Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Merkez Birliği (DMYMB) Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, AA muhabirine, 1980’li yıllarda bir milyonun üzerinde olan manda varlığının sulak alanların daraltılması ve süt inekçiliğinin desteklenmesi sonucunda 2010’da 85 bine kadar gerilediğini söyledi.
Manda sayısını tekrar artırmak için 2012’de Anadolu Mandasının Halk Elinde Islahı Projesi’nin başlatıldığını anımsatan Yılmaz, “Projeyle manda yetiştiriciliğini teşvik amacıyla yetiştiricinin ilgisi çekildi. Sağlanan desteklerle manda varlığımız şu an neredeyse 200 bin başa ulaştı. Bu varlığımızın daha da artırılması lazım.” dedi.
Yılmaz, manda yetiştiricileri olarak verim artışı ve güvenilir manda ürünleri sunabilmek için çalıştıklarını ifade ederek, ıslah çalışmalarıyla mandaların süt miktarı, yavrulama oranı ve canlı ağırlıklarında gözle görülür artış gözlemlendiğini dile getirdi.
Birliklerin kurulmasıyla Anadolu mandasının daha çok ilgi gördüğünü ve çok değerli olan manda ürünlerinin tüketicilerin dikkatini çektiğini anlatan Yılmaz, “Bugün üretimi yapılan süt, kaymak, yoğurt, peynir ve tereyağı pazarlamasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Üretilen süt miktarı az olduğundan ve genelde yerel pazarlarda satıldığından şu an süt fabrikalarına verilmemektedir.” diye konuştu.
“GENÇ KUŞAKLAR MANDA ETİNE SOĞUK BAKIYOR”
Anadolu mandasının diğer hayvan cinslerine göre hastalıklara karşı çok daha güçlü olmasının yetiştiricilere avantaj sağladığını belirten Yılmaz, mandanın, sığırların yemediği selüloz oranı yüksek kaba yemleri tüketmesinin de yetiştiricilerin işini kolaylaştırdığını kaydetti.
Yılmaz, sektörün en büyük sıkıntısının genç kuşakların mandayı tanımaması olduğunu ifade ederek, genç kuşakların sığır etine göre çok daha az
kolestrol ve yağ içeren, ayrıca daha sağlıklı olduğu bilinen manda etine soğuk
baktığını sözlerine ekledi.