Ruhu ve bedeni yenileyen günler
Burada yağmurlu kış günleri bir başka güzeldir. Böylesi bir günde yıldızlı otellerin birinde SPA keyfi yaşamak, tam da ihtiyaç duyduğunuz şey olabilir. Üstelik hamam, sauna ve jakuzi gibi imkânlar sunan büyük otellerin kış sezonunda uyguladıkları indirimli fiyatlar cabası… Netsel Marina’da hizmet veren Pineapple’ın şömineli salonu, kitabınızın satırlarına gömülmek için ilk tercihiniz olabilir. Marmaris’te bir Kültür ve Gastronomi Evi de var. Eski Marmaris’in gündelik hayatını, kaybolmuş mesleklerini ve az bilinen tatlarını günümüze taşıyan mekânda, çam kolonyasından Marmaris kurabiyesine, yöreye özgü susamlı-ballı kıyam tatlısından el yapımı dondurmalara dek yerel lezzetler damakları şenlendiriyor. Mekânın kurucusu Marmaris âşığı Mehmet Baysal, yöreye özgü antika objeleri toplayıp sergilemekle kalmıyor, civar köylerin halk ozanlarını tanıtıyor ve bölgede ekolojik tarımı da destekliyor. Yağmurlu bir günde yerel yemeklerin tadına bakmak da eğlenceli olabilir. Ege Barbekü & Kasap Ülkü’yü de ziyaret edebilirsiniz, burada Marmaris usulü ciğerli pilav ve oğlak istek üzerine pişiriliyor. Açıkhava tiyatrosu karşısında hizmet veren mekân, kaburga dolması ve kazan kavurma gibi yemeklerinin yanı sıra Ege usulü sakatatlarıyla da fark yaratıyor.
Milli parkın koynunda
İlçeye karayolundan girenleri karşılayan ‘Marmaris Milli Parkı’na hoş geldiniz!’ tabelası farklı bir yere geldiğinizi ilk anda hissettirir. Bölge, 1996’da milli park statüsünde koruma altına alınmış. Yüksek kesimlerde kızılçam, alçak ve sulak düzlüklerde sığla ormanlarına dönüşen bu görkemli biyosfer alanı, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından da dünyadaki 25 özel nokta arasında gösteriliyor. Daha önce hiç görmediğiniz kuşların şarkılarıyla güne başlayabilir, bir yabandomuzu sürüsüyle karşılaşabilir ya da sahilde bir Caretta caretta ile tanışabilirsiniz. Türkiye genelinde kışın hâkim renkleri puslu gri ve beyazken Marmaris’te doğanın parlak yeşili dört mevsim gözden kaybolmaz. Hele ki birkaç gün üst üste yağmur yağıp ardından da güneş açtıysa renk cümbüşü başlar. Bitkiler, ağaçlar yıkanır; tozsuz bir yeşile bürünür. Kışın gelişiyle açan siklamenler ve anemonlar, bitki örtüsüne renk katar. Yeni yıldan hemen sonra Marmaris kırlarından Bozburun ve Datça yarımadalarına uzanan badem ağaçları, bembeyaz çiçeklerini açarak doğayı birer gelin gibi süsler.
Kanuni Yolu’nda yürüyüş
16’ncı yüzyılda Rodos’u fethetmek için Marmaris’e gelen Sultan Süleyman’ın izlerini taşıyan Kanuni Yolu’nun önemli duraklarından birine, Marmaris Kalesi’ne uzanıyorum.1789’da yapılmış Eski Cami’yi geride bırakıp Marmaris Kalesi’ne çıkan yolu takip ettiğimde sağ tarafta karşıma çıkan kervansaray, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan adına yaptırılmış. Kitabesinde 1545 tarihi okunan han, bölgenin anıtsal yapılarından. Beyaz badanalı duvarlarla çevrili bir labirenti andıran Kaleiçi tepesinin üzerinde Marmaris Kalesi yükseliyor. Yüksek surlarla çevrili kalenin kemerli kapısı, Endülüs bahçelerini anımsatan göz kamaştırıcı bir iç avluya açılıyor. Masmavi gökyüzüne doğru uzayıp giden palmiyelerin süslediği kalenin dehlizlerinde bir tarih hazinesi saklı: Buradaki Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen antik kandiller, sikkeler, cam eserler, steller ve lahitler civardaki ören yerlerinde ortaya çıkarılmış. Müzedeki amfora koleksiyonu Marmaris’in köklü denizcilik geçmişine işaret ediyor. Geçen günlerde Marmaris’te şans eseri balıkçı ağlarına takılan iki metrelik antik bronz kadın heykeli de müzede.
