ABD’nin hafta başında İran’a yönelik yeni yaptırımları devreye alması ve İran’ın da “ABD’nin yaptırımlarının diplomatik yolun ilelebet kapanması anlamına geldiğini” açıklamasıyla iki ülke arasındaki gerilim derinleşti.
Taraflardan açıklamalar gelmeye devam ederken, dün ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İran tarafından Amerikan unsurlarına yapılacak herhangi bir saldırı büyük ve ezici bir güçle karşılık bulacaktır. Tahran, kibarlık ve merhametten anlamıyor. Maalesef anladıkları şey, güç ve kuvvet. ABD de açık ara dünyanın en güçlü ordusuna sahip, sadece son 2 yılda 1,5 trilyon dolar yatırım yapıldı.” ifadelerini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD’nin İran’a yönelik tüm yaptırımları sona erdirmediği sürece şartların değişmeyeceğini ve nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeyeceklerini belirtti. Ruhani ayrıca, ABD’nin müzakere peşinde olmadığını savundu.
Söz konusu açıklamalarla jeopolitik riskler önemini korurken, ABD ile Çin liderleri arasında cumartesi günü G20 Liderler Zirvesi’nde gerçekleşecek görüşmeden ticaret konusunda bir anlaşma çıkacağına dair beklentiler azaldı. Konuya ilişkin açıklama yapan ABD’li bir yetkili, Trump’ın tarife kullanımıyla ilgili şartları kabul etmeyeceğini ancak müzakereleri yeniden başlatmayı hedeflediğini kaydetti.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell da enflasyondaki düşüşün umulandan daha kalıcı olabileceğini belirterek, “Enflasyon eğilimleri, para politikasında gevşeme için bir argümandır.” ifadesini kullandı.
ABD ekonomisine yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını ve son zamanlarda politika yapıcılar arasında faiz indirimine gidilmesi fikrinin güçlendiğini vurgulayan Powell, kısa dönem siyasi kararlardan bağımsız olarak faiz oranı konusunda karar vereceklerini söyledi.
Powell’ın açıklamalarına ek olarak St Louis Fed Başkanı James Bullard da ilk faiz indirimi hamlesinin 50 baz puan şeklinde gerçekleşmesinin abartılı olabileceğini belirtti. Fed yetkililerinin açıklamaları sonrası temmuz ayı faiz indirim beklentisi 50 baz puandan 25 baz puana doğru evrilirken, bu durum, dolar endeksinin 95,8 seviyelerinden 96,3’e yükselmesini beraberinde getirdi. ABD 10 yıllık tahvil faizleri ise yeniden yüzde 2’nin üzerine yerleşti. ABD’de açıklanan tüketici güven endeksi ile konut satış verilerinin beklentileri karşılamaması sonrası New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,95, Nasdaq endeksi yüzde 1,51 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,67 değer kaybetti.
Avrupa tarafında da pay piyasalarında dalgalı bir seyir izlenirken, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 0,38, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,13 gerilerken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,08 yükseldi. Dün 1,14 seviyelerini test eden avro/dolar paritesi ise gelişmelerin etkisiyle bugün 1,13 seviyesine geri çekildi.
Asya tarafında, G20 Liderler Zirvesi öncesi yatırımcıların bekleme moduna geçmesi ile pay piyasalarında karışık bir seyir izlendi. Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,67 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,33 değer kaybederken, Hindistan’da Sensex endeksi ile Hong Kong’da Hang Seng endeksinde sırasıyla yüzde 0,17 ve yüzde 0,06’lık yükseliş yaşandı.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, dün günü yüzde 0,25 değer kazancıyla 95.421,05 puandan tamamladı. Dolar/TL paritesi ise dün 5,83’e kadar yükselmesine karşın günü 5,79 seviyelerinden tamamlarken, bugün 5,7885’te dengelendi.
Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin zayıf olduğunu, yurt dışında ise ABD’de başta dış ticaret olmak üzere açıklanacak verilerin takip edileceğini belirterek, G20 Liderler Zirvesi öncesi jeopolitik riskler ile Fed’in faiz indirimine yönelik fiyatlamaları etkileyecek haberlerin piyasaların yönü üzerinde önemli olacağını vurguladı.