İlke Özyüksel, “Mustafa Koç da hayatı boyunca hep daha fazlasını başarmak istemiş. Herkese samimi, sıcak davranmış. Ben de adaletli bir dünyaya katkıda bulunmak, çocuklara örnek olmak istiyorum” dedi. Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline Koç ise, “Hikayesiyle ve başarısıyla hepimizi çok etkiledi. Biz de çocuklarımızı ve gençleri böyle rol modellerle tanıştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
VAZGEÇMEYİ BİLMİYOR!
İlke Özyüksel bundan 22 yıl önce 15 yaşında gözlerini kaybetmiş rehberlik öğretmeni bir annenin ve işçi bir babanın kızı olarak doğdu. Doğumdan hemen sonra damar çoğalması olarak bilinen, doğru teşhis edilmediğinde ölümcül olabilen hemanjiom hastalığına yakalandı. Hastalığını o dönemde 3 günlüğüne ABD’den Türkiye’ye gelen bir Türk doktor teşhis etti. O teşhis olmasaydı her şey çok farklı olacaktı.
İlke çocukluğunda neyle mücadele ettiğini bilmiyordu. Annesi onu aynanın önünde severdi. Kimsenin yüzüne bakmadığı, onunla arkadaşlık etmediği günler oldu, kendini spora verdi. Annesi babası büyük fedakarlık gösterdi. Önce yüzdü İlke. Suyun altına girdiğinde kendini daha özgür ve huzurlu hissediyordu. Ve koştu. “Çok iyi koşuyorsun” yorumlarını duyduğunda hayatın ona ne getireceğini bilmiyordu. Koşmak hayatının bir parçası olduğunda “iyi koşuyorsun ama bu parasızlıkla olmaz” dendi, haksızlıklara uğradı ama hiç yılmadı. Rekorların kızı oldu. Türkiye’nin ilk olimpik pentatloncusu İlke Özyüksel. Yani yüzüyor, koşuyor, ok atıyor, at biniyor, eskrim yapıyor. Önceki gün verilen Mustafa V. Koç Özel Spor Ödülü’nün sahibi olan İlke Özyüksel, “Vazgeçmenin kelime anlamı bende yok” diyor.
FEDAKÂR ANNE VE BABA
Pentatlon alanında Türkiye’nin olimpiyatlara katılacak ilk sporcusu olma unvanına sahip İlke Özyüksel, kendini bilmeye başladığında, yüzündeki izler yüreğinde de izler bırakmaya başladığında kendini ailesinin desteğiyle spora verdi. Annesi görme engelli olduğu için, tüm antrenmanlara babasıyla birlikte gitti. “Annem çok fedakardır babam da. Babam benle dışarıdayken annem hep evde bizi bekledi. Babam antremandan 2 saat önce beni uyandırır ballı nane çayı içirirdi, yediklerimi sindirmem için. Hayatımın her anında anne babamın emeği var” diye anlatıyor İlke. Onu yüzmeye teşvik eden de annesi oluyor. Ankara’daki her spor salonunda İlke’nin izi var. Çünkü o yüzmeden, buz patenine, koşudan, okçuluğa kadar her sporu yapmış bir kız. 9 yaşında Dünya Yıldızlar Şampiyonu olan İlke Özyüksel, bazı antrenörlerinin de yanlış yönlendirmesiyle pentatlonu bıraktığı bir dönem de yaşadı. Çünkü pentatlon yapabilmek için 5 farklı dalda çok iyi antrenörlere ihtiyacı vardı. Olanakların sınırlı olduğu bir ortamda İlke Özyüksel hiç yılmadı.
MACARİSTAN’A GİTTİ
İlke Özyüksel Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Macaristan’a gönderildi. Yok denecek kadar az bir İngilizceyle orada 11 ay çalıştı. Ata binmeyi orada öğrendi. Macaristan’da ona “Macaristan vatandaşlığa” geçmesi teklif edildi. O, “Ülkemin sporcusu olmak istiyorum” diyerek bu teklifi kabul etmedi. Ankara Ünversitesi Beden Eğitimi Fakültesi’ni de bitiren İlke Özyüksel, bir dönem Türkiye Modern Pentatlon Federasyonu eski Başkanı’nın engeliyle de karşılaştı. Çünkü Federasyon Başkanı kendi kızının olimpiyat sporcusu olması için İlke’yi engelledi. Ancak federasyon başkanının değişmesiyle, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurduğu yeni antrenör kadrosuyla çalışmaya başladı. Her biri kendi alanında uzman olan antrenörlere pentatlonu anlatarak azimle çalışmaya devam etti İlke.
CAROLİNE KOÇ: GENÇLERİMİZ İÇİN ROL MODELİ
Sohbetimizde Caroline Koç, 56 yaşında ani bir rahatsızlıkla hayata veda eden Mustafa Koç’un hayatında bu ödülün verilmesini planladığını anlatırken, “Mustafa bu ödülü hayal ederken yalnızca spor başarısına odaklanmamıştı. Kendisi de savunucusu olduğu insani değerleri dostluk, birliktelik, mükemmeliyet, fair play gibi değerlerin toplumda yaygınlamasını istiyordu. Kısa süre önce kaybettiğimiz eski Bakanlarımızdan Fikret Ünlü ile bu spor ödülleri için hazırlık yaparken insani değerlere sahip sporcuları desteklemek amaçlanıyordu. İlke bu anlamda çok örnek bir sporcu. Hikayesiyle ve başarısıyla hepimizi çok etkiledi. Biz de çocuklarımızı ve gençleri böyle rol modelleriyle tanıştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Önceki akşam gerçekleştirilen ödül törenine Uluslararası Modern Pentatlon Federsayonu Başkanı Klaus Schormann, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener de birer konuşma yaptılar.