Bansko başkent Sofya’dan arabayla yalnızca 150 km mesafede, Pirin Dağı’nın eteğinde, 927 metrelik bir rakıma kurulu bir kayak merkezi. Tesis, haşmetli Vihren Zirvesi’nin (2.914 m) karlarla kaplı tepelerine bakıyor. Bansko sokakları sırtında kayak ve snowboard taşıyan ve tesisin pistlerini keşfetmek için sabırsızlıkla teleferiğe doğru akan turistlerle dolu. Farklı zorluk seviyelerinde toplam 75 km uzunlukta piste sahip tesiste, herkese yetecek kadar alan vardı.
Bansko bir kış merkezi olmadan önce de önemli bir ticaret ve zanaat merkeziydi. Bansko başta tütün, pamuk, değerli madenler olmak üzere pek çok ürünü taşıyan ticaret kervanlarına sahipti. Bansko’nun önemli bir merkez olarak ortaya çıkması XVIII. ve XIX. yüzyıllara rastgelir. Bansko’nun kalbinde, o dönemden kalma güzel evleri saklayan yasaklayıcı duvarlar bunu kanıtlar nitelikte. Bu evlerin çoğu artık otellere ya da geleneksel restoranlara dönüşmüş durumda; aralarında müzeler de bulunuyor.
Örneğin, rengârenk boyanmış Velyanova Kashta’nın; aralarında Osmanlı döneminden kalma pehlivanların da yer aldığı çok etkileyici duvar resimleri var. St. Trinity Kilisesi’nin çan kulesi Bansko’nun eski şehir merkezini gözleyen bir koruyucu gibi; Vihren Zirvesi’nin görkemli silüetiyle birlikte şehri mükemmel bir yere dönüştürüyor. Bansko’da kışı mutlu bir şekilde geçirmek için ihtiyaç duyduğum son detay da bu. Çoğu turistin kışın Bulgaristan’ı ziyaret etmesinin nedeni kayak olduğu için ben de şehrin en büyük kayak merkezi olan Bansko’ya hareket ediyorum. Şehir, UNESCO Dünya Mirası olan Pirin Ulusal Parkı sınırında yer alıyor.
Karla kaplı Vihren ve Todorka zirveleri, yeni lüks oteller ve yazlıklarla çevrili 18. ve 19. yüzyıldan kalma köşklerin bulunduğu şehre tepeden bakıyor. Kayak yapmayı bilmediğim için şansımı spa’dan yana kullanıyorum. Bansko’daki oteller bu tür bir rahatlama için son derece ideal. Kendimi şımarttıktan sonra günü Bansko’da geleneksel bir restoranda sonlandırıyorum. Bulgaristan’ın yerel mutfağı çok güzel, ben de akşam yemeği için Banski chomlek’i (patatesle pişirilmiş dana eti) seçiyorum. Ertesi gün güneş öylesine göz alıcı parlıyordu ki pistlerden birine inip kayak dersi aldım. İhtiyacım olan ilhamı bulmuştum.
Kayak tatilinden çok daha fazlası
Sofya – Bansko rotasını ekonomik bir gurme seyahatine dönüştürebilirsiniz. Şopska denilen peynirli çoban salatası, fırında ballı ve cevizli kaşkaval peyniri, közde av etleri, patlıcanlı kırmızıbiber ezmesi ve lahana turşusu yerel mutfağın önemli lezzetlerinden. Konaklama yönünden geniş seçenekler sunan Bansko’da dört artı plus kategorisinde hizmet veren Türk yatırımı oteller de bulunuyor. Bu mekânlarda Türk hamamından jakuziye, oyun salonundan kayak odasına konukların konforuna yönelik her türlü olanak düşünülmüş.
Bansko’nun dört ve beş yıldızlı otelleri spa konusunda çok iddialı. Buhar banyosu, geleneksel masajlar ve aromaterapi seanslarıyla ruhunuzu ve bedeninizi yenilemek elinizde. Sofya Otogarı’ndan Bansko’ya 07:00-19:00 saatleri arası sık aralıklarla araç kalkıyor. Dilerseniz Bansko seyahati için otomobil kiralama seçeneğini de düşünebilirsiniz. Bansko’da ana pistlerin bitiş noktasında mutlaka bir kafe ya da restoran bulunuyor. Çay ve kahvenin bal eşliğinde sunulduğu mekânlarda çorba ve sandviç çeşitleri de mevcut.
Biliyor musunuz?
Bansko yakınlarındaki Sandansky Köyü’nün ilginç bir özelliği var. Bu tarihi kaplıca merkezi dünyaca ünlü gladyatör Spartaküs’un doğduğu yer olarak biliniyor.
Sofya-Bansko Rehberi
Yapın
Hediyelik eşya almak için St. Alexandr Nevskiy Katedrali’nin önünde kurulan açık hava pazarını gezebilirsiniz. Şehir merkezindeki modern grafiti çizimlerine göz atmayı unutmayın. Bansko’ya gittiyseniz ancak kayakla ilgilenmiyorsanız spa’lardan birine uğrayın ve 1,300 yaşında bir köknar olan Baykusheva Mura’yı ziyaret edin.
Yiyin
Sofya’daki Checkpoint Charlie’de patlıcan püresi ve kuzu köftesi gibi geleneksel Bulgar yemeklerini deneyebilirsiniz.Bansko’da ise merkezdeki mehana adlı lokantalarda en iyi yerel lezzetleri tadabilirsiniz.
Kalın
Sofya’da uygun fiyatlı ve konforlu pek çok otel mevcut. Sense ve Radisson’un manzarası, St. Alexandr Nevskiy’nin yaldızlı kubbelerine bakıyor. Bansko’da Premier ve Regnum, spa tesisleriyle lüks ve konforu bir arada sunuyor.
