Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Yönetim Danışmanı Nurşen Yıldırım, yaptığı açıklamada, hem teknoloji ve hem de kullanıcı alışkanlıklarına ilişkin trendleri sürekli takip ettiklerini belirterek, 5 yıl önce video konferans sistemleriyle ilgili trendin oluşmaya başladığını gördüklerini söyledi.
Bu trende yönelik bir ürün geliştirme sürecine girdiklerini ve 2,5 yıl önce video konferans sistemlerini pazara sunduklarını anlatan Yıldırım, “Kamu kurumları, özel şirketler ve sivil toplum kuruluşlarının aralarında bulunduğu çok sayıda kurum salgın öncesinde de video konferans sistemimizi kullanıyordu. Kovid-19’la birlikte evden çalışma trendinin çok hızlı hayatımıza girmesiyle talepte büyük bir artış oldu.” dedi.
“Çevrimiçi seminerlerde 200 kişiye kadar erişim sağlanabiliyor”
Yıldırım, sistemlerinin aynı anda ekran paylaşımlı olarak 25 kişiyle konferans yapabilmeye imkan sağladığını aktararak, “Çevrimiçi seminer (webinar) olması durumunda 200 kişiye erişim sağlanabiliyor. Daha yüksek kişi talebi olursa bu talepleri de özel olarak değerlendirebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uç birimlerin ve donanım setlerinin güvenliğinin yanı sıra kaliteli görüntü ve ses özellikleri sunduklarını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Yapılan uzun çalışmalar sonucu görüntünün netleşmesi için özel bir takım yazılım çalışmaları yapıldı ve bu çalışma kaliteyi çok yükseltti. Yapılan toplantıya her tür uç birimle katılabiliyorsunuz. Cep telefonu, dizüstü bilgisayar, tablet, masaüstü bilgisayar, Karel santral uç birimleri üzerinden katılım sağlanabiliyor.”
“Türkiye’deki sunucular üzerinden güvenli bir hizmet sunuluyor”
Nurşen Yıldırım, sistemlerinin kurumlara yönelik bir kullanım sunduğunu aktararak, kamu kurumlarının ve özel şirketlerin bilgi gizliliğine ihtiyaç duyduğunu ve bu noktada çok sayıda kurumun ürünlerini tercih ettiğini ifade etti.
Türkiye’deki sunucular üzerinden bulut aracılığıyla sistemin kullanıldığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de yaklaşık 700 bin işletme bizim diğer ürünlerimizi kullanıyor ve pazar lideri olmamız bize video konferans alanında da avantaj sağlıyor. Santral entegrasyonu yapma şansımız var. Ürünümüz; santral uç birimlerinden bu sisteme katılım ve kolay erişim olması, Türkçe arayüzünün olması, kurulum ve sonrası desteklerin de Türkçe olması, Türkiye’deki sunucular üzerinden güvenli bir şekilde hizmet sunması, profesyonel kullanıma uygun olması özellikleriyle öne çıkıyor. Sistemimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz.”
“Yabancı sunucular üzerinden veri akışı güvenlik açıklarına neden olabiliyor”
Yıldırım ayrıca, devletin ilgili kurumlarının son derece bilinçli bir şekilde bilişim sektöründe yerlileşmenin önemine vurgu yaptığını dile getirdi.
Video konferans sistemleriyle ilgili açık kaynak kodlu platformlar üzerinden hızlı şekilde bir takım çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Salgın sürecinde ihtiyaç duyulması sonucu video konferans amacıyla yabancı menşeli markaların ürünleri de kullanılmaya başlandı. Bu kullanımın ardından hem Türkiye’de hem dünyada bu sistemlerin güvenlikle ilgili açıklarının olduğu ortaya çıktı. Bazı uygulamaların; istihbarat örgütlerine bilgi kaynakları temin edebileceği, bilgi güvenliği açısından riskler taşıdığı ifade edildi.
Bu sistemlerde; kodlara ve kaynaklara hakim olunmadığında ve yabancı sunucular üzerinden veri akışı sağlandığında bu tür güvenlik açıkları her zaman söz konusu olabiliyor. Bu noktada, yerli ufak çaplı firmaların çeşitli yazılımları olsa da, kapsamlı olarak bakıldığında Karel’in video konferans sistemi önem taşıyor.”