Kulüpler Birliği, Türkiye tarihinde ilk kez MHK odaklı bir muhtıra yayınladı. Özünde yakınmalarını belirterek aba altından sopa gösterme söz konusu:
“TFF’yi seçen bizleriz, dolayısıyla da isteklerimizin yapılmasını istiyoruz. Yapılmazsa da alternatif üretir, yeniden seçime gidebiliriz.” Muhtıradan satır başları şöyle:
1-) MHK şeffaf, adil ve modern değil.
2-) Terfiler liyakata göre yapılmıyor.
3-) Eğitimler yetersiz.
4-) Hakemler arasında gruplaşma var.
5-) Hata yapan hemen görev alıyor, ödül-ceza sistemi yok.
6-) Standart kararlar yok.
7-) VAR’ın tüm parasını biz ödüyoruz ama uygulamalar şüpheli.
8-) TFF bunca soruna rağmen çözüm bulmuyor.
BÖYLE BiR MHK GÖRDÜK MÜ?
Kulüpler Birliği’nin Avrupa standardında modernize edilmesini istediği MHK bugüne kadar icraatleriyle bunu sağlayabilir mi? İşte amel defteri: ·
1-) “Yeni MHK, yeni sayfa” diye lanse edilip getirildiler. Serdar Tatlı, Metin Tokat, Erol Ersoy zaten Yusuf Namoğlu MHK’sının başaktörleriydi. ·
2-) “Gençleri kazandıracağız” derken, olgunlaştırmadan derbilere, zor maçlara attılar, ilk 15 haftada yıprattılar.
3-) Tecrübelilerle gençleri harmanlayamadılar. Gençler hata yaptıkça “Aman yetişin eskiler!” dediler.
4-) Ne VAR’da ne sahada eğitim disiplini sağlayamadılar. Kural hataları arttı.
5-) Kamuoyuyla iletişimden uzak kaldılar.
6-) Dere geçerken at değiştirdiler. Birden bire ceza sistemini uygulamaya kalktılar.
7-) Hakemleri kurtlar sofrasına attılar. Atanmış hakemlerin görevlerini aldılar. Süreci iyi yönetemediler.
8-) Görevden almalarda ayrımcılık yaptılar. Kimini hemen alırken, kimisini ise Erkan Özdamar örneğinde olduğu gibi otele yerleştikten sonra evine gönderdiler.
9-) Kulüplerin rengine göre ceza kestiler. Bahattin Şimşek’e 7 hafta ceza verirken, daha büyük hata yapan hakemleri birkaç haftada döndürdüler.
10-) Sezon sonuna kadar kızağa çekilecek diye medyaya isimleri servis ettiler. Atilla Karaoğlan, Suat Arslanboğa, Koray Gençerler, Mustafa Öğretmenoğlu gibi isimleri önce yıkıp, 4 hafta sonra görevlendirdiler.
11-) Hakemleri Covid-19 testlerinde yalnız bıraktılar, ne denetim ne bir organizasyon yaptılar. UEFA’nın Türkiye’de bile uyguladığı sistem yerine hakemleri her hafta hastanelere gönderdiler.
12-) FIFA kokartlı hakem ve yardımcıların yurtdışı vizelerine özensiz davrandılar. Halil Umut Meler gibi Avrupa’da umudumuz olan bir hakemi, Arsenal-Molde maçına Bulgar hakemle gönderme utancı yaşattılar.
13-) VAR/AVAR atamalarında adaletin yanından geçmediler. AVAR koltuklarını ‘bankamatik personeli’ne çevirdiler. Bir tarafta 15-20 maç alanlar, diğer yanda Riva’nın yolunu bilmeyenler…
14-) MHK Danışmanı Jaap Uilenberg’e “Büyük takımları, küçüklere karşı abartı derecede koruyorsunuz, denge çok şaştı” dedirttiler.
15-) Maaşlı hakemlerin belirlenmesindeki keyfi uygulamalar bizim eleştirimiz üzerine değiştirilip, kriter konuldu.
16-) MHK’nın, bölge sorumlularının, TFF’nin, mentorlerin, siyasetin her birinin prensleri derken adaleti unuttular.
17-) Gözümüzün içine baka baka Turgut Doman’ın İstanbulspor-Samsunspor maçında yanlış beyanla rapor doldurmasına müsaade ettiler.
FEDERASYON MUTLUDUR
Kulüpler Birliği’nin bu muhtırası, TFF’ye “MHK ile yollarını ayır” çağrısı… TFF kanadı açısından da memnun edici nitelikte aslında. Çünkü bu MHK’nın, TFF’nin kendi iradesi dışında atandığı ve sezon başından bu yana tartışmalar aşikar. Dolayısıyla, kendi atamadığı MHK’nın icraatlarından sorumlu olmak veya sürekli yıpratılmak istemiyor. İstişareyle kuracakları bir MHK’ya olumlu bakacakları kesin.
ANA SORUN
Türk futbolunun ana sorunu hakemlermiş gibi davranıp, çözümü sadece MHK değiştirme olarak algılamak da trajikomik olur.
Spor ahlakından disipline, tarafsız olamamaktan siyaset etkisine, organizasyonel beceriksizliğe kadar bütüncül sorun var. Kulüpler Birliği, istediği modernleşmeyi sadece MHK’da değil, federasyon ve kulüp yapılarında da diretmeli.
Yeteneksizleri, kendini hiç geliştiremeyenleri siparişle hakem kadrosuna sokturmayacak olan federasyondur. Yoksa, arkasında TFF gücünü ve adaleti hissedecek yetenekli hakemleri eğitip geliştirmek en kolay aşama…
SÜPER LiG KULÜPLERi TFF’YE SÖZ VERSiN
Bu muhtıraya karşı TFF’nin de bir kontrası olmalıdır. Maç öncesi/sonrası yönetici, teknik adam, oyuncu dahil olmak üzere her türlü art niyetli hakem eleştirisi, saldırı veya hakarete karşı cezaların çok ağırlaştırılmasını kabul edecekleri bir plan. Var mısınız?
PEKi HAKEM CAMiASI?
Merkez Hakem Kurulu camia içinde güvenini ve itibarını kaybetti. Ne yazık ki öfke boyutunda. Adalet kelimesini dilinden düşürmeyen bir kurul olarak aksi uygulamalarla tartışmalara kucak açtılar. Mesleğe sevgi ve saygıyı kaybettirdiler, sahipsiz hissettirdiler.