30 Ekim 1973’te açıldı. Köprünün resmi adı 26 Temmuz 2016’ya kadar Boğaziçi Köprüsü olarak geçti. 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında burada hayatını kaybedenlerin anısına köprünün adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü
Yapımını İngiliz ve Alman firmalarının üstlendiği Boğaziçi Köprüsü’nün inşaasına, Şubat 1970’de Beylerbeyi ayak sahasında yapılan törenle başlandı. Köprü, 29 Ekim 1973’de dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından açıldı. Kuleler arası uzunluğu bin 74 metre olan 6 şeritli köprünün inşaası sırasında, 63 bin metreküp kazı yapılırken 71 bin metreküp beton, 4 bin ton betonarme çeliği, 17 bin ton yapı çeliği, 6 bin ton kablo çeliği kullanıldı. Yaklaşık 3 yıl 8 ayda tamamlanan Boğaziçi Köprüsü, 23 milyon 213 bin 666 dolara mal oldu. İlk yılında günde ortalama 24 bin araca hizmet veren köprü, 15 yıl boyunca İstanbul’un iki yakası arasında kara ulaşımını sağlayan tek bağlantı yolu olma görevini sürdürdü. Köprü bu görevi, 1988’den itibaren Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 26 Ağustos 2016’dan itibaren de Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile paylaşmaya başladı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü de kapsayan güzergahta 1979’dan itibaren maraton da düzenleniyor.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden 5 kilometre kuzeyde, Boğaz’ın Rumeli yakasında, Hisarüstü ile Anadolu Yakası’nda Kavacık mevkileri arasında bulunuyor. Temeli, 29 Mayıs 1985’te atılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yapım çalışmalarına 4 Aralık 1985’te başlandı. Köprünün ilk tabliyesi 17 Eylül 1987’de yerine yerleştirilirken 4 Şubat 1988’de tabliyelerin montajı tamamlandı. Yapımı için 1100 iş günü öngörülen köprü, 29 Mayıs 1988’de tamamlanarak, 3 Temmuz 1988’de hizmete girdi. Köprünün hizmete alınmasının üzerinden 31 yıl geçti. Kule ayakları arasındaki orta açıklığı 1090 metre olan köprünün kule temelleri boğazın iki yakasındaki yamaçlara yerleştirildi, kuleler ise hemen hemen tabliye mesnet seviyesinden başladı.
Köprünün iki ucunda, taşıyıcı ana kablolardan gelen çekme yüklerini kaya zemine aktaran planda 50×60 metre boyutunda ve 35 metre kadar derinlikte masif betonarme birer ankraj bloku yer alıyor. Ankraj bloklarının içinde kabloların tespit edildiği birer oda bulunuyor. Kablolar, bu odalara girerken 36 büklüme ayrılıyor ve her bir büklüm ayrı ayrı tespit edilerek daha geniş bir yüzeye yayılıyor. Boğaz köprüleri, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlamasının yanı sıra yılın belli gecelerinde kamuoyu oluşturma ve bilinçlendirme çalışmaları için çeşitli renklere bürünürken şampiyonluklar ve kutlamalar için de bayraklarla süsleniyor.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Asya ve Avrupa’yı üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün temeli, İstanbul’un fethinin 560. yıl dönümüne denk gelen 29 Mayıs 2013’te atıldı. Adını 9. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’den alan köprü, birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliği taşıyor. Köprü ayakları, Avrupa Yakası’nda Sarıyer’in Garipçe Mahallesi ile Anadolu Yakasında Beykoz’un Poyrazköy semtinde yer alıyor. İstanbul Boğazı’na inşa edilen “dünyanın en geniş köprüsü” Yavuz Sultan Selim Köprüsü, başlangıcında öngörülen 36 aya rağmen 27 ayda bitirilerek, 26 Ağustos 2016’da hizmete açıldı.
İstanbul’daki transit trafik yükünü hafifletmesi, trafikten kaynaklanan hava kirliliği ve çevre sorunlarını ortadan kaldırması öngörülen köprünün hizmete girmesiyle ağır vasıtalar, geçişlerini buradan yapıyor. Köprü, raylı geçiş sisteminin aynı tabliyede olması dolayısıyla dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre olan köprü, 1408 metre açıklığa sahip ve toplam uzunluğu 2 bin 164 metre. Üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun asma köprüsü özelliğine sahip köprüyü taşıyan sistemler olan eğik askı halatları, ana kablo ve askı halatlarında kullanılan çelik teller uç uca eklendiğinde 124 bin 382 kilometre uzunluğa erişebiliyor. Bu uzunluk, dünyanın etrafını 3 kez dolanmaya eş değer.