Amerikan Bloomberg’e konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın; ABD, Rusya, Mısır, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere dair değerlendirmelerde bulundu.
ABD İLE TEMEL ANLAŞMAZLIKLAR
ABD’nin terör örgütü PYD/YPG’ye verdiği desteğin yanlış bir politika olduğunu belirten Sözcü Kalın, “Eğer doğru partnerlerle çalışırsak PYD/YPG’ye gerek kalmaz ki, bunlar PKK’nın Suriye uzantıları. ABD’li yetkililer dahil bunu herkes biliyor. YPG’ye verilen destek bizim için bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Kalın, ABD yönetiminin (Barack) Obama döneminde başlayan ve (Donald) Trump yönetimiyle sürdürülen YPG’ye destek politikasını devam ettirecek gibi göründüğünü de dile getirdi. Kalın, Türkiye ile ABD arasındaki 3 temel anlaşmazlık konusunu “ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, S-400’ler ve CAATSA yaptırımları” olarak sıraladı. Kalın, FETÖ elabaşının ABD’de kalmasına izin verilmesini de temel sorunlar arasında saydı.
S-400 KARARI BİR GECEDE ALINMADI
S-400 kriziyle ilgili Kalın, özetle şunları söyledi: “S-400 kararı Türkiye’de bir gecede alınmadı. Uzun bir sürecin sonucuydu. Suriye savaşının ortasında ABD’nin birden bire Patriot bataryalarını çekmesi çok büyük bir sürpriz oldu. Arkasından Almanya da aynı şekilde sistemlerini Türkiye’den çekti ve sadece İspanya’nın sistemi Türkiye’de kaldı. Müttefiklerimizin Patriotlarını Türkiye’den çekmelerinin ardından, biz onları satın alamadık çünkü ABD tarafındaki bazı meslektaşlarımın söylediklerinin aksine, bize uygun ve iyi bir teklif sunulmadı.”
NATO’YA ENTEGRE EDİLMEYECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’a “Patriot almaya hazırız” dediğini belirten Kalın, “Elimizdeki S-400’ler NATO savunma sistemine entegre edilmeyecek ve NATO savunma sistemine bir tehdit oluşturacak pozisyonda da olmayacaklar. Patriotların yanı sıra Fransız-İtalyan ortaklığı ile üretilen SAMP/T füzelerini de almak istiyoruz. Fransa, Suriye’yi bahane ederek engelleme kararı aldı. Fransa ile bu süreci hızlandırabilmek için görüşmelere devam ediyoruz” dedi.
BAŞKAN BIDEN İLE GÖRÜŞME OLACAKTIR
Kalın, ABD Başkanı Joe Biden’ın halihazırda birçok iç politika konusuyla meşgul olduğunu belirterek, “Biz meslektaşlarımızla temaslarımızı kurduk ve iyi bir başlangıç yaptık, muhakkak iki başkan da görüşeceklerdir” değerlendirmesinde bulundu. İkinci S-400 paketiyle ilgili de Kalın, ilk anlaşmayla ilgili sürecin devam ettiğini, hepsinin aynı sürecin parçası olduğunu ve aynı anlaşmanın değişik aşamalarda uygulanmasıyla ilgili sürecin işlediğini söyledi. Başka bir ülkenin maksimalist bir pozisyonla isteklerini “ya benim dediğim şekilde yaparsınız, ya da kendi yolunuza gidersiniz” tavrıyla dayatması halinde bunun Türkiye’yi başka bir yöne iteceğine işaret eden Kalın, ABD’nin, Türkiye’nin Pakistan’a yapmayı planladığı savaş helikopteri satışını engellediğini, bunun söz konusu ihalenin Çin’e gitmesine yol açacağını ve burada kaybedenin ABD olacağını kaydetti.
MISIR, ARAP DÜNYASININ KALBİ
Kalın, “Mısır’la Doğu Akdeniz, Libya ve dünyanın unutmuş gibi göründüğü Filistin meselesinde iş birliği yapmak istiyor ve ikili ilişkilerimizi görüşmek istiyoruz” mesajını verdi. Kalın, şunları dile getirdi: “Mısır, halen Arap dünyasının beyni ve kalbi. Bazı ekonomik ve güvenlik sorunları var, biz bunu gayet iyi anlıyoruz. İki ülkenin birbirleriyle konuşması, ikili ve bölgesel ilişkilerimizi geliştirebilir. Bu, aynı şekilde diğer dört Körfez ülkesi için de geçerli. Bizim hiçbir Arap ülkesiyle aşılamayacak sorunumuz yok. Mısır ve diğer Körfez ülkeleriyle bölgesel barış ve istikrar için yeni bir sayfa açılabilir.”
AKLISELİM AB ÜLKELERİ İZİN VERMEZ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, AB ile ilişkilerin daha da ilerlemesini istediklerini belirtti. Türkiye’nin ajandasında Yunanistan’la yürütülen istikşafi görüşmelerden daha büyük konular bulunduğuna dikkati çeken Kalın, bunların arasında 18 Mart’ta beşinci yılını dolduracak olan göç anlaşmasının yenilenmesi, vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın yenilenmesi gibi konuların bulunduğunu söyledi.
Kalın, “Bunlar bize ilişkilerimizi canlandırmak için yeni bir yol haritası sunuyor. Bazı üye ülkeler, Türkiye’ye karşı daha sert bir tutum takınılmasını istiyor ancak AB üyeliğini Türkiye’ye karşı kullanmak doğru değil. Aklıselim AB ülkeleri de bunun olmasına izin vermeyeceklerdir” diye konuştu.