Dr. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin’in kurucusu olduğu BioNTech’te yedi yıldır kıdemli başkan yardımcısı olan 65 yaşındaki biyokimya uzmanı Kariko, CNN Televizyonu’na konuk oldu.
Pfizer/BioNTech’in aşısının onay almasına şaşırmadığını belirten Kariko, şunları söyledi:
“Benim için sürpriz olmadı. Zaten yeterince deneme yapmıştık. İnsanlar başta bize inanmadılar. mRNA’nın (mesajcı ribonükleik asit) bir tedavi şekli olabileceğini düşünmediler. Pennsylvania Üniversitesi’ndeki meslektaşım Drew Weissman’la birlikte RNA’nın bir bileşenini değiştirdiğimiz, birçok tedavide kullanılabilecek bu metodu geliştirdik” dedi.
‘Nobel’i Kariko ve Weissman almalı’
Kariko ve Weissman’la 2005’te mRNA’nın sentetik formüllerini ürettiklerini ve bunların patentini aldıkları belirtiliyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden onay alma aşamasındaki aşılarında aynı teknoloji kullanan Moderna’nın kurucularından Derek Rossi, “Bana Nobel Tıp Ödülü’nü kim almalı diye sorsalar bu insanları (Kariko ve Weissman) en başa koyardım. Bu temel keşifleri dünyaya katkıda bulunan tıbbi buluşlar arasına girecek” dedi.
Arabalarını satıp 1200 dolarla ABD’ye geldiler
İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesine göre Kariko ve ailesi 1985’te Macaristan’dan ABD’ye göç etti.
Kariyerine 1970’li yıllarda başlayan Kariko, Philadelphia’daki Temple Üniversitesi’nden davet aldığını, kocası ve kızıyla birlikte ABD’ye gidebilmek için arabalarını satmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Kariko 1.200 dolara karşılık gelen bu parayı çalınmaması için kızının oyuncak ayısının içine sakladıklarını anlattı.
Katalin Kariko, G7 adlı Macar haber sitesine de “Yeni dairemize taşınmıştık. O zaman kızın iki yaşındaydı. Her şey iyiydi, mutluyduk. Ama gitmeliydik” dedi.
Kariko, bir süredir yürüttüğü mRNA çalışmalarına Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde devam etti. Ama o dönem mRNA araştırmalarına duyulan ilgi azalmıştı. Kariko’nun bu teknolojinin hastalıklara karşı kullanılabileceği fikri fazla radikal ve finansal açıdan çok riskli bulunmuştu.
Kaynak bulabilmek için yaptığı başvurular geri çevrildi. 1995’te “rütbe tenziline” uğradı ve üniversitede daha düşük bir seviyedeki göreve atandı. Bu sırada Kariko’ya kanser teşhisi kondu.
Katalin Kariko “Normalde insanlar ‘artık yeter’ deyip her şeyi bırakır. Başka bir yere gitmeyi, başka bir şey yapmayı düşündüm. Hatta yeterince zeki olmadığımı düşündüm” diyor.
Kariko her şeye rağmen yoluna devam ettiğimi ve Weissman’la birlikte bu yöntemi geliştirdiklerini söylüyor.