Yılın ilk 3 aylık bütçe verileri açıklandı.
İlk 3 aylık ortalama fiyat artışı %15,6. Bu enflasyona karşılık bütçe gelirleri %34,6 artışla 344,1 milyar liraya yükseldi (Önceki gelir 255,7 milyar lira)
Bütçede vergi gelirlerindeki artış ise %44,9 ila 255,1 milyar lira oldu. Böylece vergi gelirlerinin bütçe payı yüzde 68,9’dan yüzde 74,1’e çıkmış oldu.
Kısaca vergi yükü daha da artmış oldu.
Bütçe gelirlerindeki bu yüksek artışa karşılık bütçe giderleri sadece yüzde 12,6 artış gösterdi. Hatta faiz giderlerindeki yüzde 27,9 artış düşüldüğünde, faiz dışı giderler sadece yüzde 10,3 artış göstermiş oldu.
Faiz dışı giderlerde enflasyonun bile altında kalınmış olması oldukça dikkat çekici.
Bu sonuçlara göre bütçe dengesi -29,6 milyar lira açıktan 22,8 milyar lira fazlaya dönüştü (52 milyar 361 milyon liralık iyileşme). Hatta faiz dışı fazla 8,7 milyar liradan 71,7 milyar liraya yükselmiş oldu (63 milyar 041 milyon liralık artış).
Burada şu notu düşelim: Türkiye korona salgınında Millete para ödemiyor. IMF dahil yapılan analizlerde Türkiye vatandaşlarına en az para veren sondan ikinci ülke.
Oysa milletten deli gibi para toplanmış. Ama bu para millete geri verilmemiş.
Geçen yıl da pandemi henüz yokken bütçede 956,6 milyar gelir hedeflenmiş ama bu hedefin 73 milyar lira daha fazla gelir toplanmıştı (1 trilyon 029,5 milyar TL)
Milletten para toplamakta gayet beceri gösterirken millete destek vermekte maalesef tam tersi cimri bir yönetim anlayışı sergiliyoruz.
GELİR TARAFI
Gelir tarafında nasıl bir artış yaşanmış?
Gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler %37,0 artışla 88,3 milyar liraya ulaştı. Burada özellikle kurumlar vergisinin %47,7 artışla 40,0 milyar liraya ulaşması önemli.
Dahilde alınan vergilerdeki artış ise %48,7 artışla 82,2 milyar liraya çıkıyor. Bir başka önemli kalem ise ‘Uluslararası Ticaretten’ alınan vergilerdeki %66,8’lik artışla ulaşılan 58,9 milyar liralık vergi geliri olmuştur.
Ve son nokta: Faizler, paylar ve cezalardan elde edilen gelirlerde de yüzde 52,0 artış görülmüştür. Böylece önceki yılın ilk üç ayında 20,8 milyar lira olan gelir, bu yıl 31,7 milyar liraya yükselmiştir.
GİDERLER NASIL KISILDI
Faiz hariç ilk 3 aylık giderler sadece yüzde 10,3 artışla 272,4 milyar liraya çıktı (Önceki 247.1 milyar lira)
Bu gider tasarrufu nasıl sağlandı?
Yeni kamu personel artışına rağmen kamu personel gideri sadece enflasyon kadar arttı (%15,7). Çünkü kamu personel zammı enflasyonun altında tutuldu.
Şimdi dikkat çeken diğer gider kısıtlamalarına bakalım:
-Mal ve Hizmet alımı yüzde -7,8 azalışla 16,9 milyar liraya geriledi. Burada özellikle savunma-güvenlik giderlerinde yüzde -13,7 azalış ve sağlık giderlerinde de yüzde -16,3 gerileme dikkat çekiyor.
-Çok dikkat çeken bir başka gider kısıtlaması ise tarım sektöründe yaşanmış.
‘Tarımsal Destekleme Ödemeleri’ önceki yıl 10,9 milyar liradan bu yıl yüzde -47,5 gerileme ile 5,7 milyar liraya düşüyor. Tarım ve hayvancılıkta nerede ise tüm ödemeler yarı yarıya gerilemiş durumda.
-Sermaye giderleri, yani yatırım kaleminde de yüzde -37,9 gerileme yaşanıyor. Yatırımlara geçen yılın ilk 3 ayında 16,1 milyar harcanırken, bu yıl bu tutar 10,0 milyar liraya düşüyor.
Ve böylece toplamda bütçe faiz hariç giderlerini yüzde 15,6 enflasyona rağmen yüzde 10,3 gibi düşük bir oranda artırmış oldu.
Gelirlerin yüzde 34,6 arttığı ama faiz hariç giderlerin de yüzde 10,3 artışta kaldığı bütçe böylece yılın ilk 3 ayında faiz hariç fazlasını 8,7 milyar liradan 71,7 milyar liraya yükseltmiş oldu.
***
SONUÇ: Dükkanı kapatılan, işine gidemeyen, kirasını ödeyemeyen, ailesine bakamayan ve devletine milyarlarca ödemede bulunan bu milletin desteğe ihtiyacı var. Bu dönemde bütçe fazlası vermek yerine millete destek vermek gerekmez miydi?