Antik kenti J. A Schonborn 1842 yılında, Rodos’a gitmek üzere kalkan bir gemiye yetişirken keşfetmiş. SI damgasıyla Sidyma’da bulunmuş olan Milattan önce 1. yüzyıla ait gümüş sikkeler, antik kentin Likya Birliği üyesi olduğunun kanıtı. Sidyma’dan günümüze kadar kalmayı başarmış Roma dönemine ait Artemis Tapınağı ve Tiyatrosu, farklı mimarisiyle kaya mezarları, hamam ve kilisesinin yanında bugün sütunlarıyla Dodurga köyünün Asar mahallesinin ortasında, mahalleye sahip çıkar edasıyla dimdik duran Stoa, antik kentin bütününü tamamlarcasına resimde yerini alıyor. Köyün ortasında bulunan Stoa ise bulunan kitabelere göre Cladius zamanında kendisine armağan edilmek üzere yapıldığının bilgisini bizlere veriyor. Harabenin üzerine inşa edilmiş köy evleri ne yazık ki kalıntıların üzerinde olduğu için zor görülebiliyor.
Şehir Bizans döneminde işgale uğramış
Efsaneye göre Marcianus işgal sırasında hastalanmış, tarlada güneş altında uyurken bir kartal gölgesiyle korunmuş ve sonrasında Sidymalılar tarafından iyileştirilmiş. Kartalın yapmış olduğu bu hareketi Marcianus’a ileride imparator olacağına işaret eden Sidymalılar haklı çıkmış. İlerleyen zamanda İmparatoriçe ile evlenen Marcianus imparator olunca Sidyma halkını ödüllendirmiş.
Buraya gelmişken Sidyma’dan dar bir patika yoldan yürüyerek orman kenarından Bel köyüne devam edebilirsiniz hatta öğlen yemeğinizi burada küçük bir pansiyonda yiyebilirsiniz.
Konaklama yapmak isterseniz Sancaklı yolundan Gey köyüne geçebilirsiniz. Gey’de Bel aksine bakkallar ve konaklama imkanları çok. Gey’den dik yamaçlardan oluşmuş yamacın altında muhteşem bir koyu olan bir rota izleyip Bel’e tekrar inebilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ya da Gemile Koyu’na bakan müthiş manzaralı patika yolu bulursanız saklı cenneti keşfetmiş olacaksınız…
Sidyma Antik Kenti dışında birçok sürpriz de sizi bekliyor
Tepelerin iç kesimlerinde saklanan Belceğiz Harabeleri de keşfedilmeyi bekleyen bir başka yer. Buraya ulaşmak için muhteşem manzaralara şahitlik edeceksiniz. Ve durup bakakalacaksınız. Anı yaşamak bu işte! Belceğiz’den tarla yolunu geçerek Sandık Dağ’ının ve taşlık plaja doğru uzanmış çam ağaçlarının arasında başka bir gizli cennet var: Gavurağılı! Mutlaka bulun ve keşfedin… Ayrıca Üç Keçi Tepesi ve Sancaklı Tepesi bu rotada gidebileceğiniz seyrine doyamayacağınız noktalar. Bu rotaları yapmak için önceden mutlaka bir kılavuz bulun veya bölgeyi bilen kişilerle ilerleyin. Çünkü patika yolları bilmek alternatif yolları mutlaka kullanabilmek çok önemli. Mesela yükseklik korkusu olan biri için farklı alternatif patikalar mevcut. Köylüler oldukça misafirperver ve yardımcı oluyorlar ancak yola koyulunca yanınızda mutlaka bölgeyi bilen kılavuzunuz olmalı…
Nasıl gidilir?
Fethiye’den Kaş Yolu’na giderken 55 kilometre uzaklıkta bulunan Sidyma Antik Kenti Eşen’den 17 km mesafelik bir yol ayrımıyla Dodurga mahallesine bağlanır. Buradan yol güzergâhında köyün Asar mahallesine ulaşırsanız antik kentin ören yerine ulaşmış olursunuz. Ben bu yolu Kaş’tan gelerek yaptım. Kaş-Sidyma arası 27 kilometre, arabayla yaklaşık 30-35 dakika. Çevrede o kadar gezilecek yerler var ki patika yollardan geçitlerden geçerek buraları keşfetmek başka bir keyif. Likya rehberim daha kapsamlı bir şekilde devam edecek…