Analistler, Çin’de geçen ay başlayan koronavirüs salgını sebebiyle ülkede ekonomik aktivitenin önemli derecede azaldığını ve etkilerinin küresel ticarette de kendini göstermeye başladığını belirtti.
Çin’in Vuhan eyaletinde geçen ay ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgınından dolayı ölenlerin sayısı 2 bine yaklaşırken, Çin’de yetkililerin çabalarına rağmen hayat henüz normale dönemedi.
Ülkenin birçok bölgesinde fabrikalar işbaşı yapamazken, imalat sektörü başta olmak üzere geciken üretim başlangıcı sebebiyle küresel çapta tedarik zincirinde aksamaların meydana gelmesinden korkuluyor.
Analistler, Çin’in ekonomik büyüklüğünün, 2002-2003’te ortaya çıkan SARS virüsü dönemindekinin yaklaşık dört katına çıktığını ve küresel ekonomi için görece daha önemli hale geldiğini söyledi.
Tedarik zincirinin yer değiştirmesi durumunda bunun firmaları ve Çin’i oldukça zor durumda bırakabileceğine işaret eden analistler, yaklaşık 14 trilyon dolarlık milli gelir ile dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin’in, küresel ticaretin hem talep hem de arz tarafında önemli bir oyuncu konumunda bulunduğunu ifade etti.
KORONAVİRÜS EN ÇOK EMTİA FİYATLARINI ETKİLİYOR
Dünya Ekonomik Formu’nun (WEF) 2018’de yayımladığı bir makaleye göre Çin, bazı emtialarda dünyadaki talebin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyor. Dünyadaki çimento tüketiminin yüzde 59’u, nikel tüketiminin yüzde 57’si ve bakır, çelik ve kömür tüketiminin yüzde 50’si Çin tarafından yapılıyor.
Çin’de salgının başlamasıyla birlikte bakır ve petrol fiyatları aylık bazda önemli değer kaybı yaşarken, brent petrolün varili yüzde 15, bakırın libresi yüzde 8,4 geriledi.
Analistler, özellikle bakır fiyatındaki düşüşün küresel ekonomideki beklentilere ilişkin önemli mesajlar verdiğini kaydetti.
Bakırın birçok ürünün üretiminde kullanılması sebebiyle, ekonomik aktivitenin arttığı dönemlerde, bakır talebinin ve dolayısıyla fiyatının yukarı yönlü hareket ettiğini belirten analistler, bakır fiyatlarındaki geri çekilmenin ekonomideki beklentilerin görece aşağı yönlü revize edildiğini gösterdiğini söyledi.
Analistler, aynı şekilde petrol fiyatlarındaki gerilemenin de talep bazlı endişelerden kaynaklandığını, salgının kontrol altına alınamaması durumunda petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketin devam edeceğini dile getirdi.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) raporuna göre petrol talebi bir haftalık süreçte yüzde 19 gerilerken, talepteki düşüşün ana sebeplerinin başında Çin’deki salgın geliyor.
ÖNCÜ GÖSTERGELER KÜRESEL EKONOMİK AKTİVİTEDE YAVAŞLAMAYA İŞARET EDİYOR
Küresel ekonomideki gidişata dair önemli öncü endekslerden olan Baltık Kuru Yük Endeksi (BDI) 425 seviyesine gerileyerek, Nisan 2016’dan bu yana en düşük değere işaret etti.
Günlük olarak hesaplanan endeks, gemilerin belirli bir rota üzerindeki ağırlık maliyetlerinin hesaplanmasıyla oluşturuluyor. Endeks, küresel büyümeyle olan korelasyonu nedeniyle de önemle takip ediliyor.
Analistler, endeksteki gerilemenin deniz ticaretinde önemli bir ağırlığı bulunan Çin’de zayıflayan aktiviteden kaynaklandığını vurguladı.
Gemi taşımacılığının bütün segmentlerinde bir düşüşün göze çarptığını kaydeden analistler, Çin’de koronavirüsün yayılmasını önlemek amacıyla fabrikaların kapatılması ve ulaşımın sınırlandırılmasının endeksteki gerilemede etkili olduğunu söyledi.
Analistler, halihazırda maruz kalınan yavaşlamanın taşımacılık sektörü ve emtialar üzerinde gelecek dönemde etkisinin daha net görüleceğini dile getirdi.
ÇİN YÖNETİMİNDEN EKONOMİYE ÇİFTE DESTEK
ABD ile Çin arasında Aralık 2019’da imzalanan birinci faz ticaret anlaşmasından doğan yükümlülüklerin Çin yönetimi tarafından nasıl karşılanacağı ise piyasaları tedirgin eden bir başka unsur olarak ortaya çıktı.
Çin ekonomisinin yavaşlayan büyüme hızıyla birlikte anlaşmada taahhüt edilen ithalat kalemlerinin satın alınması da zor olacak. ABD yönetimiyle geçen günlerde görüşme yapan Çin tarafı, konuya ilişkin anlaşmanın şartlarını yerine getireceklerini belirtmişti.
Analistler, Çin ekonomi yönetiminin salgının ekonomik etkilerini hafifletmek için hem para hem de maliye politikalarıyla likiditeyi artırıcı önlemler aldığını belirtti.
Çift taraflı destekleyici adımların piyasaları görece rahatlattığını ifade eden analistler, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) 1 yıllık faizlerde 10 baz puan indirime gittiğini, bankanın bu ay başında da bir ve iki haftalık repo faiz oranlarında 10 baz puanlık indirimle piyasalara yaklaşık 1 trilyon 200 milyar yenlik likidite sağladığını hatırlattı.
Analistler, PBoC’nin finansal istikrara yönelik endişelerinin kısıtlı olduğunu, yine de politika faizinde indirime gitmesinin beklenmediğini kaydetti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ekonomik aktivitenin oldukça düşük seviyelere inmesinin Çin ekonomisi üzerinde olumsuz etkilerinin olmasını beklediklerini belirterek, Çin’in 2020 büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yaptığı açıklamada Çin’in 2020 büyüme tahminini yüzde 5,8’den yüzde 5,2’ye, S&P ise yüzde 5,7’den yüzde 5’e indirdiğini duyurdu.