Araştırmada nar kabuğu özütünün, koronavirüs başta olmak üzere MERS, SARS gibi virüsleri yok ettiği laboratuvar ortamında onayladı.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman, araştırma hakkında iddialı konuşarak, “Çok yakında sonuçlanan ve laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen bir çalışma var. Bu ülkemizdeki çok değerli akredite bir kurum tarafından yapıldı. Araştırmada vero hücre dediğimiz çok kolay enfekte olan hücre kültürü içinde koronavirüsle enfekte edilmiş hücrelerin nar kabuğu özütü solüsyonuyla karşılaştıklarında bir saatte hücrelerin öldürüldüğü bu arada enfekte olmamış hücrelere zarar vermediği gösterildi” dedi.
“BİTKİLER BİR ARAYA GELDİKLERİNDE YÜZDE 80’İN ÜZERİNDE ETKİLİ”
Çalışmanın bakteriler üzerinde gösterildiğini anlatan Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman, “Nar kabuğu özütü yanı sıra ürünün içinde zerdeçal ve zencefil bulunuyor. Daha önce bakteriler üzerinde yapılmış araştırmalar gösteriyor ki bu bitkilerin tek başlarına olan etkileri yüzde 24 ila 42 oranında etkiliyken bu bitkiler bir araya geldiklerinde yüzde 80’in üzerinde etki gösteriyorlar. Ayrıca, bu bileşenler tükürükteki lizozim salgısını artırarak vücudun doğal bağışıklığını koruyor” dedi.
“PCR TESTİNİN 3 SAATTE NEGATİFE DÖNDÜĞÜ GÖRÜLMÜŞ”
İtalya’da ise bu maddelerin insanlar üzerindeki etkisine dair bir araştırma yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Arman şunları söyledi: “2 hafta süreyle, günde 3 kez nar kabuğu özütü, zencefil ve zerdeçal karışımlı formüle edilmiş bu ürün kullanıldığında gerçekten soğuk algınlığı olgularının daha az geliştiği, gelişen olguların daha kısa sürede sonlandığı, komplikasyonların daha az olduğu görülmüş. Laboratuvar belirtisiyle birleştirme olasılığımız olabilir. Koronavirüsle ilgili yapılan araştırmada özellikle koronavirüs pozitif hastalarda gene bu şekilde günde 3 kez uygulama önerisiyle kullanıldığında 3 saatte PCR testinin negatife döndüğü görülüyor. Dolayısıyla bu Covid-19 etkeni mikroorganizmada da organizma içinde bir etkinliğin olduğunu gösteriyor. Bu zaten yutulan bir ürün değil ağızda durması yeterli. Esas bulaşma yollarını düşündüğümüzde esas giriş kapısı olan ağızda virüsü öldürme etkisini görüyoruz.”
