UVD Robot’un Türkiye distribütörü olan Inno-Robots’un kurucusu Mehmet Bilginsoy, robotun sağladığı hijyen hakkında bilgi verdi.
Inno-Robots olarak dünyanın ilk “Robot girişim fabrikası” olarak nitelendirilen Danimarkalı Blue Ocean Robotics tarafından, hastane ve ameliyathane gibi kritik risk taşıyan alanların dezenfeksiyonu amacıyla üretilen UVD Robotlarını, Türkiye’de satışa sunduklarını anlatan Bilginsoy, başta Çin, Danimarka ve İtalya olmak üzere 60’tan fazla ülkede Kovid-19’a karşı kullanılan UVD Robot’un, virüslere karşı etkili olduğunu söyledi.
Yoğun ultraviyole ışığı yayarak, ortamların dezenfeksiyonunu sağlayan ve kendi kendine çalışan otonom bir robot teknolojisi olan UVD Robot’un, insan hatasını ortadan kaldırdığını ifade eden Bilginsoy, robotun Ultraviyole C ışığının eksik ya da yanlış kullanımına çözüm getirdiğini kaydetti.
“Nereleri dezenfekte edeceğini gösteren bir haritalama yapıyoruz”
Bilginsoy, hastane, okul, AVM, plaza ve otel gibi insan trafiğinin yoğun olduğu yerlerde dezenfeksiyon ihtiyacının daha fazla olduğunu hatırlatarak, Türkiye’ye kazandırdıkları robotla bu tür yerlerin dakikalar içinde dezenfekte edilebildiğini söyledi.
Bilginsoy, “Robotumuza daha önceden nereleri dezenfekte edeceğini gösteren bir haritalama yapıyoruz. Robot bunun ardından her türlü dezenfeksiyon işlemini çok kısa süre içerisinde yapıyor ve güvenilir, sağlıklı ortamlar sunuyor.” bilgilerini verdi.
Çin’in Vuhan kentinde başlayan salgının ardından bölgeye hemen 120 adet robot satışının yapıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Robotumuz önce Vuhan’da, daha sonra da İspanya, İtalya ve İngiltere’de hastanelerde kullanıldı. Fakat gösterdiği yarardan sonra havaalanlarında, spor salonlarında ve otellerde de kullanılmaya başladığını görüyoruz. Biz bu olanağı Türkiye’ye de getirip hem çalışanların hem de orada yaşayanların daha sağlıklı ve güvenilir ortamlarda nefes almasını sağlamak istedik.”
Kimyasal ürünlerin gaz salınımı, zehirlenme gibi risklerini de ortadan kaldıran robotun, 360 derece güvenli bir şekilde etkili dezenfeksiyon sağladığını anlatan Bilginsoy, kullanımı son derece kolay olan robotun kendi kendine sürekli yer değiştirerek tüm yüzeylerde etkin bir hijyen sağladığını kaydetti.
UVD Robot’un zararlı mikro organizmalara karşı etkinliğinin, Odense Üniversite Hastanesi ile iş birliği yapan bağımsız mikrobiyolojik laboratuvarlar tarafından kanıtlandığını aktaran Bilginsoy, UVD Robot’un, bir dönem Kovid-19’un merkezi haline gelen ve yoğun bir şekilde hasta ve doktor kayıplarının yaşandığı İtalya’da salgınla mücadelede etkin bir şekilde kullanıldığını anlattı.
“Ultraviyole lambaları kontrolsüzce kullanılmakta”
Bilginsoy, zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi için en etkili yöntemin ultraviyole ışınları olduğunu belirterek, ultraviyole C ışığının uzun yıllar boyunca hava, su, zemin gibi alanların yanı sıra gıda gibi tüketim ürünlerinin dezenfeksiyonunda kullanıldığını söyledi.
Bilginsoy, ultraviyole ışınlarının kullanımı esnasında ciddi tedbirler alınması gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Ultraviyole A bildiğimiz, hepimiz için faydalı olan güneş ışığı. Ultraviyole B kanserojen etkisi olan zararlı bir ışın.Ultraviyole C ise ozon tabakasından geçmeyen ve mikroorganizmaların moleküler yapısını tamamıyla bozarak pasif hale getiriyor. Pasif hale getirmesiyle de dezenfeksiyon işlemi yapılmış oluyor.
Biz bu robotu Türkiye’ye getirirken ultraviyole uygulamaları hakkında biraz araştırma yaptık. Gördük ki maalesef ultraviyole lambaları Türkiye’nin her yerinde kontrolsüzce satılmakta ve kullanılmakta. Ultraviyole C ışını güneşten gelen ve insan, hayvan ve çiçek gibi canlılar için zararlı ışının yapay halidir. Canlı ortamları içerisinde özellikle çok zarar vericidir ve kanserojen etkisi vardır. O yüzden bu cihazın otonom ve denetlenebilir olması robotumuzun en önemli özelliğidir. Türkiye’de sadece lambalar kendi kendine ortamda asılıyor.”
Sonuçları maille raporluyor
Mehmet Bilginsoy, robotun küresel ölçekte medikal geçerlilik testlerinin yapıldığını ifade ederek, ürünü gönül rahatlığıyla satışa sunduklarını kaydetti.
UVD Robot’un 7 bin metrekarelik alanı 1 saatte dezenfekte edebildiğini belirten Bilginsoy, dezenfeksiyonun ardından robotun ilgili yöneticilerin mail adreslerine raporlama yaptığını kaydetti.
Bilginsoy şöyle devam etti:
“Cihaza uzaktan müdahale edip sorunları çözümleyebiliyoruz. Robotun kullanımına ilişkin eğitimleri de veriyoruz. Büyük merkezler için tek bir robot yeterli değil. Bazı yerlerde robot kullanabilirsiniz, bazı yerlerde küçük lambalar kullanabilirsiniz. O yüzden biz hizmet sunarken önce ihtiyaçları analiz ederek yola çıkıyoruz. Dezenfeksiyon süreçlerini de optimize ediyoruz. Kimyasal kullanımından ve insan gücünden elde edilen tasarrufu rapor olarak sunuyoruz. Arkasından ne fiyatta olduğu ortaya çıkıyor.
Türkiye’de pazarın büyüklüğünü açıkçası bilmiyoruz. Önce pazarın kendisini bulması, eğitmesi gerekecek. Ondan sonra gelecekle ilgili projeksiyonlar yapabiliyor olacağız. Ancak şu anda gördüğümüz yoğun talepten dolayı beklediğimizden daha hızlı bir şekilde atlama olacağını görüyorum.”