Aralık ayı itibariyle, dünya koronavirüsle bir yılı geride bırakıyor. İlk olarak Aralık 2019’da, Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde tespit edilen COVID-19, şimdiye dek 1.5 milyona yakın can aldı. Salgın dünyayı kasıp kavurmaya devam ederken, Fransız haber ajansı AFP, seneyi devriyesinde Vuhan’ın nabzını tuttu.
‘BEN DE ÖLDÜM’
AFP muhabiri Dan Martin, enfekte olup hastalığı atlatan kent sakinleriyle hayatlarının nasıl değiştiğini konuştu. Ocak ayında COVID-19 şüphesiyle babasını kaybeden Vuhanlı Liu Pei’en, yatırım şirketini kapatarak acılarını dindirmek için Budizm’e yönelmiş. 78 yaşındaki babasının hastaneye rutin kontrolleri için gittikten sonra rahatsızlandığını ve test kitleri yetersiz olduğundan kendisine teşhis konulamadan kısa sürede vefat ettiğini belirten Liu, “29 Ocak’ta ben de öldüm diyebiliriz” dedi ve hükümete yüklendi.
HALK TEPKİLİ
Aslında Liu gibi pek çok kişi Pekin yönetimine öfkeli, ancak çok azı eleştirilerini açıkça dile getirebiliyor. Vuhanlı aileler, Aralık 2019’da tespit edilen virüsün bu denli yayılmasından, doktorlara konuşmamaları için baskı yapan yönetimi sorumlu tutuyor. Vatandaşlar, ölümcül tehlikenin kendilerinden saklanması nedeniyle hükümete tepkili. Resmi rakamlara göre, Vuhan’da yaklaşık 4 bin kişi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Hükümet şeffaflık konusundaki eleştirileri reddederken, salgının ilk olarak dünyanın başka yerlerinde ortaya çıktığına dair teorileri gündeme getiriyor.
DIŞLANIYORLAR
Vuhan’daki bir başka trajedi ise korona ile temas eden kişilerin yakınları tarafından dışlanması. 10 ay önce oğlunu salgına kurban veren Zhong Hanneng, tüm arkadaş ve akrabalarının virüs korkusuyla hâlâ kendisiyle görüşmekten sakındıklarını söylüyor. Zhong, 39 yaşındaki öğretmen oğlunun ölümüyle ilgili yönetimi suçlarken, Vuhan şehir mahkemesine açtığı davanın kabul edilmediğini belirtiyor. Yani Vuhanlıların bu konuda dava açmaları dahi engelleniyor.
YARDIMA MUHTAÇ SAYISI YÜZDE 40 ARTTI
Birleşmiş Milletler, korona salgını nedeniyle dünya çapında insani yardıma ihtiyaç duyan kişi sayısının yüzde 40 artışla rekor seviyeye çıktığını bildirdi. BM’den yapılan açıklamada, “İnsani yardıma ihtiyaç duyan herkes tek bir ülkede yaşasaydı, burası 235 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük beşinci ülkesi olurdu” denildi. 2021’de kıtlık ve yoksulluğu önlemek ile çocukları aşılayarak okulda tutmak için 35 milyar dolara ihtiyaç olduğu kaydedildi.