Pazar kahvaltısı
Hava nasıl olursa olsun, Marmaris’in pazar kahvaltıları vazgeçilmezdir. Güneşli havalarda Denizkapısı Kumsalı, brunch yapanlarla dolup taşar. Buranın kahvaltıcılarının ünü, il sınırlarını aşar. Sedir Adası’na giden teknelerin hareket ettiği Çamlık iskelesi yolu üzerindeki Çamlı Köyü’nde köy kahvaltısı sunan yer çoktur. Kazların ve ördeklerin yanı başınızdaki sazlıklarda huzurla gezindiği mekânlardan birini seçebilirsiniz.
Deniz ürünleri sofrası
Av yasağı kalkar kalkmaz balıkçı tablalarını süsleyen derya kuzuları bollaştı. Midye dolmalar, büyük şehirlere kıyasla daha etlidir; barbunlarsa çok daha iri. Akya, mercan, kılıç, sinarit, lipsos, dülger, lagos, turna, kırlangıç, çipura ve levrek arasında seçim yapmak kolay değildir. Sahildeki balık lokantalarında kendinize mükellef bir ziyafet çekebilirsiniz. İşte iki öneri: Yelken Restaurant (lezzeteyelken.com) ve Dede Restaurant (dederestaurant.com).
Sağlıklı yaşam pazarları
Ege pazarları her zaman güzeldir, ancak kış aylarında bir başka şenlenir. Çünkü turizm sezonunun hayhuyu geride kalmıştır, evlere çekilen ahali, sofrası zengin olsun ister. Bu nedenle de seçici davranır. Sağlıklı yaşam müdavimleri, özellikle kış aylarında Marmaris’te adeta bayram eder. Bol yağmurlu geçen sonbahar aylarının arkasından coşan otların hemen hepsi birer şifa kaynağıdır: Şevketibostan, arapsaçı, kazayağı, dağmarulu, körmen, ebegümeci, turpotu ile bahara doğru yetişen tilkişen (yabani kuşkonmaz), acı ot ve daha niceleri sofraları zenginleştirir. İlçenin en büyüğü olan merkez pazarı, perşembe ve pazar günleri kurulur. Ayrıca her gün ilçenin farklı köşesinde en az bir pazar vardır.
Civardaki antik kentler
Karialılardan Osmanlı’ya önemli bir liman yerleşimi olan Marmaris ve yakın çevresinde, 12 farklı antik yerleşimin izleri var. Antikçağ tarihçisi Herodot’un aktardığına göre MÖ üçüncü bin yılda Marmaris’te uygarlık varmış. Bu bilgilerden hareketle civardaki antik kentler arasında ilk durağım Amos oluyor. İçmeler – Turunç güzergâhını kullanarak yaklaşık 20 dakikalık yolculukla ulaşılan Amos, Karia Yolu üzerinde. Sarp bir tepedeki antik yerleşimde tiyatro, tapınak ve bazı heykel kaideleri görülebiliyor. Tarihte Rodos Karşıyakası olarak bilinen bu yerde, ağaçların arasına dağılmış pek çok yapı kalıntısını ayırt etmek mümkün. Panoramik seyir teraslarıyla ziyaretçilerini etkileyen 2.200 yıllık Amos’un gün yüzüne çıkarılması için çalışmalara hız verildiğini de müjdelemek isterim.