Küresel piyasalarda, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının kızışmasının etkisiyle negatif bir seyir izlenirken, bugün yurt içinde reel kesim güven endeksi ve imalat sanayi kapasite kullanım oranı, yurt dışında ise ABD’de dayanıklı tüketim malı siparişleri izlenecek.
Ticaret savaşı cephesinde ABD ile Çin’den karşılıklı tarife adımları gelmeye devam ediyor. Çin’in cuma günü 75 milyar dolar değerindeki ABD ürününe, gümrük vergisini yüzde 5 ya da yüzde 10 artıracağını açıklamasının ardından, ABD Başkanı Donald Trump da sosyal medya hesabı üzerinden “1 Ekim’den başlamak üzere Çin’den gelen ve şu anda yüzde 25 gümrük vergisi uygulanan 250 milyar dolarlık ürüne yüzde 30 oranında vergi uygulamaya başlayacağız. Ayrıca halihazırda yüzde 10 vergi uygulanan 300 milyar dolar değerindeki Çin ürünü de 1 Eylül itibariyle yüzde 15 oranında vergilendirilmeye başlanacak.” paylaşımında bulundu.
Trump ayrıca, ABD’li şirketlere Çin ile çalışmaya son vermeleri çağrısında bulundu. Çinli yetkililer ise Trump’ın bu çağrısı karşısında, Amerikan şirketlerinin Çin’den çıkmasını istemediklerini, ticaret savaşının kızışmasına kesinlikle karşı olduklarını, ABD’nin yanlış eylemlerini sona erdirmemesi halinde sonuçlarına katlanması gerektiğini söyledi.
Öte yandan geçen hafta piyasalarda yakından takip edilen ABD Merkez Bankası’nın (Fed) temmuz ayı toplantı tutanaklarında, yetkililerin faiz indirimi konusunda görüş ayrılığı taşıdığı görülürken, gelecek dönemde para politikasının nasıl şekilleneceğine dair net bir mesaj verilmedi. Tutanakların ardından gözler Fed Başkanı Jerome Powell’ın cuma günü Jackson Hole’da yaptığı konuşmaya çevrilirken, Powell da gelecek dönemde faiz indirimi konusunda nasıl bir yol izleneceğine dair net bir sinyal vermeyerek, hazirandan beri kullandığı “genişlemeyi sürdürmeye uygun bir şekilde davranacağız” ifadesini yineledi.
Analistler, Powell’ın Jackson Hole’da yaptığı konuşmanın genişleyici politikalara devam edileceği yönünde algılandığını, ancak bu gevşemenin ABD Başkanı Donald Trump’ın istediği kadar büyüklükte olmayacağının anlaşıldığını ifade etti. Trump, geçen hafta boyunca sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda Fed’e faiz indirimi çağrıların da bulunarak, Fed’in kısa bir süre içinde parasal gevşemeyle birlikte faizleri en az 100 baz puan düşürmesi gerektiğini belirtmişti.
Jeopolitik tarafta, hafta sonu Fransa’da gerçekleştirilen ve ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve İtalya’nın yer aldığı G7 Liderler Zirvesi’ne, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in sürpriz katılımı damga vurdu. Fransız mevkidaşının daveti üzerine zirveye katılan Zarif, ABD’li yetkililerle bir görüşme ya da müzakerede bulunmadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Zarif ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “İran ile ilgili görüşmede iki husus öne çıktı. Birincisi, hiçbir G7 ülkesi İran’ın nükleer silaha sahip olmasını istemiyor. İkincisi, G7 ülkeleri bölgenin istikrarına ve barışına bağlı, buna zarar veren hiçbir eylem istemiyor.” dedi.
Bu arada Rusya nükleer denizaltılarla füze denemesi gerçekleştirirken, Kuzey Kore de yeni “süper büyük” çoklu füze fırlatma sistemini test etti.
Fed para politikasındaki belirsizlik, artan jeopolitik riskler ve ticaret savaşı endişelerindeki tırmanma ile altının onsu 1.555,17 dolarla Nisan 2013’ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Dolar/yuan paritesi ise 7,1491 ile son 11 yılın en yüksek seviyesini gördü.
Bu gelişmelerle New York borsasında cuma günü Dow Jones endeksinde yüzde 2,37’lik, S&P 500 endeksinde yüzde 2,59’luk ve Nasdaq teknoloji endeksinde ise yüzde 3’lük değer kaybı yaşandı. Dolar endeksi bugün 97,5’le son 13 günün, ABD 10 yıllık tahvil faizleri ise yüzde 1,4430 ile 3 yılı aşkın sürenin en düşük seviyesini gördü.
Avrupa tarafında da pay piyasaları cuma günü sert düşerken, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,65, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,14, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,47 ve Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 1,15 geriledi. Avro/dolar paritesi ise 1,1165 ile son 12 günün en yüksek seviyesini gördü.
Asya tarafında ise kapanışa yakın Çin’de Şanghay bileşik endeksinde yüzde 1,22 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksinde yüzde 2,15 düşüş yaşanıyor.
Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, cuma gününü yüzde 1,84 artışla 97.149,04 puandan tamamladı. Dolar/TL ise cuma gününü 5,7645’ten tamamlamasının ardından bugün artan jeopolitik riskler ve ticaret savaşı endişeleriyle 6,3370 ile yaklaşık bir yılın en yüksek seviyesini gördü. Dolar/TL saat 09.20 itibarıyla 5,82’nin üzerinden alıcı buluyor.
Analistler, küresel piyasalarda yatırımcı risk iştahının artan ticaret savaşı ve jeopolitik risklerle azaldığını belirterek, Avrupa tarafında da siyasi belirsizliklerin sürdüğüne işaret etti.
Bu hafta yurt içinde reel sektör güven endeksi, kapasite kullanım oranı, ekonomik güven endeksi ve dış ticaret istatistiklerinin izleneceğini, yurt dışında ise ABD ve Almanya’da büyüme ile Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ve çekirdek enflasyon verilerinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olabileceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksi için 95.000 puanın destek, 98.500 seviyesinin de direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.