Mert AYDIN – Avrupa Süper Ligi oluşumunun açıklandığı saniyeden itibaren İngiltere teyakkuza geçti. O sırada Manchester United-Burnley maçı oynanıyordu. Karşılaşmanın devre arasında United efsanesi İrlandalı Roy Keane anlaşılmaz aksanı ile başta kendi kulübü, tüm devlere veryansın etti. Maçın sonunda ise karşılaşmanın canlı yorumcusu Garry Neville 24 saat içinde sosyal medyada yayılan efsane konuşmasını yaptı: “Önce puanlarını silin, para cezası verin sonra hepsini atın bu ligden.”
Pazartesi sabahı tüm İngiltere medyası ağız birliği etmişcesine 6 büyük kulübe saldırıyordu. Garry Lineker’den Alan Shearer’a ve sonrasında Liverpool ve Manchester futbolcularına kadar herkes Avrupa Süper Ligi’nin İngiltere’nin 100 küsur yıllık futbol kültürüne bir hakaret olduğunu ifade ediyorlardı. Bunlar da yetmedi Çankırı asıllı İngiltere Başbakanı Boris Johnson devreye girdi, “Bu takımlara ülke içinde futbol
oynatmam” dedi.
PEREZ’iN DELi SAÇMASI AÇIKLAMALARI
Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın deyimiyle ‘sokaktaki adam’ tuttuğu takım fark etmeksizin Avrupa Süper Ligi’nin karşısındaydı. Bizzat konuştuğum gencinden yaşlısına tüm İngilizler Süper Lig aleyhine fikir beyan ediyordu. Avrupalı isyancıların liderlerinden Florentino Perez’in, “Maç sürelerini kısaltırız” minvalindeki deli saçması açıklamaları da futbolseverleri iyice çileden çıkardı. Taraftarsız futbol hiçbir şey ifade etmez. Taraftarın ve kamuoyunun olumsuz görüşleri İngiliz kulüplerinin birer birer geri çekilmesini sağladı. Sadece ABD’lilerin sahip olduğu kulüpler kaldı.
İngiltere adeta sade vatandaşından başbakanına ve hatta prens William’ına kadar tam kadro bir ‘Kurtuluş Savaş’ı verdi 2 günlük. Ve bu savaştan ezeli rakipleri Almanya’nın da desteği ile galip ayrılmayı başardı.