Sektörün önemli sorunları olduğuna dikkat çeken GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Bu sorunların başında da finansman geliyor. GYODER üyeleri ile yaptığımız anket ve istişarelerde kredi bulmada yaşanan zorluk, iç talepte oluşan daralma sonucu satışlarda yaşanan ciddi düşüşler ve fiyatlar öne çıktı. Bugün zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreç, ders alma ve geleceğe hazırlanma dönemi. Biliyoruz ki bu dönem kalıcı değil, geçici. Sektörün geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.
YENİ MODEL GELİYOR
Türkiye’de yıllık yaklaşık 1 milyon 400 bin konutun el değiştirdiği, 650 bin adet yeni konut ihtiyacının sürdüğünü vurgulayan Yetgin, “Gayrimenkul ihtiyacı, nüfus artış oranıyla yükseliyor. Yıllık yaklaşık 900 bin adet konut satışına ulaşılmasıyla, bitmiş konut stoku 1 yılda, inşa halindeki konut stoku da 2 yılda eriyecek” dedi. Emlak Katılım Bankası ile stok eritecek modeller üzerine çalıştıklarını belirten Yetgin, yeni finansman modellerinin yıl sonuna kadar devreye gireceğini belirtti. GYODER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören ise üzerinde çalışılan modeli şöyle anlattı: “İskanı alınmış sorunsuz konutlardan bir havuz oluşacak. Bu ürünler yerli ve yabancı yatırımcılara tanıtılacak. Yatırımcı menkulleşen sertifikaya yatırım yapacak. Gayrimenkul piyasası fonlanmış olacak. 3 ya da 6 ay aralıklarla da kâr dağıtılacak. İlk etapta iskanlı konutlar için havuz olurken, zaman içinde ipotekli konutlar için de farklı modeller devreye girecek. Stokların eritileceği model faiz değil kâr dağıtacağı için faize karşı olan kesimin ilgisini çekecek.”
KURALLAR DEĞİŞİYOR
“Sektörde oyunun kuralları değişiyor” diyen Yetgin şöyle devam etti: “Artık ne yapsam satarım dönemi bitti. Daha ölçülebilir, regüle bir piyasa üzerinden, arz tarafı da talep tarafı da farklı bir noktaya geldi. Ölçülebilir bir sistem kurulması, yani Türkiye’deki gayrimenkul piyasasının istatistiklerinin sağlanması, buna göre merkezi ve yerel otoritenin yeni işlerle ilgili imar planları ve ruhsat konusunda daha da bilinçlendiği, mevzuata bağlı kontrollü bir piyasa olması lazım.” Talepte yavaşlama olduğunu belirten Yetgin, “Talep yok olmadı, buharlaşmadı. Bir yerde bekliyor. Çünkü mevduat faizi çok cazip. Ancak bu dönem geçici. Sektörün üretim noktasında tekrar hareketleneceğini düşünüyorum. 2 yıl sonrası için karamsar bir fotoğraf hayal etmiyorum. Faizler makul düzeye inip piyasa hareketlendiğinde ertelenen zamlar yapılacak. O nedenle alıcı için avantajlı bir dönemdeyiz. Ayrıca geçmişte de faizin yüksek olduğu zamanlar oldu. Bu dönemlerden tecrübe ettiğimiz gibi, birikimini faize değil konuta yatıranlar daha fazla kazandı” dedi.