Rönesans döneminin zirvesi sayılan Davud Heykeli’ni gördüğümde Michelangelo’nun anatomi bilgisi karşısında adeta şapka çıkardım. Ancak başta da söylediğim gibi Dan Brown serilerini okumuş ve filmlerini izlemiş biri olarak Da Vinci tutkumla bu şehre ilgim oldukça farklıydı. Özellikle Da Vinci’nin Şeytanları dizisini izledikten sonra bakış açım çok daha farklı boyutlara ulaşmıştı.
Rönesans’ın başlangıç noktası olan Floransa deyince akla ilk Leonardo Da Vinci geliyordu. Onun şehre sağladığı katkıyı, ürettiği eserleri ve mimariyi fark ettiğinizde güneş sanki üzerinize doğuyor gibiydi. Sana bir tepeden bakayım ey aziz Floransa diyenlerdenseniz bunun için en doğru adreslerden biri Michelangelo Tepesi. Buranın müdavimleri gün batmadan önce şaraplarıyla tepedeki yerlerini alıp şehrin keyfini doyasıya çıkarıyor. Elbette Floransa’ya kadar gelip de Ponte Vecchio Köprüsü’nden şehre bakmamak olmaz. Bu üç kemerli taş köprü yüzyıllar boyunca kentin en önemli simgelerinden biri olmayı başarmış.
Ve şehrin en önemli simgelerinden biri olan Duomo Katedrali yani Santa Maria del Fiore. Yapımı 150 yıl kadar süren Katedralin ihtişamı öylesine göz alıcı ki turistlerin doğru ışıkla iyi fotoğraflar yakalamak için oldukça zaman harcadığı yerlerin başında geliyor. Turistlerin uzun kuyruklar oluşturduğu yerlerden biri de İncil’den çeşitli sahnelerin betimlendiği Ghiberti’nin muhteşem eseri Cennetin Kapıları.
1550 yılında Medici Ailesi tarafından yaptırılan Boboli Bahçeleri de Floransa manzarasının en iyi izlendiği yerlerden biridir. Medici’nin eşi Eleonora di Teleodo için yaptırdığı bu şaheser, sarayın arkasından Boboli tepelerine doğru yükseliyor. Floransa’ya kadar gelmişken Uffizi ve Accademia müzelerini de görmemezlik etmeyin. Adeta rönesans için adanmış bir mabet olan bu müzelerde Michaelangelo, Da Vinci, Botticelli, Giotto ve Rafaello gibi dönemin en önemli sanatçılarının eserleri yer alıyor.
Hem ucuz hem de lezzetli
Bu kadar yorgunluk yeter dinlenelim diyorsanız Caffe Letterario Le Murate’ye mutlaka gidin. İyi bir akşam yemeği yiyip ardından güzel bir kahve içebilirsiniz. Şehrin nabzı gün batmaya başladıktan sonra burada atıyor. Ucuz ve bölgeye has lezzetlerden tatmak istiyorsanız da La Cucina Del Ghianda’ya uğrayın. Ancak kapıda biraz sıra beklemeniz mümkün. Yemek fiyatları o kadar uygun ve çeşit o kadar bol ki bu ziyafeti yaşamadan dönmek içinizde hafif bir burukluk bırakabilir.
Malum dönem Instagram dönemi. Takipçileri düşünmeden, fotoğrafsız seyahat olmuyor. Golden View Open Bar’a uğrayıp birbirinden şık kokteylleri fotoğraflayıp nerede olduğunuzu merak eden arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Floransa’yı yaşamak size sadece görsel bir şölen sunmayacak ruhunuzda da bambaşka kapılar açacak. Benden söylemesi…
Floransa’da görülecek yerler
Duomo Katedrali
Ponte Vecchio Köprüsü
Michelangelo Tepesi
Aziz Giovanni Vaftizhanesi
Ponte Vecchio Köprüsü
Boboli Bahçeleri
Uffizi Galerisi
Accademia Galerisi
Pitti Sarayı
Floransa’da nerede yenilir içilir?
La Cucina Del Ghianda
Caffe Letterario Le Murate
Teatro del Sale
Buca Lapi
Johnny Bruschetta
Floransa’da nerede kalınır?
Hotel David
Hotel Spadai
Grand Hotel Baglioni Firenze
Hotel Milu
Granduomo Charming Accomodation