Yaklaşık 4,3 milyon öğrencinin katılacağı lise ve üniversite giriş sınavları önümüzdeki iki hafta sonunda gerçekleştirilecek. Bu dönemde, sınava girecek öğrencilerin hem sınav hem de COVİD – 19 salgını nedeniyle daha fazla stres ve kaygı taşıdığını belirten Yaşar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Berrin Eylen Özyurt, birçok öğrencinin, okullar kapalı olduğundan aylarca evde çalışmak durumunda kaldığını hatırlattı. Dr. Özyurt, “Okuldan veya öğretmenlerden uzak kalmak, öğrencilerin, kendilerini daha çaresiz hissetmesine ve salgının getirdiği belirsizlikler ile birleşince de daha fazla stres yaşamalarına sebep olabildi. Bu yoğun kaygı ve stres gençlerimizin bağışıklık durumunu düşürebilir” dedi.
BELLİ BİR DÜZEYE KADAR KAYGI MOTİVE EDİCİ OLARAK KABUL EDİLİR
Dr. Berrin Eylen Özyurt, sınav öncesinde ve sırasında yaşanan kaygının belli bir düzeye kadar normal hatta motive edici olarak kabul edilebileceğini belirterek, “Bu durumun başarıyı artırıcı bir etkisi de vardır. Odaklanmayı ve çabayı artıracağından, başarıyı da arttırır. Bu nedenle öğrencilerin tamamen kaygısız olmasını beklemek mümkün değildir. Ancak kaygı, yoğun olarak yaşandığında odaklanmayı ve başarıyı düşüren bir etki yaratır. Özellikle bu yıl olağanüstü koşullarda yaşadığımız şu günlerde öğrencilerimizin yaşadığı kaygı, çok daha yüksek olabilir ve artık sınav performansını düşürecek hale gelebilir. Yüksek kaygı düzeyi hafızayı etkileyebileceği gibi öğrencilerin bilseler bile cevapları unutmasına da sebep olabilir. Bazı öğrenciler sınav stresini iyi idare edebilmekte, ancak bazıları sınav stresinden etkilenerek mutsuz bir duygu durum, uykuya dalmakta güçlük ve iştahsızlık gösterebilir hatta bazıları da aşırı önlemler alarak kendilerini ve çevrelerindeki kişileri sıkıntıya sokacak durumlar yaratabilirler” diyerek uyarılarda bulundu.
SINAV ÖNCESİNDE NELER YAPMALI
Sınav öncesi günlerde olumlu etki yaratacak şeyleri de anlatan Dr. Özyurt, “Düzenli uyumak, düzenli olarak yemek yemek ve bol bol su içmek, sadece yürümek bile olsa sık sık egzersiz yapmak, gün ışığında vakit geçirmek, kendine uygun bir rahatlama tekniği öğrenmek ve uygulamak, dinlenirken sadece dinlenmek ve başka bir şeyle ilgilenmemek, pandemi nedeniyle genellikle ekranda olabilse de yine de arkadaş ve sevdikleriyle bağlantı kurmak yani sosyalleşmek gibi önlemler işe yarayacaktır” dedi.
Sınav günü yapılması gerekenleri de hatırlatan Dr. Berrin Eylen Özyurt, “Sınav günü hazır olmak için güne iyi bir kahvaltı ile başlamak ve sınav salonuna gitmek için kendine bol zaman vermek, talimatları ve soruları okumak için zaman ayırmak önemli etkenler. Bu zaman yeterince ayrıldığınca öğrenci kendisinden ne beklendiğini tam olarak anlayacaktır. İhtiyaç duyduğunda sınav görevlilerinden yardım istemek, her soru için ne kadar zamana ihtiyaç olacağını planlamak, bir soruya takıldığında paniğe kapılmadan, diğer sorulara devam etmek ve sınav sonunda yapılamayan sorulara geri dönmek için kendine yeterince zaman bırakmak da pozitif etki yaratan önemli etkenler olacaktır” diye konuştu.
SAĞLIĞINIZ İÇİN ÖNERİLERE KULAK VERİN
Önemli bir sınav öncesinde ya da sağlığı tehdit eden bir durumda kaygı duymanın duruma uygun bir tepki olduğunu belirten Dr. Berrin Eylen Özyurt, “Kaygı ile baş etmede en önemli araç, bilgidir. Eğer durum hakkında yeterli bilgiye sahip olur ve gerekli tedbirleri alırsak hem durumu hem de kaygıyı kontrol etmek mümkün olur. Yetkili kaynaklardan verilen COVID – 19 ile ilgili bilgiler bu virüsten nasıl korunulacağı konusunda bize yeterli donanımı kazandırıyor. Bu bilgiler, kaygıyı kontrol etmek açısından da önemlidir. Sınava hazırlanırken kendi sağlığına odaklanmak ve korumak her zaman önemlidir, ancak içinde bulunduğumuz koşullarda özellikle önem taşır. Sınav gününde de Sağlık Bakanlığı’nın ve sağlık personelinin önerdiği gibi maske takmaya, mesafe kuralına uymaya, el temizliğine özen göstermeye, tuvalete gitme ihtiyacı doğarsa öncesinde ve sonrasında elleri iyice yıkamaya ve kapıları açıp kapatırken kağıt havlu gibi kullanmaya, sınav sırasında ise yüzüne veya boynuna dokunmaktan kaçınmaya dikkat etmek gerekir. Ayrıca, insanlarla ve sınava giren diğer öğrencilerle nasıl etkileşimde bulunulacağıyla ilgili sağduyulu kararlar vermek önemli” dedi.
GEVŞEME VE NEFES EGZERSİZLERİ YAPABİLİRSİNİZ
Kaygıyı azaltmanın bir başka önemli yolunun da gevşeme ve nefes egzersizleri yapmak olduğunu hatırlatan Özyurt, “Kaygı, kasların kasılmasına ve sık, yüzeysel nefes alınmasına neden olan bir duygu durumdur. Kasların gevşetilmesi ve diyaframdan nefes almanın öğrenilmesi ile kaygıyı azaltmak mümkün olmaktadır. Yoga, meditasyon ve farkındalık içeren diğer tekniklerden bir tanesini öğrenmek ve kaygının arttığı durumlarda uygulamak oldukça işe yaramaktadır. Kaygıyı kontrol etmek; düşünceleri organize etmede, dikkati toplamada yardımcı olur, olumsuz düşünmeyi ve paniğe kapılmayı engeller, kontrol duygusu başarmaya yardım eder, gerçek performansın sergilenmesinde önemli rol oynar” diye konuştu.